Sendikaların ortak açıklamasını DİSK/Enerji-Sen, DGD-SEN, İnşaat-İş, Mağaza Market-Sen, Dev Tekstil, TOMİS ve KATAŞ-SEN kendi sosyal medya hesaplarından paylaştı.
Yapılan açıklamada 1 Mayıs’ta Taksim’e gitmenin suç olmadığı, asıl suçun milyonlarca işçinin kölece koşullarda çalışmasının önünü açmak, bunlara göz yummak olduğu ifade edildi.
Yapılan ev baskınlarının “normalleşme” diye ifade edilen, ancak tasarruf paketleriyle, kemer sıkma politikalarıyla ilerleyen yeni dönem politikalarının bir parçası olduğu vurgulandı.
Taksim’den de mücadeleden de vazgeçmeyeceklerini ifade eden sendikaların açıklamasının tamamı şöyle:
Baskılara boyun eğmeyeceğiz!
Onlar “normalleşme” desin, biz mücadeleye devam diyeceğiz!
Taksim iradesine karşı tahammülsüzlüğü sürdürenler bugün yine ev baskınları ile yeni bir gözaltı saldırısı başlattı. İstanbul’da bir kez daha 1 Mayıs’ta Taksim’e yürümek isteyen işçilerin, kadınların, gençlerin ve devrimcilerin evi basıldı.
Aralarında sendika yöneticilerinin de olduğu bu gözaltılar, “tasarruf paketi, kemer sıkma politikaları” adı altında bu ülkenin işçilerini daha da yoksullaştırma operasyonlarının, toplantı ve gösteri hakkımızın valiliklerin keyfiyetine bağlanması çabasının bir parçasıdır.
İktidarın bizleri alıştırmaya çalıştığı, adına “normalleşme” dediği yeni dönem politikası yeni bir baskı süreci oluşturmuştur.
Onlar normalleşme desin, biz mücadeleye devam diyerek dimdik ayakta duracağız. Tüm dostlarımızla birlikte bu baskı ve sömürü düzenine karşı direnmeye devam edeceğiz.
Suç arayanların bakması gereken adres; işçileri asgari ücretin altında bir maaşla sigortasız, insanlık dışı koşullarda çalıştıran, işçilerin tazminat hakkına çöken, baskı, tehdit, taciz ve şiddeti eksik etmeyen, iş cinayetlerinde binlerce işçiyi katledip elini kolunu sallayarak gezen, anayasal haklarını kullanarak sendikaya üye olan işçileri işten çıkaran patronların yeridir.
1 Mayıs’ta Taksim Meydanı’na yürüme ısrarını sürdürdükleri için tutuklanan ve bugün aynı sebeplerle gözaltına alınan onlarca arkadaşımızın derhal serbest bırakılmasını istiyoruz.
İşçi kardeşler,
Bu antidemokratik uygulamalara, sendikal hak ve özgürlüklere yönelik saldırılara dur diyoruz. Her hak arama mücadelesinin tepesinde sallanan baskı ve şiddet araçlarına dur diyoruz.
Ne yaparlarsa yapsınlar, biz işçilerin olan Taksim Meydanı’nda 1 Mayısları kutlamaktan da, haklı ve onurlu mücadelemize sahip çıkmaktan da geri durmayacağız.
Yaşasın 1 Mayıs!
Yaşasın örgütlü birleşik mücadelemiz!