4 milyon memur ve 2 milyondan fazla memur emeklisinin 2022 ve 2023’teki mali ve sosyal haklarının belirlendiği 6. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri sona erdi. Memur ve memur emeklisinin maaşına 2022’nin ilk altı ayı %5, ikinci altı ayı %7, 2023’ün ilk altı ayı %8, ikinci altı ayı %6 ve enflasyon farklarından oluşan zam yapıldı. KESK, “Teklifiniz yoksulluk ve sefalet teklifidir” diyerek açıklanan zam oranına tepki gösterdi. CHP’li Veli Ağbaba ise, “Gelecek iki yıl için belirlenen zam oranları, memurun ve emeklinin kaybını karşılamaktan uzaktır” değerlendirmesini yaptı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, memur ve memur emeklisinin 2022-2023’teki mali ve sosyal haklarının belirleneceği 6. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinin ardından açıklama yaptı.
Bilgin açıklamasında, “Sendikalarla uzlaşmak takdir edeceğiniz gibi kolay bir iş değil. Biz bunu belli bir ölçüde, büyük bir uzlaşmayla buraya geldik. Genel çerçevede yürüttüğümüz konularda uzlaşmaya vardık. Şimdiden memurlara hayırlı olsun” dedi.
“Türkiye ekonomisi büyüyor” iddiasında bulunan Bilgin, “Türkiye ekonomik olarak yoluna devam ediyor, arkasındaki gücü üretimden geliyor. Sanayi üst üste büyüyor. Enflasyon var, bunun yarattığı olumsuzluklara karşı da çalışanlarını koruyor” ifadelerini kullandı.
Bilgin, şöyle devam etti: “İlk teklifimizde 2022 için yüzde 5+ enflasyon farkı önermiştik, ikinci altı ay için yüzde 6+ enflasyon farkı önermiştik. İkinci teklifimizde 2022’nin ilk yarısı için yüzde 5+ enflasyon farkı, 2022’nin ikinci yarısı için yüzde 7+ enflasyon farkı önerdiğimizi belirtmek isterim. 2023’te de yüzde 8+6 zam ve enflasyon farkı önerdik.”
“Bu sözleşme kapsamında 3600 ek gösterge çalışması tamamlanacaktır” diyen Bilgin, “O kanun gerektiren bir şeydir. Biz çalışmamızı yaptıktan sonra TBMM inisiyatifindedir” ifadelerini kullandı.
Seyyanen zam yok
Bilgin, Memur-Sen’in 600 TL’lik seyyanen zam talebine ilişkin de, “Seyyanen zam yok, onun yerine sendika üyesi olan çalışanlarımızın toplu sözleşme ikramiyesini 135 TL’den 400 liraya çıkardık” dedi.
KESK: Teklifiniz yoksulluk ve selafet teklifidir
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), açıklanan maaş zammına tepki gösterdi.
KESK’in Twitter hesabından yapılan açıklamada, “Sermayeye kaynak bulan iktidar, sıra kamu emekçilerine gelince bulamamaktadır! Kaynak bulamıyorsanız biz buluruz! Emekçiler enflasyon altında ezilmektedir. Çarpık enflasyon rakamlarınıza kamu emekçileri itibar etmemektedir” denildi.
“Dağ fare doğurmuştur” denilen açıklamada, “#KabulEtmiyoruz Hiçbir kamu emekçisinin hanesi yoksulluk sınırının altında kalmamalıdır. Sarı sendikalar bu toplu sözleşme görüşmelerinde de görevlerini yerine getirmişleridir” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, şunlar kaydedildi: “Kamu emekçilerini enflasyona ezdirmedik diyenlere sözümüz var: Kamu emekçisinin, işçinin, çiftçinin, esnafın, dar gelirlinin mutfağında yangın var! Teklifiniz yoksulluk ve sefalet teklifidir!”
CHP’li Ağbaba: Zam oranları yoksulluk getirecektir
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, 6. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde anlaşılan zam oranlarının kamu emekçisine yoksulluk getireceğini belirterek, “Adil bir toplu sözleşme için grev hakkı şarttır” ifadesini kullandı.
Ağbaba, yaptığı yazılı açıklamada, hükümet ile memur sendikaları arasında 6. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde sağlanan anlaşmayı değerlendirdi.
Çalışanların enflasyona ezdirilmediğinin ifade edildiğini aktaran Ağbaba, “Sormak isteriz, acaba emekçiler ve emekliler hangi enflasyona ezdirilmedi? Merkez Bankası Başkanının dahi gerçeklikten uzak dediği TÜİK’in adrese teslim enflasyon verilerine mi, yoksa emekçinin mutfağında hissettiği yüzde 40’ı bulan gerçek enflasyona mı ezdirilmedi?” ifadelerine yer verdi.
Ağbaba, verilen zamların yeterli olmadığını ve yeni yılda da emekçinin cebine girmeden eriyeceğini kaydederek, “Gelecek iki yıl için belirlenen zam oranları, memurun ve emeklinin kaybını karşılamaktan uzaktır. Bu zam oranları kamu emekçisine refah yerine yine yoksulluk getirecektir. Adil bir toplu sözleşme için grev hakkı şarttır. Memurlarımıza grevli toplu sözleşme hakkının tanınmaması, toplu pazarlık sürecinin doğasına aykırıdır. Bu durum, memurlarımızın eşit ve demokratik toplu sözleşme görüşmesi yapmasında en büyük engeldir.” değerlendirmesinde bulundu.
