Gezi Direnişi sırasında polis saldırısıyla gözünü yitiren Erdal Sarıkaya, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu. Sarıkaya, AYM’ye başvuru için gerekli evrakları almaya gittiğinde savcılık tarafından engellendi. Sarıkaya, “Bu kararlar Erdoğan’ın bize karşı beslemiş olduğu kin ve nefretin göstergesinden başka bir şey değil. Adalet arayışımdan asla vazgeçmeyeceğim” dedi.
soL’da yer alan habere göre; Gezi Direnişi günlerinde polis saldırısı sonucu gözünü yitiren Erdal Sarıkaya’nın hukuk mücadelesi devam ediyor. Saldırının gerçekleştiği dakikalarda orada bulunan polislerin ayan beyan kimlikleri ortaya çıkmasına rağmen dosyanın Faili Meçhul Bürosu’na gönderilmesi sonrası AYM süreci başlatıldı.
Sarıkaya, Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı bireysel başvuruda yapılan itirazların takipsizlikle sonuçlandığı, dava açılması yönünde yapılan girişimlerin boşa çıkarıldığı süreci aktardı.
Başvuruda, “Soruşturmanın etkisiz devam etmesinin nedeni, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatı doğrultusunda soruşturmayı İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün gerçekleştirmesidir. Soruşturmayı yapmakla görevlendirilen kişiler olaya karışmış olabilecek kişilerden bağımsız değildir. Soruşturma sorumluların belirlenmelerine ve cezalandırılmalarına yol açabilecek nitelikte değildir” vurgusu yapıldı.
Başvuru yollarının tüketildiğine ilişkin mahkeme kararlarının da yer aldığı dilekçede, İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliği’nin “ek kovuşturmaya yer olmadığına dair” kararının aykırı olduğunun tespit edilmesi istendi.
AYM’ye yaptığı başvurunun nedenini açıklayan Sarıkaya, “Delil karartmaların yapılması, Valilik tarafından dosyaya müdahale edilmesi, savcılığın ‘ek kovuşturmaya gerek yoktur’ kararı, iki mahkemenin de bu kararı onaylaması ve en sonunda Faili Meçhul Bürosu’na gönderilmesi üzerine AYM’ye bireysel başvuruda bulundum. Çünkü bizlerin faili de, azmettiricisi de, onları kahraman ilan edenleri de ortadayken alınan bu kararlar Erdoğan’ın bize karşı beslemiş olduğu kin ve nefretin göstergesinden başka bir şey değil” dedi.
Sarıkaya, “Bu başvurumun da reddedilmesi halinde AYM, siyasetin güdümünde karar veren bir noter kurumu olduğunu ispatlayacak. Bunun üzerine süreci AİHM ve Birleşmiş Milletler’e yapacağım başvurularla devam edeceğim. Her ne hususta olursa olsun adalet arayışımdan asla vazgeçmeyeceğim. Çünkü bu dava tüm hak ve adalet arayanların davası oldu” diye konuştu.
SAVCILIK ENGELİ
Öte yandan AYM’ye başvuru için gerekli evrakları almak için savcılığa giden Erdal Sarıkaya’nın talimat doğrultusunda engellendiği öğrenildi. Savcılıkla görüşmek isteyen Sarıkaya, güvenlik görevlileri tarafından engellendi. Sarıkaya’nın gerekçeyi sorması üzerine “savcılığın talimatı doğrultusunda” kendisiyle görüşemeyeceği belirtildi.
Sarıkaya, o gün yaşananları şöyle anlattı:
“Başvuru yapmak için Çağlayan Adliyesi’ne gittim. Memur Suçları Büro Savcılığı’nda bulunan dosyamdan evrak alacaktım. Girişteki güvenlik, ‘Erdal bey, Savcılık tarafından talimat var, içeriye girişiniz yasak’ dedi. ‘Bu nasıl olur, dosyam içeride, evrak almam lazım’ dediğimde, ‘Savcılığın talimatı’ diyerek girişimi engellediler. Buna karşılık, ‘Kalemi arayın, konuyu izah edeyim’ dedim. Epey ısrarım sonucu içeri girebildim ve onaylı evrakları aldım. Benim yüzümü dahi görmek istemiyorlar. Çünkü yaşanan hukuk katliamını ve siyasi iktidarın güdümünde hareket ettiklerini kamuoyuna duyurmam işlerine gelmiyor.”
