38 kiloya düşen ölüm orucu direnişçisi Gökhan Yıldırım’ın sağlık raporlarına rağmen güneş görmeyen, penceresi levhayla örtülmüş bir hücrede tutulduğunu kaydeden avukatları açıklama yaptı. Yıldırım’ın avukatları, “Adli Tıp Kurumu, Tekirdağ Şehir Hastanesi, Tekirdağ Savcılığı bu işkenceye derhal son vermelidir” dedi.
Gökhan Yıldırım’ın adil yargılanma talebiyle başlattığı ölüm orucu direnişi 234. gününde. Tekirdağ Hapishanesinde tutulan Yıldırım’ın avukatları, dayanışma çağrısı yaptı. “Adil yargılanma hakkının sağlanması, hasta tutsakların serbest bırakılması ve hapishanelerdeki hak ihlallerinin sona erdirilmesi” talebiyle ölüm orucunda olan Yıldırım hakkında infazın 3 ay süreyle ertelenmesi raporu verildiği ifade edildi.
Açıklamada, Gökhan Yıldırım’ın sağlık raporlarına rağmen güneş görmeyen, çelik levha ile örtülmüş bir penceresi olan, bir yataktan ve demir bir dolaptan başka eşya bulunmayan hücreye alındığı belirtildi. Avukatlarının Yıldırım için yaptığı açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Ölüm orucunun ilerleyen günlerine gelmiş olması ve artık sağlık durumunun hapishanede kalamayacak duruma gelmesi nedeniyle 02 Ağustos 2022 tarihinde tarafımızca Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı’na Gökhan Yıldırım’ın infazının ertelenmesi talepli bir dilekçe verilmiştir.
Bu talebimizin gereği olarak Gökhan Yıldırım’a Tekirdağ Dr. İsmail Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesi’nde tetkikler yapılmıştır. Bu tetkikler sonucunda Tekirdağ Şehir Hastanesi Sağlık Kurulu Gökhan Yıldırım hakkında ‘İnfazını geçiremez, resmi sağlık kuruluşlarının mahkumlara ayrılan bölümlerinde yerine getirilmesi hayati tehlike arz eder. Ceza İnfaz Kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremez. İnfazın üç ay süre ile ertelenmesi uygundur’ şeklinde bir rapor vermiştir.
Bu raporun akabinde Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Hapishanesi, müvekkil Gökhan Yıldırım’ın Adli Tıp Kurumu’na sevk edilene kadar geçireceği sürede hapishanede geçirmemesi için Gökhan Yıldırım’ı 10 Ağustos 2022 günü akşam saatlerinde apar topar Tekirdağ Şehir Hastanesi’ne sevk etmiştir.
Gökhan Yıldırım, hastaneye sevk edildiğinde ilk olarak mahkum koğuşuna alınmıştır. Bu koğuş güneş görmeyen, çelik levha ile örtülmüş bir penceresi olan, bir yataktan ve demir bir dolaptan başka eşya bulunmayan bir hücreden ibarettir. Müvekkilimiz mahkum koğuşunda bir gün tutulmuştur. Bu süre içinde müvekkilin ailesi tek başına işlerini göremeyecek olan Gökhan Yıldırım’ın refakatçisi olmak için başvurmuştur ancak bu talep kabul edilmemiştir.
Tekirdağ Şehir Hastanesi refakatçi ve aile görüşü taleplerimizi gerçekleştirmemek için Gökhan Yıldırım’ı 11 Ağustos 2022 tarihinde yoğun bakım ünitesine almıştır. Yoğun bakım ünitesinde refakatçi bulundurulamayacağını, aile görüşünün sağlanmayacağını tarafımıza bildirmişlerdir. Gökhan Yıldırım, tek başına kalmasının hayati risk teşkil edeceğini söyleyen aynı hastanenin raporuna rağmen günlerdir tek başına tutulmaktadır.
