İstanbul Valiliği’nin, göçmenlerin sınır dışı edilmesi yönündeki kararın Halkların Köprüsü Derneği Başkanı Dr. Emrah Zıraman, mültecilerin dış politikanın malzemesi olarak kullanıldığını belirtti. “Seçimin faturası Suriyelilere kesilmek isteniyor” dedi.
Kaydı başka kentlerde olan veya kayıtsız şekilde yaşayan göçmenlere yönelik İstanbul Valiliği’nin kararı üzerine şehirde adeta Suriyeli avına çıkıldı. Karar kentte yaşayan tüm göçmenler için alındığı belirtilse de ilk hedef alınanlar Suriyeli ve Afganistanlı göçmenler.
Kararı değerlendiren Halkların Köprüsü Derneği Başkanı Dr. Emrah Zıraman, “Hem iktidar hem de muhalefet bu sorunların çözülmesine engel olmak için ırkçılığa sarılıyor” dedi.
‘MÜLTECİLER ŞİMDİYE KADAR DIŞ POLİTİKA MALZEMESİ OLARAK KULLANILDI’
İktidarın belirsiz bir göçmen politikası olduğunu vurgulayan Zıraman, “Hatta mülteci politikası olmadığını bile düşünüyoruz. Konjonktüre göre tepki veriyor, şimdiye kadar baskın bir şekilde dış politika malzemesi olarak kullanıldı mülteciler” diye söyledi.
‘SEÇİMİN FATURASI SURİYELİLERE KESİLMEK İSTENİYOR’
Zıraman, özelde Suriyeli olmak üzere göçmenlerin iç politikaya alet edildiğini belirtti. İktidarın, İstanbul seçimlerindeki oy kaybının bir nedeni olarak şehirdeki Suriyeli göçmenleri suçladığını vurgulayan Zıraman, “Her ne kadar buna karşı söylemler üretmeye çalışsalar da seçim sonucunun faturası mültecilere kesilmek isteniyor” diye kaydetti.
‘HEM İKTİDAR HEM MUHALEFET SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ İÇİN IRKÇILIĞA SARILIYOR’
Göçmen politikasının ülkede 3 ayağının olduğuna dikkat çeken Zıraman konuşmasına şöyle devam etti: “Biri iktidar, iktidarın belirsiz bir mülteci politikası var, konjonktüre göre hareket ediyorlar. İkinci ayağı muhalefet. Muhalefet iktidarın mülteci politikalarına alternatif üretemediği gibi, bu politikalardan negatif bir şekilde yararlanıyor. Muhalefet, iktidara mülteciler üzerinden saldırdığını düşünüyor ama ondan farklı davranmıyor. Üçüncü ayağı da halk; son bir yılda ekonomik kriz baskın bir şekilde var, bu krizin sebebi olarak mülteciler olarak görülüyor. Biz asıl mağdurun mülteciler olduğunu düşünüyoruz. Kiraların artma nedeni mülteciler değil mülk sahibi, güvencesiz ve düşük ücretle çalışmanın nedeni mülteciler değil patronlar, ekonomik krizin sebebinin iktidardır. Mülteciler bu sorunların sebebi olarak görülmesi sorunları çözmeyeceği gibi daha da derinleşmesine neden oluyor. Hem iktidar hem de muhalefet bu sorunların çözülmesine engel olmak için ırkçılığa sarılıyor. Bu yönelme yerel bir durum değil dünyada sağ popülist yaklaşımın sonucu.”
‘SURİYE’DE SAVAŞ BİTMEDİĞİ SÜRECE BARIŞ ORTAMI GELMEZ’
Türkiye’nin Suriye’deki çatışmaları sonlandırmak adına gerekli adımları atmadığını vurgulayan Zıraman, “Çatışmalar halen problemin bir parçası. Örneğin Suriyeli mültecilerin gönderilmek istendiği İdlib’de bir hava saldırısından dolayı en az 25 sivil hayatını kaybetti. Suriye’deki çatışmalar görece azalmış olsa da bittiği anlamına gelmiyor. Çatışmaların ileride daha da şiddetlenmeyeceğini kimse garantisini veremeyecek durumda. Halen siyasi bir belirsizlik var. Suriye’de savaş bitmediği için de barış ortamı gelmiyor” dedi.
‘OLASI HAK İHLALLERİNİ ENGELLEMEK İÇİN DAYANIŞMAYI ARTTIRMALIYIZ’
Zıraman, İstanbul Valiliği’nin aldığı kararla Suriyelilere savaş koşullarını dayattığını hatırlattı. Mültecilere uzunca süre kayıtlı olmadıkları illerde yaşamalarına göz yumulduğunu belirten Zıraman, şunları söyledi: “Bu 3-4 yıllık süreçte mülteciler yeni bir hayat kurdu. Bu ellerinden alınmak isteniyor. Şu an yeni bir sistem test edilip uygulanmak isteniyor. Hak ihlallerinde nereye gidilebilecek bir durumdayız bilmiyoruz. 20 Ağustos’tan sokakta, işyerinde, evde mültecileri yeni bir sürgün bekliyor olacak ama olacak tepkileri ölçmek de imkansız. Olası hak ihlallerini engellemek için mültecilerle dayanışmayı arttırmalıyız.”
Kaynak: Etkin haber