10.4 C
İstanbul
27 Kasım Çarşamba, 2024
spot_img

Samandağ Dayanışma Evleri ve Kaldıraç Hareketi’nin çağrısıyla “Gitmedik buradayız yaşamı yeniden kuracağız” pikniği yapıldı

6 Şubat depremlerinde yıkımın en büyük olduğu kentlerden biri olan Hatay'ın Samandağ ilçesinde birçok mahalleden depremzedelerin katılımıyla piknik düzenlendi. Piknikte yapılan konuşmalarda dayanışma ile kentin yeniden inşa edilmesi vurgulanırken, Kadınlar Yerel Yönetime Kampanyası tanıtıldı. Grup Vardiya ve Kaldırım Müzik Topluluğu sahne aldı.

3 Eylül’de Hatay’ın Yaylıca Mahallesi’nde Samandağ Dayanışma Evleri ve Kaldıraç Hareketi’nin örgütlediği “Gitmedik Buradayız Yaşamı Yeniden Kuracağız” pikniği yapıldı. 25 mahalleden ve köyden 800’ü aşkın kişinin katıldığı piknikte konuşmalar yapıldı, yemekler yenildi. Grup Vardiya ve Kaldırım Müzik Topluluğu sahne aldı.

Piknik mahallere selamlama ve 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybedenler için yapılan saygı duruşu ile başladı. Türkiye İşçi Partisi (TİP), Halkevleri, Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF)’nin dayanışma mesajları okundu.

Kaldıraç Üniversite: İlayda Çekiç

“Gencinden yaşlısına bu düzeni yıkıp yenisini kuracağız”

Depremin üzerinden 7 ay geçtiğini, devletin 7 aydır depremi katliama çevirdiğini ve yaşananları unutturmak istediğini belirten İlayda Çekiç, “Saray Rejimi’nden hesap sormak için isyanımızı büyütüyoruz. Bu isyan moloza karşı eylemlerde, Dikmece’de kamulaştırmaya karşı yan yana gelişimizde, hüznümüz isyanımızdır diyen kadınlarda, üniversitelerden gelip halklarla beraber dayanışan öğrencilerle büyüyor.” şeklinde konuştu.

Depremin ilk günlerinde, halkın ihtiyaçlarını bilinçli bir şekilde gidermeyen devletin karşısında “Yara kimdeyse merhem ondadır” diyerek Anadolu’nun birçok yerinden gelen işçilerin, kadınların, halkların, öğrencilerin olduğunu hatırlatan Çekiç, “Kısacası karşımızda devlet, yanımızda ise bugün bu alanda olan yüzlercemiz vardı.” dedi.

Deprem sürecinde devletin ilk müdahalelerinden birinin üniversiteler olduğunu, uzaktan eğitimin deprem zamanı da uygulandığını; devletin bu şekilde öğrencilerin örgütlenmesini, dayanışmasını engellemek istediğini vurgulayan Çekiç, “Ancak hatırlatırız, iki sene önce Boğaziçi direnişi yine uzaktan eğitim sırasında başlamış ve ülkenin birçok iline yayılmıştı. Bugün yine taleplerimizi birlikte söylemenin, eyleme dökmenin zamanı.” dedi.

Çekiç, son olarak şunları söyledi:

“Mahalle mahalle yürüttüğümüz çalışmalarda yönetebileceğimizi gördük. Direnişlerden, örgütlülüğümüzden aldığımız güçle yeni bir yaşam kuracağız. Evlerimizde korkuyla uyumadığımız, sabahları üniversitede özgür bilimsel eğitim ürettiğimiz bir yaşam için Kaldıraç Üniversite’ye katılın. Annelerimize, babalarımıza bir çağrımız var. Çocuklarınızı devrimcilerle tanıştırın. Devletin yaratmak istediği korkunun karşısında cesaretimizi, gücümüzü birliğimizden alacağız. Gencinden yaşlısına bu düzeni yıkıp yenisini kuracağız.”

