6 C
İstanbul
22 Aralık Pazar, 2024
spot_img

Migros işçisi: Salgın döneminde esnek ve yoğun çalışıyoruz

Evlere servis, artan sevkiyatlar, alınmayan önlemler market işçilerinin hem tedirginliğini hem de yorgunluğunu artırıyor
Salgın sonrası iş yükünün en fazla arttığı, esnek çalışmanın hayata geçirilmeye başlandığı marketlerde çalışanlar çok zor günler geçiriyor. 23 Nisan’la birlikte 4 gün sokağa çıkma yasağı ilan eden hükümetin, ilk iki gün marketlerin 09.00-14.00 arası açık olacağını duyurması da yine market çalışanlarını vurdu. Evlere servis, artan sevkiyatlar, alınmayan önlemler işçilerinin hem tedirginliğini hem de yorgunluğunu artırıyor. Evrensel, 8 yıldır Migros’ta çalışan bir işçi ile salgın sürecinde işyerinde neler yaşadıklarını konuştu.
Salgından önceki çalışma şartlarınızdan bahseder misin biraz?
Market sektörü genel olarak zor. Günde sekiz buçuk saat çalışıyoruz. Eğer sayım varsa, kampanya dönemiyse çalışma süreniz esnekleşebiliyor, geç çıkıyorsunuz bazen molalarınızı bile tam kullanamıyorsunuz. Biraz da mağaza müdürünüzün inisiyatifinde bunu düzenlemek, artık nasıl işine gelirse. Müşteriyle hep yüz yüzesiniz. Güler yüzlü olmak, sakin kalmak zorundasınız. Salgın başladığından beri en çok canımızı sıkan şeylerden biri de bu. Böyle bir dönemde amirlerimiz bize durmadan soğukkanlı olun, güler yüzlü davranın diyor. Nasıl davranalım? Bu kadar yorgunken ve korkuyorken?
Ne değişti salgından bu yana işyerinde?
Yetişmek mümkün değil durmadan mal açıyoruz, koliler ağır, indir kaldır yükle. Oradan oraya koşturur vaziyetteyiz anlayacağınız. Kasa hiç durmuyor zaten, dikkat de etmek gerekiyor. Tek bir iş tanımı da yok, ürünleri raflara dizmek, sevkiyat, kasa her an her yerde çalışıyor olabilirsin. Bir de bütün bunları yaparken gülümsemek, sinirlenmemek gerekiyor. İlk başta maske ve eldiven takılmayacak dediler, sonra hem biz çalışanların baskısı hem de müşterilerin sosyal medyadan şikayetleri yoğunlaşınca maske takmamıza izin verildi. Şöyle düşünün her gün yüzlerce insan gelip gidiyor ve bir yerleri elliyor, para ile temas ediyoruz. Ve tek koruyucu ekipman maske.
Çalışma saatlerinde, mola saatlerinde nasıl bir değişiklik yaptılar?
Normalde bir market çalışanının hafta sonu tatili hayatta olmaz. Çünkü en yoğun zamanlar cumartesi pazarları. Biz de hafta sonu sokağa çıkma yasakları başlayınca biraz dinleniriz diye sevinmiştik. Şimdi hafta sonu çalışmadığımız zamanları hafta içi telafi ettiriyorlar; yani fazla fazla çıkartıyorlar acısını. Sabah 10’da gidip gece 11’de çıkıyoruz. Gerekçesi de sosyal medyadan müşteriler şikayet ediyormuş, Migros marketleri erken kapanıyor diye. Kimse bu gerekçeye inanmıyor, tek dert çalışmadığımız günlerin acısını çıkarmak.
Nasıl hissediyorsunuz sen ve arkadaşların?
Psikolojik olarak çöküntüdeyiz, evinde yaşlısı çocuğu olanlar özellikle… İnsan kendini değersiz hissediyor. Her ne koşulda olursa olsun çalışacaksın diyorlar. Evde yemek tabağını bile ayıran arkadaşlarımız var, bazen diyorum ki acaba kötü bir rüyanın içine mi düştüm. İşin yoğunlaştığı zamanlarda çıkıp bağırmak geliyor içimden, ‘Yeter artık biz de insanız yorulduk’ diye. Kolları ayakları uyuşuyor insanların, sadece bedenen de değil kafa olarak da yorgunuz. Fark ettim ki normalde çok iyi anlaşan arkadaşlarımız bile birbirine çatıyor, sinirleniyor. Çok öfkeliyiz aslında ve bu öfke bir gün bir yerde patlayacak gibi geliyor. Geçen Luppo alan adamla dalga geçmişlerdi ben şimdi raflara ürünleri yerleştirirken o ürünleri üreten insanları düşünüyorum. Luppo işçileri mesela ne kadar zor şartlarda çalıştırılıyorlarmış, aslında ne kadar ortak yönümüz var diye.
Ne istiyor market çalışanları?
İnsanca muamele görmek istiyoruz. Çalışma saatlerimiz eskiye dönsün, zaten yoğun çalışıyoruz, yoruluyoruz ne gerek var çalışma süremizi uzatmaya? Ekstra mola da yok üstelik. Sendika sadece haftalık 45 saati geçmeyecek diye şart koymuş iyi de kardeşim şimdi haftanın 5 günü çalışmak zorundayız ve çalışma süremiz günlük 9 saatten fazla sürüyor. Neden takip etmiyorsunuz? Neden işyerlerinde düzenli ateş ölçümü yapılmıyor? Doktorlar bağışıklık sistemi diyor, günde 11 saat işyerinde olan at gibi koşturan insanlarda bağışıklık mı kalır? En komiği de Migros kendi çalışanlarına ücretsiz hediyeler veriyor; meyve, sebze ya da bisküvi filan veriyorlar. Cidden bizimle alay mı ediyorlar diye düşünüyorum. Migros da diğer marketler de bu dönem hiç olmadığı kadar kârına kâr kattı. Cirosu 4-5 kat artan mağazalar var, verin işçinize bir fazladan maaş. Madem fedakarlık istiyorlar onlar da yapsın biraz fedakarlık, sendika bizim adımıza bunları söylesin.
Ben buradan bütün market çalışanlarına da seslenmek istiyorum. Bugünler geçecek ama bu yaşadıklarımızı unutmayalım, sarılamadığımız çocuklarımızı, anne babalarımızı, ağrıdan uyuyamadığımız geceleri, bunun karşılığında bize layık görülen hediyeleri, evlere servis yapmak zorunda kalan kardeşlerimizi, bu koşullarda bizden beklenen güler yüzü, sendikaların sessizliğini unutmayalım. Eğer unutursak değiştirmek için hiçbir şey yapmayız. Ben değişsin istiyorum, o yüzden unutmayalım.

KaynakEvrensel

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN ARALIK SAYISI ÇIKTIspot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 218. SAYISI ÇIKTI!spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,930AboneAbone Ol