10.4 C
İstanbul
27 Kasım Çarşamba, 2024
spot_img

Melih Bulu’yu direnişle gönderen Boğaziçililer eylemde: “Tüm kayyumlar gidene kadar…”

Boğaziçi Üniversitesi’nde 194 gündür devam eden direnişin ardından kayyum Melih Bulu’nun görevden alındı. Mücadelenin daha yeni başladığını ifade eden Boğaziçlilerin çağrısıyla “Tüm kayyumlar gidecek” denilerek Kadıköy’de eylem yapıldı. Eyleme çok sayıda demokratik kitle örgütü ve siyasi parti de destek verdi

Boğaziçi Üniversitesi’nde 194 gündür devam eden direnişin ardından kayyum rektör Melih Bulu, bir gece yarısı kararnamesiyle görevden alındı. Mücadelenin daha yeni başladığını ifade Boğaziçililer “Bugün sevinecek hiçbir şey olmadığını ve mücadelenin henüz yeni başladığını biliyoruz. Demokratik hakları gasp edilen tüm kesimleri de bağımsız ve birleşik bir mücadeleye davet ediyoruz” diyerek Kadıköy İskele Meydanı’nda eyleme çağrı yaptı.

Boğaziçililerin çağrısıyla yapılan eyleme pek çok demokratik kitle örgütü ve siyasi parti de destek verdi. Kadıköy İskele Meydanı’dan toplanılmasının ardından “Kayyumlar gidecek, biz kalacağız” sloganıyla eylem başladı.

Tüm kayyumlar gidecek

Sloganların ardından Boğaziçi Dayanışması adına Hüsnü Beha Yıldız, basın metnini okudu. Bulu’nun Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri’yle Boğaziçi direnişini kıramayan iktidarını ilan ettiği günah keçisi olduğu ifade edilirken bu düzene uşaklık etmek isteyenler açısından Bulu’nun ibretlik olduğu belirtildi. Açıklama şöyle:

7 ayı aşkın süredir direnen Boğaziçi bileşenlerinin iradesini kıramayan iktidar, çareyi Melih Bulu’yu görevden almakta bulmuş ve tüm bu anti-demokratik sistemin yarattığı bunalımı onun omuzlarına yıkmıştır. Bu düzene uşaklık etmekte ısrar eden kim varsa Melih Bulu’nun akıbetine iyi baksın!

Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle bir demokrasi elde edilemeyeceğinin vurgulandığı açıklamada “HDP’li belediyelere atanan kayyumlardan kurtulmadan, üniversitelerdeki kayyumlardan da kurtulamayacağımızın da bilincindeyiz” denildi. Açıklamanın devamında kayyum düzeninin bütün üniversitelerde ve belediyelerde devam ettiği vurgulandı.

Bu daha başlangıç, mücadeleye devam

Açıklamanın sonunda ise mücadelenin yeni başladığı ve sadece Boğaziçi Üniversitesi’ndeki kayyumun gitmesinin yeterli olmadığı vurgulandı. Kayyum rejiminin kendisiyle hesaplaşmak istediklerini söyleyen Boğaziçililer, “Tüm kayyumlar gidene kadar mücadelemize devam edeceğiz” dedi.

Bu nedenle bizler, bugün sevinecek hiçbir şey olmadığını ve mücadelenin henüz yeni başladığını biliyoruz. Ve artık rejimin basit aparatları, emir kulları olan özel güvenlikle, polisle değil; kayyum düzeninin siyasi sorumlularıyla hesaplaşmak istiyoruz. Siyasi bekalarını HDP’yi kapatmakta, HDP’li belediyelere kayyum atamakta gören gerici-şovenist iktidara karşı mücadele etmek istiyoruz! 12.Cumhurbaşkanı’na yazdığımız mektupta da belirttiğimiz üzere, farkındayız ki “ne Boğaziçi Üniversitesi Türkiye’nin en önemli kurumu, ne de Melih Bulu’nun kayyum olarak başımıza gelmesi Türkiye’nin en önemli sorunudur.” Biz, artık bu ülkede yaşayan herkesin sorunlarına dair söz söylemek, bu sözü ortaklaştırmak ve emekçilerin-ezilenlerin birleşik bağımsız mücadelesine bir tuğla koymak istiyoruz. Bu nedenle yalnızca Boğaziçi’ndekiler değil, TÜM KAYYUMLAR GİDENE DEK, mücadelemize devam edeceğiz, devam edeceğiz, devam edeceğiz!

