
Tıp: Evrensel grip aşısı
Bilim insanlarının yıllardır üzerinde çalıştığı evrensel grip aşısı, önümüzdeki 10 yıl içinde ortaya çıkacak. Evrensel grip aşısı, teorik olarak gribe karşı uzun süreli koruma sağlayacak ve her yıl grip aşısı yapma ihtiyacını ortadan kaldıracak.
Grip virüsünün bazı kısımları sürekli değişirken, bazı kısımları çoğunlukla yıldan yıla değişmeden kalıyor. Evrensel grip aşısına yönelik tüm yaklaşımlar, virüsün daha az değişken olan kısımlarını hedefler. ABD’de bulunan Ulusal Alerji ve Enfeksiyon Hastalıkları Enstitüsü, evrensel grip aşısı için insanlarda ilk denemelerine başladı. Çalışmaların ilk aşaması, deneysel aşının güvenilirliğine ve katılımcıların buna karşı bağışıklık tepkilerini araştıracak. Bilim insanları, ilk sonuçları önümüzdeki aylarda bildirmeyi hedefliyor.
Mevcut aşıların yüzde 10’u evrensel bir aşı ile değiştirildiği takdirde, hastalığa yakalanan insan sayısında her yıl yaklaşık 5.3 milyonluk azalma gözleneceği ve ölen kişi sayısında yaklaşık 6.300 kişilik düşüş yaşanacağı belirtiliyor. Küba’nın ambargo altında kısıltı olanaklarına rağmen önleyici tıpta dünyanın en iyi ülkesi olması, aslında yüksek teknoloji ve olanaklara sahip ABD gibi bir ülkenin bu gelişme için biraz geç mi kalındığını sorgulatıyor.
Sinirbilim: Daha büyük, daha iyi mini beyinler
Bilim insanları son 10 yılda, nöronlara farklılaşan ve insan kök hücrelerinden üretilen ve “organoid” olarak bilinen mini beyinleri, 3 boyutlu yapılara yerleştirerek başarıyla yetiştirdiler. Araştırmacılar, beynin hasarlı bölgelerinin yerini alması için sinir dokusunun fonksiyonel birimlerini üretebilmeyi planlıyor.
Yapay mini beyinler genellikle kısa bir ömre sahip. Ancak bilim insanlarının nörolojik hastalıkların ilerleyişini takip etmesine imkan sağlıyor. Böylece Alzheimer ve Parkinson gibi hastalıkların yanı sıra travmatik beyin yaralanmaları ve bu gibi durumların erken teşhisinde kullanılabilecekler. Mini beyinler, insan beyninin yerine geçmesi için üretilmiyor. Burada asıl amaç, hastalıkların beyin üzerindeki etkisini görebilmek.
İklim Değişikliği: Yenilenebilir enerji sistemleri
Geçtiğimiz 10 yılda eriyen buzullar, yükselen deniz seviyeleri ve dengesiz iklim olayları, gezegenimizin ne kadar kırılgan olduğunu ortaya koydu. Önümüzdeki on yılda, enerji ve ulaşım sistemlerinin yenilenebilir enerjiye dönüştürülmesi gibi yeni yaklaşımlar ve teknolojiler geliştirilecek.
Pensilvanya Eyalet Üniversitesi’nde meteoroloji profesörü olan Michael Mann, “İklim konusunda harekete geçeceğimiz bir atılım göreceğimizi düşünüyorum. Ancak bu geçişi hızlandıracak politikalara ve bu politikaları destekleyecek politikacılara ihtiyacımız var.” diyor.
Illinois Üniversitesi’nde atmosfer bilimleri profesörü Donald Wuebbles, “Bilim insanları, iklim değişikliğinin bu yüzyıl ve ötesinde yarattığı etkileri hafife alıyor olabilirler” diyerek tehlikeye işaret ediyor.
Kapitast-emperyalist sistemin yapısı gereği hiç durmadan rekabet halinde olması ve bunun sonuncunda ihtiyacımız olandan onlarca kat enerji sarfiyatı yapılıyor olsa da, insan ihtiyaçları için geliştirilecek yenilebilir enerjinin önemi yadsınamaz durumda. Bunun için de kar amacı güdülmeden geliştirilecek yenilenebilir enerji teknolojilerine ihtiyacımız var.
Uzay: Dünya’ya Benzeyen Bir Atmosfer
Bilim insanlarının Dünya’ya benzer gezegenler için arayışları sürüyor. Yani uzayda yaşam arayışı önümüzdeki yıllarda da en önemli araştırmalardan biri olacak. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nden Sara Seager’a göre önümüzdeki 10 yıl içinde James Webb Uzay Teleskobu‘nun (JWST) yapılması, astronomi ve gezegen bilimi için önemli bir atılım olacak.
Hubble Uzay Teleskobu’nun geliştirilmiş versiyonu olan JWST’nin 2021’de tamamlanması planlanıyor. Bilim insanları, teleskopla ilk kez ötegezegenleri kızılötesi görebilecekler. Ayrıca konak gezegenlerdeki yörüngelerinden uzaklaşan küçük gezegenleri bile tespit edebilecekler.
Seager’a göre Dünya benzeri atmosfere sahip küçük, kayalık gezegenlerdeki su buharını tespit edebileceğiz. Su buharı, sıvı su okyanuslarının bir göstergesi ve canlılar yaşam için suya ihtiyaç duyduğu için bu, umut verici bir yaklaşım olacak.