Hapishanede bile yanında refakatçisi olan Gökhan Yıldırım, 10 Ağustos gününden beri tek başına refakatçisiz olarak tutulmaktadır. Kan dolaşımının sağlanması için masaj yapılmasına, içeceklerinin hazırlanmasına, kıyafetlerini giyip çıkarmasına yardımcı olacak, ihtiyaçlarını karşılanmasına yardım edecek bir refakatçiye ihtiyacı olan Gökhan Yıldırım, banyosu-tuvaleti dahi olmayan bir odada tutulmaktadır. Şehir Hastanesine götürüldüğü ilk günden bu yana duş alamamıştır. Hastaneye götürüldüğü ilk 3 gün hiç tuz alamamıştır. Ölüm orucu sırasında alması gereken şeker-tuz-su gibi maddelerin temin edilmesi zaman almıştır. Bu maddelerin bir gün bile aksatılması ölüm orucunun ilerleyen günlerinde olan Gökhan Yıldırım için hayatını etkileyecek düzeyde olumsuzluklar yaratmaktadır.
Bu koşullarda tutulmasının risk teşkil ettiğini vurgulamamız bir an önce ATK sevkinin sağlanmasındaki ısrarlarımız üzerine Gökhan Yıldırım 12 Ağustos Cuma günü akşam saatlerinde Adli Tıp Kurumu’na götürülmüştür. Adli Tıp Kurumu aynı gün tarihli raporunda Gökhan’ın 39 kg olduğunu, yürümekte zorlandığını, ellerinde yaralar olduğunu tespit etmiştir. Ancak Gökhan’ın ‘hastane şartlarında takip ve tedavisine devam edilmesi gerektiği, durumunun değişmesi durumunda son durumunu gösterir raporun gönderilmesi ile yeniden değerlendirilebileceği’ şeklinde rapor hazırlamıştır. (Gökhan Yıldırım 16 Ağustos 2022 tarihindeki ölçüme göre 38 kilograma düşmüştür)
Adli Tıp Kurumu bir kere daha anti-bilimsel niteliğini, hekim heyeti olmaktan çok AKP’nin bir uzantısı olduğunu göstermiştir. Bu aşamada Gökhan’ın infazının ertelenmesine gerek olmadığını söylemiştir. ATM 8 aydır aç olan Gökhan’ın hangi aşamaya gelmesini istemektedir?
Bu rapor üzerine Tekirdağ Cumhuriyet Savcılığı infaz erteleme talebimizi reddederek Gökhan’ın hastanede tutulmasına karar vermiştir. ATK raporunda belirtildiği üzere Gökhan Yıldırım Şehir Hastanesine götürüldüğü ilk günden itibaren ‘tedavi’ adı altında yapılacak hiçbir işlemi kabul etmemektedir. Gökhan’ın yoğun bakım ünitesinde kalması sağlığı için risk teşkil etmektedir, aynı koridorda 4 Covid-19 hastasıyla birlikte tutulmaktadır. Bağışıklık sistemi zayıflamış, hastane enfeksiyonuna açık halde olan müvekkil bu koşullarda büyük bir risk altındadır.
Hastanede tedavi istemediğini, taleplerinin kabul edilmesini istediğini, yoğun bakımdan çıkarılmak istediğini defalarca söyleyen Gökhan Yıldırım’ın hayatı yoğun bakımda tutularak riske atılmaktadır.
Gökhan Yıldırım, hapishanede, hastanelerin mahkum koğuşlarında, yoğun bakım ünitesinde tutulamaz. Derhal tahliye edilmelidir. Hastanede tutmak, Gökhan’ı yaşatmak isteği, Gökhan’ın sağlığını korumak isteği değildir. Gökhan’ı tek başına, uğultulu, havalandırması, banyosu-tuvaleti olmayan bir yoğun bakım odasında tutmak işkencedir. Adli Tıp Kurumu, Tekirdağ Şehir Hastanesi, Tekirdağ Savcılığı bu işkenceye derhal son vermelidir.”