4.9 C
İstanbul
15 Ocak Çarşamba, 2025
spot_img

Röportaj | Novi Sad katliamı sonrası Sırbistan öğrenci hareketi blokajda: Svi u blokade!

Kaldıraç Üniversite, Sırbistan öğrenci hareketinden Svi u blokade! (Her şey blokaj altında!) grubuyla örgütlenen Belgrad Sanat Üniversitesi Dramatik Sanatlar Fakültesi'nden öğrencilerle bir röportaj gerçekleştirdi. Elimize ulaşan röportajı olduğu gibi sizlerle paylaşıyoruz.

Kaldıraç Üniversite, Sırbistan öğrenci hareketinden Svi u blokade! (Her şey blokaj altında!) grubuyla örgütlenen Belgrad Sanat Üniversitesi Dramatik Sanatlar Fakültesi’nden öğrencilerle bir röportaj gerçekleştirdi.

Elimize ulaşan röportajı olduğu gibi sizlerle paylaşıyoruz.

***

Sviublokade.fdu hakkında bize bilgi verebilir misiniz?

“Sviublokade.fdu,” 25 Kasım’dan bu yana blokaj altında olan Dramatik Sanatlar Fakültesi öğrencileri tarafından yönetilen tüm sosyal medya sayfalarını kapsayan bir hesaptır. Bu hesapların amacı şu an Sırbistan’da neler olduğunu, neden üniversiteleri bloke ettiğimizi ve taleplerimizi insanlara anlatmak.

Sosyal medyadan gördüğümüz kadarıyla, Novi Sad tren istasyonunun çatısının 1 Kasım’da çökmesi ve 15 kişinin ölmesi sonrası öğrenciler tarafından başlatılan bir hareket var. Yakın zamanda yüz binlerce kişinin katıldığı büyük bir gösteri düzenlendi. Bu hareketi kısaca açıklayabilir misiniz?

Fakültemizin ve Sırbistan’daki diğer fakültelerin blokajları, Novi Sad’daki trajedinin dolaylı bir sonucudur. 1 Kasım’dan sonra, Novi Sad ve Belgrad’da kurbanların ailelerine başsağlığı dilemek ve bu felaketten sorumlu olanların bulunmasını talep etmek için barışçıl eylemler düzenlendi. Ancak, bu eylemlerde şiddete maruz kaldık. Bunun ardından, Dramatik Sanatlar Fakültesi öğrencileri ve akademisyenleri olarak kendi anma eylemimizi düzenlemeye karar verdik. Fakülte binamızın önünde 15 dakika süren bir saygı duruşu yapmak için trafiği bloke etmeye karar verdik. Ancak, 22 Kasım’da düzenlenen barışçıl protestoda, biz trafiği bloke etmişken sabırsız sürücülere benzeyen ama organize bir grup tarafından fiziksel ve sözlü saldırıya uğradık. Tüm saldırganlar yargılanana kadar blokajda kalmaya ve eylemleri sürdürmeye karar verdik. Medyanın saldırganları iktidar partisinin rejimiyle bağlantılı kişiler olarak tanımlaması ve bazı saldırganların devlet görevlerinde bulunması, bu kararımızı pekiştirdi. Kısa bir süre sonra, diğer fakülteler de bize dayanışma göstermek ve adalet istemek için blokaja katıldı. Bu süreçte öğrenciler, birçok sendika ve organizasyon tarafından desteklendi ve öğrenci hareketi olarak başlayan şey, 21. yüzyılda Sırbistan’daki en kitlesel harekete dönüştü.

Üniversite kampüslerinin işgal edildiğini görüyoruz. Bu işgal eylemlerini nasıl organize ettiniz ve teknik ihtiyaçları (örneğin yiyecek, güvenlik vb.) nasıl karşılıyorsunuz? İşgal sırasında ne tür eylemler ve aktiviteler gerçekleştiriyorsunuz?

