Covid-19 pandemisinin başından beri lise öğrencilerinin yaşadığı sorunlara dikkat çekmek için Kadıköy’de eylem yapan İstanbul Lise Dayanışması, “Online eğitimin yüzyüze sınavı olmaz” dedi.
İstanbul Lise Dayanışması, Covid-19 pandemisinin başından beri lise öğrencilerinin yaşadığı sorunlara dikkat çekmek için Kadıköy Rıhtımda basın açıklaması yaptı.
“Online eğitimin yüzyüze sınavı olmaz” yazılı pankartın açıldığı eylemde “Bundan sonrası liselerde”, “Yaşasın demokratik lise mücadelemiz” yazılı dövizler taşındı. “Eşit, parasız, bilimsel, anadilde eğitim”, “Yaşasın öğrenci dayanışması”, “Eğitimsiz sınav isemiyoruz” sloganlarının atıldığı eyleme Boğaziçi Dayanışması da destek verdi.
Eylemde İstanbul Lise Dayanışması adına okunan basın açıklamasında, bir yıl önce 11 Mart günü ilk vakanın açıklandığı ünden bu yana öğrencilerin sorunlar yaşadığı belirtildi.
Açıklamada, “Devletin online eğitime başlama kararı alıp EBA gibi gerekli bir programın altyapısını yapamaması, online eğitimin niteliksiz ve verimsiz olması, birçok dersin ve konunun işlenmemesi, uzaktan eğitimde internet ağlarında kopukluk yaşanması, gerekli materyallerin sağlanamaması, aile baskısı, maddi ve manevi zorluklar yaşadığımız sorunlardan sadece birkaçı” denildi.
YAŞAMINI YİTİREN ARKADAŞLARIMIZI UNUTMAYACAĞIZ
Pandemi sürecinde, maddi zorluklar sebebiyle işyerinde, fabrikada çalışıp eğitimine ara vermek zorunda kalan, aile baskısı sebebiyle psikolojik sorunlar yaşayan, son sınıf öğrencisi olup üniversite sınavı stresi yaşayan, yaşadığı birçok zorluk sebebiyle yaşamına son veren arkadaşlarının olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Biz, ne yaşadıklarımızı unuttuk, ne de arkadaşlarımızı. Gerici ve niteliksiz eğitim sistemi yüzünden ertelencek denilip öne alınan YKS sınavı tarihi sebebiyle yaşamına son veren 18 yaşındaki Melek Kurtuluş ve Ömer Ateş arkadaşlarımızı da unutmadık. Online eğitime erişmek için çatıya çıkıp dengesini kaybederek düşen 8 yaşındaki Çınar Mert’i de unutmadık, ‘bir ev ve araba alabilmek uğruna ömür boyu çalışmak istemiyorum’ diyerek canına kıyan Furkan Celep’i de unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız” diye vurgulandı.
MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞINA TEPKİ
Açıklamada, “Eğitimi niteliksizleştiren, gericileştiren, kendi propaganda aracı haline getiren burjuva eğitim sistemi, ne kadar uğraşsa da yaratmak istediği gerici, aşağı bakan, şoven bir gençlik yaratamadı ve yaratamayacak. Biz öğrenciler olarak haklarımızı savunup bizi kendi istediğiniz kalıplara sokmanıza izin vermeyeceğiz. Öğrencilerin yaşamını hiçe sayan Milli Eğitim Bakanlığı, sesimizi duyurmak ve sınavların iptal edilmesi talebini dile getirdiğimiz sosyal medyadaki üç milyonu bulan tag çalışmalarımıza rağmen sesimizi duymamazlıktan gelip bizi göz ardı etti. Milli Eğitim Bakanlığı ilkokullu ve ortaokullu kardeşlerimizin sınavlarını iptal etme kararı almışken söz konusu liseliler olunca sınavları yüz yüze yapma kararı alarak biz lise öğrencilerinin ve ailelerin hayatlarını hiçe saymıştır. Üstelik MEB bu kararı alırken dünyanın birçok yerinden Covid-19 salgınının mutasyona uğrayarak hastalığın eski halinden daha bulaşıcı ve daha ağır hale geldiğine dair haberler gelmişti. Biz bu çifte standarda, bu göz ardı edilmeye, bu hiçe sayılmaya sessiz kalmıyoruz” ifadeleri kullanıldı.
LİSELİLERİN TALEPLERİ
İstanbul Lise Dayanışması, liselilerin taleplerini şöyle sıraladı:
🔹Sınavların iptal olması.
🔹Okulların gerçekten pandemi kurallarına uygun hale getirilene kadar yüz yüze eğitimin olmaması.
🔹Online eğitim sürecinin daha nitelikli hale gelmesi.
🔹Sürecin iyi yönetilmemesi dolayısıyla hiçbir sıra arkadaşımızın sınıfta kalmaması.
🔹Öğrencilere bilgisayar, tablet, internet gibi gerekli materyallerin sağlanması.
Açıklamada, “Şunu da belirtmek isteriz ki eğer taleplerimiz yerine getirilmez ise, bakan yeniden sesimizi duymazlıktan gelirse bizler hiçbir zaman susmayacağız, her daim haklarımızı arayacağız ve sesimize ses katarak sokakta olmaya devam edeceğiz” diye belirtildi
BOĞAZİÇİ DAYANIŞMASI: LİSELİLERLE AYNI SORUNLARI YAŞADIK
Boğaziçi Dayanışması adına yapılan konuşmada ise pandeminin başından beri gerek liselerde gerek üniversitelerde eğitimin ciddi bir şekilde niteliksizleştiği bir süreç yaşandığı söylendi. Pandemi sürecinde öğrencilerin yaşadığı sorunlar yetkililer tarafından önemsenmediğini vurgulanan konuşmada, “Hiç kimseye ne psikalojik destek ne de eğitim desteği, ne de internet desteği sağlanmadı” denildi.
Devlet üniversitelere kayyum rektörler atadığı hatırlatılan konuşmada, Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri olarak kayyum rektör Melih Bulu’ya karşı eylemler yaptıklarını ve gözaltına alınan arkadaşlarının tehdit edildiğini, gözaltına alındığını, çıplak aramaya maruz kaldığını ve tutuklandığını ifade edildi. Konuşmada, “Doğu ve Selo’nun tutuklanmasından sonra onların bize söylediği bir şey vardı, ‘bundan sonrası sizde’ydi. Onların sözünü aldık. ‘Bundan sonrası bizde” dedik” diye kaydedildi.