Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF), Suruç Katliamı Davası’nda tek tutuklu sanık olan Yakup Şahin’e 34 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesi kararına ilişkin açıklama yaptı
“Altı yıl önce ‘Beraber Savunduk, Beraber İnşa Edeceğiz’ şiarıyla örgütlediğimiz kampanyamızla Rojava Devrimi’ne dokunmak ve Kobanê’nin yeniden inşası için yola çıkan 33 yoldaşımız IŞİD-AKP işbirliğiyle katledildi” diyen SGDF, 20 Temmuz 2015’ten bu yana sürdürdükleri adalet mücadelesinin baskılarla, kaçırma ve tehditlerle, tutuklama, gözaltı ve türlü saldırılarla yok edilmek istendiğini hatırlattı.
“Devlet kendini aklamaya çalıştı”
“Tüm bunlar, katliamın faşist şeflik rejimi tarafından tertiplendiğini tekrar tekrar gösteriyordu” diyen SGDF, açıklamanın devamında şunları kaydetti:
Bugün gelinen noktada ise katliamın “tek bir sorumlusu olduğu” kararı göstermiştir ki devlet bu katliamı münferit bir olay gibi, göstererek kendini aklamaya çalışmaktadır. Suruç Katliamı’ndan bu yana SGDF sistematik biçimde hedefleştirilmiş ve son AYM kararıyla “terör örgütü” ilan edilmiştir. 10. Genel Kurulumuza faşist saray medyasının saldırısı, federasyonumuzun “terör örgütü” olarak ilan edilmesi ve bu davada ortaya çıkan kararlar birbirinin devamı niteliğindedir. Hepsi tek bir yönü işaret etmekte; Faşizm, Suruç’tan bu yana sürdürdüğü özel saldırılar ile yalnızca SGDF’yi değil toplumsal devrim mücadelesini bütünen bastırmak için her türlü yolu deniyor. Ancak gençlik, asıl teröristin kim olduğunu görüyor!
“Biz ‘bitti’ demeden bu dava bitmeyecek”
“Dava kararı AKP-IŞİD işbirliğinin kanıtıdır” diyen SGDF, Suruç ve Ankara katliamları davalarında yalnızca birer kişinin suçlu ilan edilerek işbirlikçilerin korunduğunu belirtti:
“Bu toprakların en büyük gençlik katliamı olan Suruç Katliamı ile yine en büyük katliamlardan biri olan Ankara Gar Katliamı yalnızca “bir kişi”nin suçu ilan edilmiş, işbirlikçiler korunmuştur; ancak o günden bugüne faşist şeflik rejimi ve onun aygıtı olan çetelerinin istediği hiçbir şey gerçekleşmemiştir. Ne biz 33’lerin ideallerinden vazgeçtik ne de onların devrimci gençlik mücadelesi azminin gerisine düştük, hep bir adım ileriye gitmeyi arzuladık. Suruç Katliamı’nı, adalet mücadelesini birleşik gençlik mücadelesini büyüterek yanıtladık. Bizim için bunlar bu davanın biz bitti demeden bitmeyeceğinin kanıtıdır.”
“Suruç için adalet, herkes için adalet”
Dava kararının kendileri için hükümsüz olduğunu belirten SGDF, “Suruç için, Ankara için, Amed için yine sokaklarda adalet istemeye devam edeceğiz; çünkü biliyoruz, adaleti tiyatro oynanan mahkemelerde değil sokaklarda kazanacağız. Herkesi adalet mücadelemizi büyütmeye ve katliamların hesabını sokaklarda sormaya çağırıyoruz. Biz bitti demeden bu dava bitmeyecek! Suruç için adalet, herkes için adalet!” diyerek açıklamayı sonlandırdı.