Sivas RC Endüstri Ulaşım Araçları A.Ş. Fabrikası’nda, 6 işçi Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Nakliyat-İş Sendikası’na üye oldukları gerekçesiyle 4 Mart’ta işten atıldı. Artı Gerçek’in haberine göre altı işçi 21 gündür direnişlerini sürdürürken, fabrikada çalışan işçiler arkadaşlarına destek olmak için “Arkadaşlarımız işe alına kadar fabrikadan çıkmayacağız” diyerek kendilerini fabrikaya kilitledi.
Fabrika yönetimi polis çağırdı ve Sivas Özel Hareket polisleri fabrikada önlem aldı. Nakliyat-İş Sendikası Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu ve Sendika Genel Sekreteri Erdal Kopal ile birlikte yaklaşık 200 işçi kendisini fabrikaya kilitledi.
Nakliyat-İş Sendikası Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu süreci Artı Gerçek’e anlattı. Küçükosmanoğlu, “Taleplerimiz bellidir, yetkili sendika itirazının geri çekilip, işten atılan arkadaşların tekrar işe alınmasını istiyoruz. Buradaki mücadele tüm Türkiye İşçi sınıfının keyfi yetki itirazlarına karşı verilen bir mücadeledir. Bu sadece RC işçilerinin sorunu olma durumundan çıkmış durumda. Toplu sözleşme ve sendikalaşma hakkı Türkiye’de kullanılamaz bir hale gelmiştir. Bu direniş Türkiye’deki tüm işçi sınıfının adına verilen bir mücadeleye dönmüştür” ifadelerini kullandı.
“İşten atılan işçiler alınıncaya kadar fabrikadan ayrılmayacağız”
Nakliyat-İş Sendikası Genel Sekreteri Erdal Kopal, işten atılan işçilerin tekrar işe alınmasını istediklerini belirterek şöyle konuştu:
“Sivas Organize birinci sanayi bölgesinde bulunan RC Endüstri Ulaşım Araçları A.Ş. Fabrikası’nda her iki vardiyada çalışan bütün işçilerle beraber fabrikanın içerisindeyiz ve keyfi olarak işten atılan altı arkadaşımız işe alınıncaya kadar burayı terk etmiyoruz. İşverenin sendikalı olma konusunda saygı göstermesini, keyfi olarak işten atılan işçilerin tekrar işe alınmasını istiyoruz. Biz işçi arkadaşlarla fabrika içerisindeyiz, çevik kuvvet polisleri gelmiş, fabrikadan ayrılmamızı istiyor ama biz ayrılmayacağız. Polis işverenin cumhuriyet savcılığına şikayetçi olduğunu, fabrikayı terk etmemizi istiyor. Biz kararlılıkla 21 gündür burada işten atılan işçi arkadaşlarla devam ediyordu. Şu ana kadar bir çözüm elde edemedik ve fabrikanın içine girdik ve taleplerimiz kabul edilinceye kadar fabrikadan ayrılmayacağız.”
“Taleplerimiz bellidir, yetkili sendika itirazının geri çekilip, işten atılan arkadaşların tekrar işe alınmasını istiyoruz”
DİSK’e bağlı Nakliyat-İş Sendikası Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu da işçilerle birlikte kendini fabrikaya kilitledi. Genel Başkan Küçükosmanoğlu Artı Gerçek’e şu şekilde konuştu;
“Buradaki durum Türkiye’de sendikal örgütlenmenin, gerçekten sınıf sendikacılığı, işçi sendikacılığı yapan sendikaların örgütlenme zorluğunun bir örneğini Sivas’ta RC fabrikasında yaşıyoruz. Bakanlık tarafından üye çoğunluğunu sağladık ve bunun tespiti yapıldı ve yüzde 55 çoğunlukla bize yetkili sendika olduğumuzu, toplu sözleşme yapabileceğimiz yetkisi verildi. Bu işletmenin Sivas ve Hendek’te iki fabrikası var. Fabrika yetkilileri ile görüşmelerimiz sırasında altı işçi keyfi ve tazminatsız olarak gözdağı vermek için işten çıkarıldı. Fabrika bir taraftan işçileri işten atarak, bir taraftan da yüzde yüz zamlar yaparak sendikalı olma çalışmasını kırmak istedi ve sendikal mücadeleyi engellemeye çalıştı. Yirmi bir günüdür fabrika önünde direnişimiz sürüyordu. RC Fabrika yetkilileri yetkili sendika konusunda itirazlarını yaptılar ve bu itirazlarını geri çekmediler. Yetki itirazları birkaç yıl sürüyor ve sendika haklarını kullanamadığı bir sürece dönüşüyor. RC keyfi olarak yetki itirazı yapmış, keyfi olarak işçileri işten çıkarmıştır. Bu güne kadar bir sonuç alamadık ve bugün iki vardiya işçileri ile birlikte fabrikaya girdik, kapıları kapattık. İş yerini terk etmeme eylemi başlattık. Taleplerimiz bellidir, yetkili sendika itirazının geri çekilip, işten atılan arkadaşların tekrar işe alınmasını istiyoruz. Buradaki mücadele tüm Türkiye İşçi sınıfının keyfi yetki itirazlarına karşı verilen bir mücadeledir. Bu sadece RC işçilerinin sorunu olma durumundan çıkmış durumda. Toplu sözleşme ve sendikalaşma hakkı Türkiye’de kullanılamaz bir hale gelmiştir. Bu direniş Türkiye’deki tüm işçi sınıfının adına verilen bir mücadeleye dönmüştür.”