Mehmet Ali Ceylan | Kaldıraç Hareketi

“Deprem bölgeleri pasta niyetine bölüşüldü”

Kaldıraç Hareketi adına konuşan Mehmet Ali Ceylan, “Bugün bizleri buraya getiren sadece deprem süreci değildir. Tarih boyunca yaşadığımız sayısız krizler, afetler, savaşlar vardır. Bu süreçlerin her seferinde işçilerin, emekçilerin, halkların egemenlere karşı bir direnişi olmuştur.” diyerek sözlerine başladı.

Deprem sürecinde devletin afeti katliama çevirdiğini hatırlatan Ceylan, “Yara Kimdeyse Merhem Ondadır” diyerek dayanışma merkezleri kurduklarını, yaşamın yeniden inşasına giriştiklerini kaydederek “Depremde seferber olanlar sömürüsüz özgür bir yaşamı kurabilir ve yönetebilir. Deprem süreci hala bitmedi ve uzun bir süre bitmeyecek. Çünkü sistem-devlet afetten de yağma ve rant elde etme planlarına ilk gününde başladı. Samandağ ve Antakya’da hangi bölgeyi hangi şirketin aldığı depremin ikinci gününde yapılan ihalelerle belli olmuştu. Bizler enkazlardan canlarımızı kurtarma derdindeyken devlet ve sermaye ortakları deprem bölgelerini pasta niyetine bölüştüler.” dedi.

Bugün işçi sınıfının gündeminde kriz, savaş, deprem, seçim, zam, işsizlik, geleceksizlik vb. olduğunu belirten Ceylan “Bu karamsar tabloya rağmen direniş rüzgarı ülkenin dört bir yanında parça parça esmekte. Bu direnişlerin birçoğu kazanımla sonuçlanıyor fakat yetmez. Bizler toplumun bütün direnişlerini birleştirerek sömürüsüz, özgür bir yaşamı kurmak istiyoruz.” şeklinde konuşmasına devam etti.

“Örgütlenmekten başka çaremiz yok”

“Çare bizde. Bizler kendi ellerimizle, kendi irademizle kurtuluş yolunu örgütleyeceğiz.” diyen Ceylan, mahallelerde kurdukları dayanışma merkezlerinin insanca yaşamı kurmakta öğretici olduğunu, depremin 40. Gün eylemiyle dünyanın gündemine girdiklerini, devletin insansızlaştırma politikasına karşı 1 Mayıs’ta meydanları doldurduklarını, Yeşilköy’de moloza karşı direnişe geçtiklerini hatırlatarak örgütlü bir halkı hiçbir kuvvetin yenemeyeceğini vurguladı.

Ceylan, “Memleketimizi yeniden inşa etmek, yani geleceğimizi kazanmak için örgütlenmekten başka çaremiz yok. İnsanca, onurlu bir yaşam için bu kan emici düzeni egemenlerin başına yıkmaktan başka çaremiz yok.” diyerek kurtarıcı beklemek yerine kendi kaderini ellerine almak isteyenleri, yaşamı savunmak isteyenleri, sömürüsüz özgür bir dünya düşünü gerçeğe çevirmek isteyenleri Kaldıraç Hareketi saflarında örgütlenmeye çağırdı.

Ümit Güç | Hatay Ekoloji Platformu

Örgütlü güç ve dayanışma vurgulandı

Ardından Hatay Ekoloji Platformu adına Ümit Güç konuşarak yalnız örgütlü güç ile deprem sonrasında karşılaşılan moloz dökümü gibi sorunların karşısında durulabileceğinden söz etti ve dayanışmaya vurgu yaptı.

Özlem Sağlam | Anadolu Dayanışma Evleri Derneği (ADEDER) Samandağ Şube

“Yeni yaşamı birlikte kurmaya çağırıyoruz”

Depremin ilk günlerinden beri mahallelerde çalışmalar yürüten Anadolu Dayanışma Evleri Derneği (ADEDER) Samandağ Şube adına konuşan Özlem Sağlam, “Kaybettiklerimize karşı sorumluluğumuz var, birbirimize karşı sorumluluğumuz var. Tüm yaşamımızı etkileyen ve artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı Antakya’da yaşamı kurmak da bizim ellerimizdedir.” diyerek konuşmasına başladı.

