Serel Seramik’te Çimse-İş’ten istifa ederek Kristal-İş’e geçen işçilerden 5’i işten çıkarıldı. Serel işçileri, patronun istediği sendikaya üye olmayacaklarını belirtti.
Manisa Organize Sanayi Bölgesinde kurulu Elginkan Holding bünyesindeki Serel Seramik fabrikasında çalışan işçiler, Çimse-İş’ten istifa ederek Kristal-İş’e üye oldu. İşçiler, şirket yönetimi tarafından “Ya Çimse-İş’i seçin ya da sendikasızlığı” denilerek baskı uygulandığını dile getirdi.
Serel Seramik’te şimdiye kadar en az 5 işçi evlerine gönderilen tebligatlarla işten atılırken, fabrika yönetimi ise 22 Temmuz’dan itibaren üretime süresiz olarak ara verdiğini duyurdu. Üretime ara verilmesinin ardından işçilere gönderilen tebligatlarda işçilerin arkadaşlarının işten atılmasına tepki göstermesinin patronun “haklı nedenle derhal fesih hakkı” sayıldığı öne sürülürken, işçilerin İş Kanunu’nun 25/2 (ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri) maddesi uyarınca işten atıldığı belirtildi.
“Taleplerimiz göz ardı edildi”
Çimse-İş’in taleplerini göz ardı ettiğini ifade eden Serel işçileri, şube başkanından işyerine gelmesini istediklerinde, “Ben bütün fabrikayı gezmek zorunda mıyım? Üretimde dolaşıp bu pislikte, bu sıcakta bunların derdini dinlemek zorunda mıyım” cevabını aldıklarını anlattı. Aldıkları ücretlerin Manisa Organize Sanayi Bölgesindeki ücretlere oranla düşük olduğunu ve bunu her fırsatta dile getirmelerine rağmen karşılık bulamadıklarını ifade eden işçiler, Serel fabrikasında çalışan 25 senelik işçinin ücretinin Elginkan Holdinge bağlı başka fabrikalarda yeni başlayanlarla dahi aynı düzeyde olduğunu belirtiyor.
Bütün bu sorunlarından dolayı sendika değiştirme yoluna gittiklerini belirten Serel işçileri, Kristal-İş’e üye oldukları duyulur duyulmaz, yönetim tarafından kendilerine bayram tatilinin bittiği ilk gün toplantı yapılacağının duyurulduğunu aktardı.
Geçen hafta pazartesi günü yapılan toplantıda işçiler, fabrika genel müdürünün “Başka sendikaya üye olduğunuzu öğrendim. Bu kararınıza saygı duyarım ama biz yeni bir sendika istemiyoruz. Sizi bu şekilde yönlendiren birileri var. Onları tespit ettim ve işten çıkaracağım” şeklinde bir konuşma yaptığını söyledi. İşçiler, aynı günün akşamında bazı arkadaşlarının işten atıldığı söylentisi üzerine kimse işten atılmasın diye fabrika önünde toplandıklarını ve yönetimle konuşmak istediklerini aktardı. İşçiler, fabrika önüne toplandıktan sonra aynı günün sabahında kendilerini işten atmakla tehdit eden yöneticinin “Öyle bir şey yok, ben kimseyi işten atmam” ifadelerini kullandığını belirtti.
“Sendikasız devam edeceksiniz”
İşçiler ertesi gün bir Elginkan Holding yöneticisinin fabrikaya gelerek, “İstifa edip başka sendikaya geçtiğinizi duydum. Hiçbir sendika sizin hakkınızı savunmadı. Eski sendika da savunmadı, yenisi de savunmayacak. Sizin rızkınızı ben veriyorum, paranızı ben ödüyorum. Bu sendikadan istifa edeceksiniz, sendikasız devam edeceksiniz. Yeni sendikayı kesinlikle kapıdan sokmam” şeklinde bir konuşma yaptığını aktardı.
