45 mültecinin Meriç Nehri’ne atılması olayını yaşlanlayan Edirne Valiliği, gelen tepkiler üzerine mültecilerle görüşme talebinde bulundu.
Tanık anlatımlarıyla gündeme gelen 45 sığınmacının Meriç Nehri’ne atılması olayının ardından Edirne Valiliği, gelen tepkiler üzerine sığınmacılarla görüşme talebinde bulundu. ÖHD’li avukat Vedat Çağırtekin, olayın aydınlatılması için müvekkilleri ile birlikte Cuma günü Vali Ekrem Canalp ile görüşeceklerini paylaştı.
Yunanistan tarafından Türkiye’ye iade edilen 60 kişilik sığınmacı gruptan 45’inin 24 Ağustos tarihinde askerlerce Meriç Nehri’ne atıldığına dair dile getirilen iddialar giderek ısınıyor. MA’nın ulaştığı tanıklar, jandarma komutanının emriyle Afgan bir sığınmacının askerlerce silahla vurularak öldürülüp, nehre atıldığını ve 5 kişinin suda boğularak yaşamını yitirdiklerini ifade etti.
Nehre atılan 45 kişilik gruptan hala haber alınamayanların olduğu belirtilse de, kaç kişi oldukları konusunda somut bir bilgi yok.
Tanıkların anlatımları ile olayın kamuoyunun gündemine gelmesi üzerine 1 Eylül’de açıklama yapmak zorunda kalan Edirne Valiliği, hem jandarmanın hem sınır birliklerinin yaptıkları araştırmalar sonucunda böylesi bir olayın yaşanmadığı belirterek, iddiaları yalanladı.
Nehre atılan sığınmacıların başvurduğu Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi ise, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı üzerinden muhabere yoluyla Edirne Cumhuriyet Başsavcılığına konunun aydınlatılması ve kamu davası açılması talebiyle 3 Eylül tarihinde suç duyurusunda bulundu.
RESMİ OLARAK 3 BAŞVURU
Suç duyurusunda bulunan dernek üyesi avukatlar arasında yer alan Vedat Çağırtekin, mağdur sığınmacılardan Suriye uyruklu 3 kişinin resmi olarak kendilerine başvurduklarını, bu kişiler dışında 6 tanıkla daha görüştüklerini dile getirdi. Çağırtekin, diğer çoğu sığınmacının ise başlarına kötü bir şey gelmesinden ve “sahipsiz” hissettikleri için resmi olarak başvurmaktan çekindiklerini söyledi.
ÖHD olarak sürecin yakından takipçisi olduklarını belirten Çağırtekin, kendilerine başvuran mağdurların beyanlarında bir kişinin kaçmak isterken jandarma tarafından vurulduğunu, nehre girmek istemeyenlerin darp edilerek zorla nehre atıldığı ve yaşamını yitirenlerin olduğunu anlattıklarını paylaştı.
‘TEŞHİS İŞLEMİ YAPILMASINI TALEP ETTİK’
Yaptıkları suç duyurusunda öncelikle müvekkillerinin derhal ifadelerinin alınması, teşhis işlemelerinin yaptırılmasını talep ettiklerini söyleyen Çağırtekin, “Çünkü olayın failleri var ancak resmi üniformalı askerler onlarla ilgili herhangi bir bilgiye sahip değiliz. Sadece görgü tanıkları bu kişileri tarif edebilir. Bu sebeple biz teşhis işlemi yapılmasını talep ettik. Olayın faillerinin aydınlatılması açısından derhal bir kamu davası açılmasını ve yer gösterme işleminin yapılarak olayın aydınlatılmasını talep ettik” dedi.
VALİ NEHRE ATILANLARLA GÖRÜŞMEK İSTEDİ
Fakat şu ana kadar suç duyurusuna dair herhangi bir gelişme olmadığını aktaran Çağırtekin, olayın vahametine rağmen konuya gerekli hassasiyetin gösterilmediğini kaydetti.
Olayı ilk önce yalanlayan Edirne Valiliği’nin gelen tepkiler üzerine müvekkilleriyle görüşme talebinde bulunduğu bilgisini veren Av. Çağırtekin, 10 Eylül Cuma günü müvekkillerinin Edirne Valisi ile görüşeceğini paylaştı. Çağırtekin, ÖHD olarak kendilerinin de bu görüşmeye katılacaklarını söyledi.
“FAİLLERİN BULUNMASI, CEZALANDIRILMASI İÇİN ETKİN BİR TAKİP GEREKİYOR”
Herkesin bu konuya duyarlı olması gerektiğini dile getiren Çağırtekin, son olarak şunları söyledi: “Sınır boylarında sürekli insanlığa karşı suçlar işleniyor. Faillerin bulunması, cezalandırılması açısından etkin bir takip gerekiyor. Sadece kurum olarak değil, topyekûn bunun mücadelesini yürütmek gerekiyor. Bu insanlar kendi topraklarından koparılmış insanlar. Yol güzergahı olarak kullandıkları Türkiye ve Yunanistan gibi yerlerde insanlık dışı muamelelerle karşılaşıyorlar. Bu insanların sahiplenilmesi ve gerekli adımların atılması gerekiyor. Sorumluluk ilk başta İstanbul ve Edirne Cumhuriyet Başsavcılığına olmak üzere yetkililere ait. Bir sorumluluk alıp artık bu olayı aydınlatmaları açısından gerekli işlemleri yapmaları gerekiyor. Edirne Valiliği, bu konuda biraz daha samimi yaklaşıp olayın aydınlatılması açısından sorumluluk alması gerekiyor.”