Böylesi bir harekete dair bir deneyimimiz olmadığı için, ortak hedefe ulaşmak için birlik ve dayanışma içinde çalışıyoruz. Hedefimiz de tüm öğrencilerin işgal gibi zorlu bir süreçte kendilerini güvende ve rahat hissetmeleri. Düzenli olarak her öğrencinin blokajın geleceği hakkında oy kullanabildiği forum adı verilen toplantılar düzenliyoruz. Ayrıca, güvenlik, halkla ilişkiler ve medya, diğer fakültelerle iletişim gibi belirli blokaj alanlarıyla ilgilenen çalışma gruplarına ayrıldık. Herkesin istediği gruba katılabildiği ve en iyi şekilde katkıda bulunabildiği bu sistem şu ana kadar mükemmel çalıştı. Geçtiğimiz haftalarda film gösterimlerinden yılbaşı partisi düzenlemeye kadar çeşitli eylemler gerçekleştirdik. Çevremizde olan onca şeye rağmen moralimizi yüksek tutmanın önemli olduğuna inanıyoruz ve bunda başarılı olduk.


Bu işgal hareketindeki talepleriniz neler ve eylemlerden şimdiye kadar ne elde ettiniz? Anladığımız kadarıyla iki haftadır üniversiteleri işgal ediyorsunuz—bu sürekliliği nasıl sağladınız? Öğrencilerin ve daha geniş kitlenin morali ve motivasyonu nasıl?

Dramatik Sanatlar Fakültesi öğrencileri olarak taleplerimizi 26 Kasım’da dile getirdik ve tüm taleplerimiz karşılanana kadar blokajda kalmaya karar verdik. Ana talebimiz, 22 Kasım’daki eyleme saldıranların polis tarafından tespit edilmesi, yargılanması ve tutuklanmasıdır. Ne yazık ki, eylemlerin olduğu bu süreç içerisinde barışçıl eylemlerimizde daha fazla şiddete maruz kaldık ve bu nedenle söz konusu saldırganların cezalandırılmasında ısrar ediyoruz. Ayrıca, Sırbistan Radyo Televizyonu’ndan (RTS), taleplerimizi ana haber bülteninde yayınlanmasını talep ettik. Blokajlarımız başladığından beri, ana yayın kanalı taleplerimizi halka duyurmadı, bu da “objektif, zamanında ve eksiksiz bilgi verme” yükümlülüğüne aykırıdır. Çeşitli fakültelerin farklı talepleri olsa da, hepimizi (ve genel kamuoyunu) birleştiren şey adalet arayışıdır. Hepimiz adaletin yerine getirilmesini ve sorumlu kurumların görevlerini yapmasını istiyoruz. Ancak, şimdiye kadar hiçbir talebimiz karşılanmadı.

Bu eylemler sırasında öğrenciler nasıl organize oldu ve insanları bir araya getirmek için hangi mekanizmalar kullanıldı? Bu hareketi organize ederken hangi zorluklarla karşılaştınız ve bunları nasıl aştınız?

Daha önce bahsedilen fakültelerdeki forumlar ve çalışma grupları şeklindeki organizasyon şimdiye kadar etkili oldu ve bunu değiştirmeyi düşünmüyoruz. Tabii ki, daha önce kimsenin deneyimlemediği bir şeye girişmek zordu ve hata yapmak doğaldı. Ancak herhangi bir zorluğun üstesinden gelmemize yardımcı olan şey, bu eylemleri neden yaptığımızı asla unutmamak oldu. Adalet istiyoruz ve bunu başarana kadar mücadeleye devam edeceğiz.

Bu eylemlerin de etkilendiği toplumsal havayı biraz anlatabilir misiniz? Yine medyadan gördüğümüz kadarıyla yaz aylarında yapılması planlanan lityum madenlerine karşı kitlesel yürüyüşler gerçekleşti. Sırbistan’daki siyasi ve ekonomik gelişmelerle birlikte büyüyen toplumsal hareketi tarif edebilir misiniz? Hareket nasıl gelişiyor, gündemleri neler?

Son zamanlarda gelişen hareketlerin ana hedefi yine adalet arayışıdır. Herkes adaletsizliği farklı şekillerde görür ve herkesin bu konudaki endişelerini dile getirme hakkı olmalıdır. İnsanların ilerleyebilmesi için şefkat ve dayanışmaya ihtiyacı vardır ve son haftalarda tam olarak bunu gördük. Adalet arayışı gibi ortak bir hedef doğrultusunda birçok insan yan yana geldi ve umarız bu yan yana gelmeler hedefimize ulaşmanın yolu olacaktır.

Bu eylemlerin öncesinde Sırbistan’da öğrenci hareketi nasıldı, üniversitelerdeki eylemliliklerden ve örgütlenmelerden biraz bahsedebilir misiniz?