İşçiler yöneticinin “Gerekirse fabrikayı üç ay kapatır, hepinizi ücretsiz izine çıkarırım. O zaman ne yapacaksınız, aç kalırsınız. Maaşınızı yeni sendika mı ödeyecek? Gerekirse fabrikayı komple kapatırım, başka yere taşırım ama yeni sendikayı sokmam. Size haklarınızı ben vereceğim. Söz veriyorum. Toplu sünnet yaptıracağım, piknik düzenleyeceğim. Bana söz vereceksiniz, erkek sözü, bu sendikadan çıkıp sendikasız devam edecek misiniz, bunun sözünü bana veriyor musunuz” dediğini aktardı. İşçiler, sessizlik üzerine yöneticinin “Ben size yapacağımı biliyorum” diyerek toplantıyı terk ettiğini anlattı.
Daha önce görmedikleri sendikacılar geldi
Ertesi gün posta başlarının kendilerine tek tek geldiğini ve “Arkadaşlar toplantı yapıldı, akşamüstü tek tek herkese kararını tekrar soracağız. Ya sendikasızlığı seçeceksiniz ya da Çimse-İş’i. Sessiz kalanları da Kristal-İş olarak değerlendireceğiz. Cevabınız Kristal-İş’ten yana olursa fabrika kapanacak” dediğini belirtiyor.
İşçiler, o gün herkese bu sorunun yöneltildiğinden ve bir liste yapıldığından ancak sonucunun kimseye açıklanmadığından bahsetti. Vardiya çıkışında posta başlarının “Yarın da üretim yapılacak, ancak 22’sinden itibaren üretim durdurulacak” şeklinde bilgi verdiğini ve panolara genel bakım gerekçesiyle 22 Temmuz’dan itibaren üretime ara verildiğini içeren ifadelerin yer aldığı yazılar asıldığını anlattı.
Bu sürede yıllık izni olanların yıllık iznini kullanacağı, olmayanların ise ücretsiz izne çıkarılacağı söylenmiş. İşçiler, ertesi gün posta başlarının özellikle yeni işçilere ve yıllık izni olmayanlara Kristal-İş’ten istifa etmeleri yönünde baskı yaptıklarını ifade ediyor. Yıllık izni olmayanlara “Sendikadan istifa ederseniz, ücretsiz izniniz ücretli izin sayılacak” dendiği de iddialar arasında. İşçiler, o gün sendikanın daha önce hiç görmedikleri genel merkez yöneticilerinin fabrikaya geldiğini söylüyor.
“İşten atılanlar işe iade edilsin, sendika tanınsın”
22 Temmuz günü üretim durduktan sonra da baskıların son bulmadığını ve işçilerin sendikadan istifa etmeleri yönünde tek tek telefonla arandığını belirten Serel işçilerinin evlerine işten çıkarıldıklarına dair tebligatlar ulaştırılmış. Şimdiye kadar en az 5 işçinin, evlerine gönderilen tebligatlarla işten çıkarıldığı belirtilirken, işçilerin hakkını araması işten atmaya haklı gerekçe gösterilmiş.
İşten atılan arkadaşlarının işe iade edilmesi ve sendika seçme özgürlüğünün tanınması taleplerinden vazgeçmeyeceklerini belirten Serel işçileri, “Vazgeçip geri dönmeyeceğiz, dönersek koşullarımız eskisinden bile kötü olacaktır. Posta başlarına tam yetki verdiler zaten. Buradan geri dönersek emeğimiz boşa gider, mücadelenin anlamı kalmaz. Ne sendikasızlığı ne de Çimse-İş’i kabul ediyoruz” dedi.
“Biz insanca çalışmak istiyoruz, kötü bir şey yaptığımızı düşünmüyoruz, anayasal hakkımızı kullandık. Sendika hakkımıza saygı duyun, işimize geri dönelim” dedi.