Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nin (PSAKD) Londra’dan Adana’ya gönderdiği yardım tırına Kapıkule sınırında AFAD el koymaya çalıştı.
Maraş’ta yaşanan depremlerden sonra devletin deprem bölgelerine gönderilen tırlara el koyması gündemden düşmüyor. Son olarak ise Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nin (PSAKD) Adana Seyhan Şubesi/Meydan Cemevi’ne gönderilen yardım TIR’larına el koyduğu belirtildi. Londra’dan PSAKD Adana Seyhan Şubesi’ne gönderilmek üzere yola çıkan TIR’ların Kapıkule Sınır Kapısı’nda AFAD yetkililerince durdurulduğu öğrenildi.
Bölgeye yardımların yasal olarak sadece AFAD tarafından yapılabileceğini söyleyen yetkililer, gelen TIR’ların AFAD’a teslimi yapılmadığı taktirde bağlanacağını ve gönderen hakkında yasal işlem yapılacağını söyledi.
Bunun üzerine Alevi Bektaşi Federasyonu, Alevi Dernekleri Federasyonu, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Alevi Kültür Dernekleri, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ve Demokratik Alevi Dernekleri ortak bir açıklama yayımladı.
Açıklamanın tamamı şöyle:
“Maraş’ın Pazarcık ilçesinin Hasankoca Cemevinde, depremzedeler için dayanışma amaçlı kurulan yardım toplama ve dağıtma merkezine kaymakamlık ve kolluk kuvvetleri tarafından müdahale edilmesi ve demokratik kitle örgütleri eliyle yürütülen insani yardım amaçlı bir faaliyetinin engellenmesi, yardımlara el konulması kabul edilemez bir tutumdur.
Hele ki halkın güvenerek ve gönül rızalığı ile gönderdiği yardımların dağıtılması faaliyetinin başına kaymakam tarafından görevlendirme yapması bir kayyum anlayışıdır.
Ülkemizde ciddi yıkım ve tramvaya neden olan büyük deprem felaketi sonrası sadece yurt içi değil, yurt dışında yaşayanların da ciddi bir hassasiyet göstererek maddi manevi dayanışma örneği sergilemeleri hem önemli hem de mağdurlara umut olması açısından çok değerlidir.
Yurt dışından bizzat Alevi kurumlarına ve şubelerine ulaştırılarak bu kurumlar aracılığıyla dağıtılması istenen yardım TIR’larına el konulması ve AFAD merkezlerine yönlendirilmesi, Demokratik Kitle Örgütlerinin ve Siyasi Partilerin tamamen insani, acil ve yaşamsal yardımları halkınıza ulaştırma çabasına yönelik her türlü müdahaleyi asla kabul etmiyor ve kınıyoruz.
Devletin ulaşamadığı bölgelerde hayati öneme sahip yardımlaşma ve dayanışmanın önemi ve aciliyeti göz ardı edilerek bu merkezlere müdahale edilmesi ve kayyum atanması yardımlaşma iradesine müdahaledir. İnsan hakkı ihlalidir ve suçtur.
Halkın dayanışma maneviyatını sekteye uğratan bu tip uygulamalardan bir an önce vazgeçilmesi ve depremzedeler ile bu sancılı süreçte dayanışmanın acılarını hafifletmek adına engellenmemesini talep ediyoruz.
Devleti asli görevlerini yapmaya davet ediyoruz. Hükümete ve devlete, enerjisini ve gücünü, insani yardımların dağıtılmasını engellemede değil, halkımızın en acil sorunlarının çözümü için kullanmasını öneriyoruz.
Unutulmasın ki; Dayanışma yaşatır.”
