Baro teklifinin görüşüldüğü Adalet Komisyonu’nda muhalefet teklifin toplum yararına olmadığını belirterek geri çekilmesini istedi.
Muhalefet, teklifin alelacele komisyona getirilmesine tepki gösterdi. Muhalefet, komisyonda konuşmaların uzun tutarak, divan uyarılarını dikkate almadı. Komisyonda baro başkanlarının komisyonda bulunması gerektiğini ve teklifin geri çekilmesi gerektiği yönünde eleştiriler ve öneriler bugün toplantıda dile getirildi.
‘Bu bölücü bir yaklaşım’
HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, Meclisin baroları görmezden geldiğini dile getirerek, “Orada baro başkanları bir şeyi ifade ediyorlar, çok kıymetli bir şeyi ifade ediyorlar: ‘Burada bir düzenleme oluyor, biz bu düzenlemeyle ilgili görüşlerimizi ifade etmek istiyoruz.’ Bir yanlış var, hatalı bir yaklaşım var. Bu atılan adımın önümüzdeki süreçte ne baroya ne Türkiye toplumuna hiçbir faydası yok demek için buraya gelmeye çalışıyorlar, zaten gelemiyorlar. Basın kapalı çünkü basın, kendilerini temsil etmeyen Metin Feyzioğlu’nu iki gündür yayına veriyor, sürekli Metin Feyzioğlu var yayınlarda. Metin Feyzioğlu televizyon televizyon gezip baro düzenlemesiyle ilgili görüşlerini ifade ediyor. Merak ediyor mu bu toplum? Hayır. Bu, bölücü bir yaklaşımdır yani bu çoklu baro meselesinin dünyada örneği olduğu söyleniyor, dünyadaki bir örneğini ama Türkiye’deki mevcut rejimle yönetilen, benzer rejimlerle yani benzer üniter yapıyla yönetilen bir ülkede çoklu baronun uygulandığını bir gösterin bize, var mı böyle bir örnek? Yok” diye konuştu.
‘Milletvekillerimize fütursuzca müdahale oldu’
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, avukatların Meclise alınmamasına tepki göstererek, “Türkiye Büyük Millet Meclisinde ve Türkiye’nin hiçbir yerinde polisin temel hak ve özgürlükleri noktasında protesto hakkını, tepki hakkını kullanmak isteyen insanlara cebir ve şiddet kullanmasını kabul etmemiz mümkün değildir.Türkiye Büyük Millet Meclisinde kimi milletvekillerimize de polisin saygısızca, fütursuzca, hadsizce müdahalelerin olduğunu biliyoruz” dedi.
‘Teklifi geri çekin’
CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül ise, Türkiye’de yasakçı bir iklimin hakim olduğunu söyleyerek şöyle konuştu: “Bu çalışma içerisinde bağımsız ve özgür savunmayı ele almak, etkisizleştirmek ve sadece kamu kurumu niteliğinde meslek teşekkülü niteliğinden uzaklaştırıp insan hakları konusunda, hukukun üstünlüğü konusunda ve hukuk devleti konusunda görevlerini yapamaz hâle getirmek şu anda iktidar tarafından bu gönderilen yasa teklifiyle ne yazık ki yapılmak istenmektedir. İktidar sözcüleri burada baroların siyasallaşmasından bahsettiler. Burada önemli olan nokta ise yargının siyasallaşmasıdır. Yargının siyasallaşmasına bakmadan baroların siyasallaşmasına geçtiğimiz takdirde bu sistemi iyi bir şekilde çözemeyiz. Bu çoklu baroyu gösterip de temsili mi getireceksiniz diye düşünüyoruz ikisini de geri çekin. İkisini de birlikte çekeceksiniz.”
‘Biat eden barolar istiyorsunuz’
HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm de tepki gösteren konuşmasında “Bu kadar demokratik hakların engellenmesi meselesi, kendileri hakkında avukatların söz söylemelerinin engellenmek istemesi anlaşılabilir değil. Sessizleştirilen, iktidara biat eden barolar ve avukatlar istiyorsunuz. Bugüne kadar en büyük mücadeleyi her yerde dile getiren avukatlar oldu. Birçok işkence ve katliamlara ilişkin dosya hazırladılar. İktidar, bu bilgilendirmelerden oldukça rahatsız olmuş. Gözaltına alınma tehdidinden tutun, tuvaletlerine gitmelerine izin verilmemesine, yemeklerin el konulmasıyla tehdit edilme, bunlar işkencedir, avukatlar her yerde açıklama yapmaya başlayınca izin verdiniz. 80 baro tutumlarını açık net ortaya koydular. Siz görüşmek istemediğinizi ortaya koysanız da, onlar hepsi gelmek ve görüşlerini aktarmak istediler. Baroların sorunları olduğunu söylediğiniz şeyin muhatabı avukatlardır. Dinlememek için Meclis’in dışında bekleterek vahim bir tablo çiziyorsunuz. Bu düzenlemenin bu topluma getireceği hiçbir yarar yok” ifadelerini kullandı.