7 ay boyunca hala temel ihtiyaçların karşılanmadığını kaydeden Sağlam “Yeni yaşamı kurabileceğimiz gerçeğini tıpkı depremin ilk zamanlarında seferber olan herkesin azminde ve emeğinde görebiliriz. Yeni yaşamın gerçekliğini hala devam eden dayanışmalarda görebiliriz. Yeni yaşamın gerçekliğini kükürt ve ceset kokularının karşısında bahhur ve reyhanlarla yürüyen kadınların öfkesinde görebiliriz. Bugün bu inşa hepimiz için zorunluluktur.” şeklinde konuştu.

Sağlam, “Herkesi, bu toprakların gerçek sahiplerini mahallelerimizi birlikte savunmaya, yaşadıklarımızı unutmamaya, unutturmamaya, yeni yaşamı birlikte kurmaya çağırıyoruz!” diyerek Dayanışma Evlerine katılma çağrısı yaptı.

Kadınlar Yerel Yönetimlere Kampanyası

42 mahallede kadın muhtar adayı çalışması yapılacak

Kadınlar Yerel Yönetime Kampanyası adına konuşan Nursel Çekiç, kadınların toplumsal cinsiyet rollerinin dayatmalarına, yaşam biçimi tahsislerine karşı her alanda dayanışmayı ön plana çıkardığını vurgulayarak “Bu mücadeleye biz de depremi yaşamış, neredeyse her yanı enkaza dönen bir şehirden, Antakya’nın Samandağ ilçesinden omuz veriyoruz.” dedi.

“Depremin ilk gününden bugüne biz yönettik, bundan sonra da yönetmeye talibiz.” diyen Çekiç, 42 mahallede bu çalışmayı kadınlarla birlikte örmek istediklerini; Tekebaşı, Mızraklı, Mağaracık, Deniz, Çöğürlü, Kuşalanı, Kurtderesi, Atatürk, Çiğdede, Cumhuriyet mahallelerinde Samandağ Dayanışma Evleri ile birlikte aday ve çalışma gruplarının hazırlığının başladığını duyurdu.

Kampanyada amaçladıklarının alternatif yönetim biçimleri kurmak, halkçı yerel yönetimleri devreye sokmak, diğer yönetim organlarına müdahale edebilmek, kadınların birbirinden öğrenen ve güçlendiren iradesini yerel yönetimlerde hâkim kılmak olduğunu belirten Çekiç; aday olmak isteyen kadınlar, farklı alanlarda çalışma yürüten kadın örgütleri, dayanışma örgütlerinin de ilke ve işleyiş çerçevesinde kendileriyle çalışmaya katılabileceklerini söyledi.

Çağla Cemali | Sosyalist Kadın Hareketi

“Çaresizliği dayanışma ile aştık”

Sosyalist Kadın Hareketi adına konuşan Çağla Cemali, kadınların tüm toplumsal mücadele dinamikleri içinde önemli bir güç olduğunu; ülkemizde ve dünyada sömürüye, aşağılanmaya, baskılara karşı başkaldırısının büyüyerek devam ettiğini kaydetti.

6 Şubat depremlerinden sonra ev içi emeğinin zorlayıcı şartlarda devam ettiğini, bu “görevin” kadınlara katlanarak yüklendiğini belirten Cemali, “Bunu bu kez dayanışma bilinci ile çaresiz bırakıldığımız günlerde birbirimizi yaşatmak için yaptık. Depremin yarattığı çaresizliği ancak dayanışma ile aşabilirdik, öyle de oldu.” dedi.

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN KASIM SAYISI ÇIKTIspot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 218. SAYISI ÇIKTI!spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,920AboneAbone Ol