1968, 1996-97 ve şimdi 2024-25 yıllarında büyük öğrenci protestolarımız oldu. Bu bir tür kuşak döngüsü gibi görünüyor; hem biz, hem anne-babalarımız hem de büyükanne ve büyükbabalarımız, hepimiz belirli sorunlara karşı memnuniyetsizliklerimizi gösterme fırsatı bulduk. Onların deneyimlerine güvenebiliriz ve bizden önceki nesiller, bizim bilmediğimiz şeylerde bize yardım ettiler ve destek verdiler. Ancak, o zamandan beri sayısız şey değişti ve geçmişte olanları kopyalamaya çalışmak yerine bugünün zamanına uyum sağlamanın en iyisi olduğuna inanıyoruz.

Novi Sad katliamından sonra, sizin bildirinizden gördüğümüz kadarıyla, Novi Sad anması yapıldı ve bu anmaya da bir saldırı gerçekleşti. Bu saldırılar kim tarafından nasıl gerçekleşti ve saldırılara karşı tepkiler nasıldı? Üniversitelerdeki eylemlere polis müdahalesi nasıl gerçekleşiyor?

Novi Sad’daki Sanat Akademisi’nin bir öğrencisi, barışçıl bir eylemde gözaltına alındı. Bu durum, fakültemiz dahil birçok insanı öfkelendirdi. Arkadaşımızın arkasında olduğumuzu, destek verdiğimizi ifade ettikten ve serbest bırakılmasını talep ettikten sonra, arkadaşlarımız ve akademisyenlerimiz 22 Kasım’da yukarıda bahsedilen anma eylemini düzenlemeye karar verdiler. Eylemin ana amacı elbette kaybettiğimiz insanlarımızı anmak, ama aynı zamanda sürekli barışçıl olan bu eylemlerdeki şiddeti de teşhir etmekti. Ne yazık ki, bizim eylemimizde ve diğer eylemlerde de şiddet devam etti.

Üniversitelerde büyüttüğünüz direniş diğer toplumsal mücadele kesimlerinden, halktan nasıl bir tepki alıyor. Destek ve dayanışma ne düzeyde?

Bu süreçte inanılmaz derecede yüksek destek aldığımızı söylemekten mutluluk duyuyoruz. Günde birçok kez okul dışındaki vatandaşlar fakültemize geliyor ve yiyecekten ilaca, uyku ekipmanlarına kadar blokaj için ihtiyaç duyabileceğimiz her şeyi bağışlıyorlar. Fakülteye her zaman gülümseyerek ve destek sözleriyle geliyorlar, bu da her şeyi daha anlamlı hale getiriyor. Çok sayıda organizasyon ve sendika da desteklerini dile getirdi ve herkesin yavaş yavaş bu tek hedef için birleştiğini görmekten mutluyuz: Adaletin yerine getirilmesi.

Hem açıklamalarınızda hem de yayımladığınız videolarda, “Bu hareket herhangi bir örgüt ya da grupla bağlantılı değildir” vurgusunu yapıyorsunuz. Bunu vurgulama ihtiyacını neden hissettiniz?

Böyle bir hareketin siyasallaşması beklenebilir, ancak bununla ne yapacağımıza biz karar vermeliyiz. Politik gruplarla ilişkilendirilmek bize faydadan çok zarar verebilir ve mücadele ettiğimiz şeyden dikkati başka bir yöne kaydırabilir. Bu hareket, toplumun her kesiminin savunduğu bir temel değer olan adalet için mücadele ettiği için, siyasetin üzerinde bir hareket olmalıdır. Bu nedenle, her türlü siyasi organizasyondan uzak duruyoruz.

Gelecek için hedefleriniz ve planlarınız nelerdir? Anadolu’daki öğrencilere göndermek istediğiniz bir son mesajınız var mı?

Tüm taleplerimiz karşılanana kadar blokajlardan ayrılmayacağız. Bu zor görünüyor, genelde öyle oluyor, ama ne için mücadele ettiğimizin farkında olduğumuz ve birbirimizin arkasında durduğumuz sürece başarılı olacağımıza eminiz.

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN OCAK SAYISI ÇIKTIspot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 218. SAYISI ÇIKTI!spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,950AboneAbone Ol