Eğitim Sen Diyarbakır 1 No’lu Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Ezgi Çelik, mesleki çalışma için okullara çağrılan birçok meslektaşlarının koronavirüse yakalandığını belirterek, önlem alınmadan okullarının açılmasının büyük risk oluşturacağını söyledi.
Eğitim ve Bilişim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Diyarbakır Şubeleri, eğitim ve öğretimin 21 Eylül’den itibaren başlamasına ilişkin basın toplantısı düzenledi. Eğitim Sen 1 No’lu Şube binasında yapılan basında konuşan Şube Yönetim Kurulu Üyesi Ezgi Çelik, virüsün yayılmasıyla birlikte 150’yi aşkın ülkede okul öncesinden yükseköğretime kadar tüm kademelerde eğitim kurumlarının hızla kapatıldığını ve eğitim-öğretime ara verildiğini hatırlattı.
‘Öğrenciler müfredattan uzak kaldı’
Türkiye’de de MEB’in aldığı kararla eğitim 23 Mart- 19 Haziran arasında uzaktan eğitimin yapıldığını belirten Çelik, “EBA TV VE EBA uygulamaları oluşturulmuş ve öğrencileri bu bilişim ağlarına yönlendirmiştir. Ancak öğrencilerin ve velilerin hiçbir alt yapı sorunu çözülmeden yapılan bu eğitim birçok eksikliğe neden olmakla birlikte öğrencilerin büyük bir kısmı EBA TV ve EBA‘yı düzenli takip edememiş ve müfredattan eksik ve uzak kalmıştır” dedi.
‘3 öğretmen virüse yakalandı’
Yeni eğitim öğretim dönemi için 24- 28 Ağustos arasında bir milyondan fazla öğretmenin Ağustos ayı mesleki çalışmaları yüz yüze yapılmaya başlandığını aktaran Çelik, “Okulların öğretmenlere açılmasıyla beraber gördüğümüz manzara hiç de bakanlığın açıkladığı gibi gerekli önlemlerin alındığı ortamlara dönüştürülmemiş, okullar da ki temizlik çalışanlarının eksikliği daha da artmıştır. Okullara önlem amaçlı bir paket maske ve bir kutu dezenfektan gönderilmiş, adeta öğretmenler kaderlerine terk edilmiştir. Mesleki çalışmaların çevrim içi yapılması gerektiği konusundaki mücadelemize ve bütün uyarılarımıza rağmen özellikle son dönemde bir milyondan fazla öğretmen için asılsız, altı doldurulmayan ifadeler kullanılarak toplum nezdinde ’çalışmadan, üretmeden, haksız kazanç elde edildiğine dair’ belirlemelere bakanlık yenik düşmüş ve öğretmenleri çevrim içi olarak yapılabilecek çalışmalar için okullara çağırmıştır” diye konuştu.
‘Binlerce insan için büyük risktir’
Mesleki çalışmaların ilk üç gününde ülkenin dört bir yanında eğitim emekçilerinin koronavirüse yakalandığı haberlerinin kendilerine ulaştığını kaydeden Çelik, şöyle devam etti: “Rize’den İzmir’e, Trabzon’dan Antalya’ya birçok meslektaşımız ve okul çalışanları karantinaya alınmıştır. Kentimizde de durum bundan farksız değildir. Şu ana kadar Ergani de 2, Dicle de 1 meslektaşımız enfekte olmuş ve okulları karantinaya alınmayarak virüsün yayılmasına davetiye çıkarılmıştır. Sağlık Emekçileri Sendikasının verilerine göre kentimizde günlük vaka sayısı 350- 370 arası, koronadan ölen vatandaş sayısı ise 5’ten az olmamaktadır. Kovid-19’a yakalanan sağlık emekçileri sayısı esnek çalışma süresi boyunca 95 iken tam zamanlı çalışmaya geçişle beraber bu sayı toplamda 485’e yükselmiştir. Hal böyleyken öğretmenlerin mesleki çalışmalarını küçücük, havasız, hijyen önlemleri alınmadan bir arada tutulması enfekte olmamış yüz binlerce insan için büyük bir risk taşımaktadır.”
Okulların yüz yüze eğitime açılmasıyla ilgili sorular yönelten Çelik, “Okullarda hangi hijyenik önlemler alındı? Öğretmen ve personele haftalık ücretsiz testler yapılacak mı? Ek bütçe istenip ek atama yapılacak mı, ek derslikler inşa edilecek mi ve yardımcı personel alımı yapılacak mı? Okullarda revir kurulabilecek mi? Okullarda fiziki mesafeye uyulacak mı?” sorularının yanıtlarını beklediklerini ifade etti.
‘Yüz yüze eğitim iktidarın görevidir’
Eğitim Sen olarak, okulların gerekli önlemler alındıktan sonra açılmasından yana olduklarını vurgulayan Çelik, şunları söyledi: “Öğretmenlerin yeri öğrencilerinin yanıdır. Öğrencilerimizle bir arada yüz yüze ders yapmamızın koşullarını sağlamak iktidarın ve MEB’in görevidir. Bu minvalde yetkilileri gerekli önlemleri bir an önce almaya çağırıyor; bu sürecin takipçisi olacağımızı bildiriyoruz.”
“Eğitim ve öğretim yılı için sizin öneriniz nedir?” sorusuna yanıt veren Diyarbakır 2 Nolu Şube Eşbaşkanı Hasan Çıtrık, yanıtlayarak “Ekim ayında trajik bir durum bizi bekliyor. Toplumun birçok kesimine bu virüsün bulaşma riski var. Olması gereken şudur. İlaç bulunmadan okulların açılmaması gerekiyor” dedi.