BÜLGBTİ+: “Sadece dışarıdan yapılacak atamaya değil kayyumluk rejiminin tamamına karşıyız”

Boğaziçi Dayanışması’nın açıklamasının ardından mikrofonu Boğaziçi Üniversitesi LGBTİ+ Topluluğu aldı. BÜLGBTİ+ yaptığı açıklamada, BÜMED Başkanı’nın “Boğaziçi ilke ve değerlerine” dayanarak bazı kayyumlarla iletişime geçtiği ve bazı hocaların kimseye duyurmadan yapmayı planladıkları seçim hazırlğından bahsedildi. Sadece dışarıdan yapılacak atamaya değil kayyumluk rejiminin tamamına karşı olunduğunun vurgulandığı açıklamada ilk kayyum Mehmed Özkan’dan itibaren gelen süreçte LGBTİ+’ların marjinalize edildiği vurgulandı.

“Boğaziçi ilke ve değerlerine sahip çıkan” Mehmed Özkan’ın ilk icraatının Hande Kader Bursu’nun iptal etmek olduğunun hatırlatıldığı açıklamada kayyum rektörlerin okuldaki sivil polislerin yaygınlaşmasını sağladığına dikkat çekildi.

Gençlik Hareketi Koordinasyonu: “Bir marjinal varsa o da iktidardır, biz değiliz.”

BÜLGBTİ+’nın ardından gençlik örgütleri açıklamalar yaptı. İlk sözü Gençlik Hareketi Koordinasyonu aldı. Gençlerin kendi rektörlerini seçmek istemesinin marjinallik olmadığının vurgulandığı açıkalamada şu ifadeler geçti:

Söz konusu gençlerin rektörlerini seçmesi olunca bize gözlerini yumuyorlar. Bize marjinal diyorlar. Marjinal olan gençlerin rektör seçmesini engellemek için önlerine barikat kuranlardır. Marjinal olan gençleri tutuklayanlardır, gözaltına alanlardır. Marjinal olan insanların cinsel yönelimlerini, kimliklerini hiçe sayıp gökkuşağını yasaklamaktır. Marjinal olan gençliğin, yurttaşların önünde durmaktır. Bir marjinal varsa o da iktidardır, biz değiliz.

Suruç anmasına çağrı

Gençlik Hareketi Koordinasyonu’nun ardından sözü Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu’ndan Yaren Tuncer aldı. Tuncer, bu mücadelenin “Altı aya bu direniş biter” diyenlere bir ders olduğunu ifade ederek 20 Temmuz’da yapılacak Suruç Katliamı anmasına çağrı yaptı. Tuncer’in ifadeleri şöyle:

“Altı aya bu direniş biter” diyenler burayı iyi görsün. Bu mücadeleye devam edeceğimizin bir sözüdür. Bu kayyumları da göndereceğimizin bir sözüdür. Bunlar bu devletin kurulduğu andan itibaren çeşitli katliamlarla üstümüze geldiler. Altıncı yıldönümüne geliyoruz. 20 Temmuz’da da Suruç Katliamı’nın altıncı yılında “Suruç için adalet, herkesi için adalet” diyeceğiz.

Boğaziçi Direnişi sürecinde kurulan üniversite dayanışmaları adına ortak bir açıklama yapıldı. Yapılan açıklamada: Söz, yetki, kararın üniversite bileşenlerinde olacağı özgür üniversitelere giden yol tüm bileşenlerin katılımıyla gerçekleşecek seçimleri örgütlemekten geçiyor.” denildi.

Öğrenci dayanışmalarından sonra HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Elif Bulut konuştu; “Yıllardır bizlerin mücadelesini bölmek için uğraştılar, biz birleşe birleşe kazanacağız. Belediyelerimizi gasp edenler için de geçerlidir. Kazanana kadar hep birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu sistem sorununu çözene kadar ortak mücadeleyi sürdüreceğiz”

Vazgeçmeye asla niyetimiz yok

Kadınlar Birlikte Güçlü adına söz alan Nevruz Tuğçe Özçelik, “Tek bir adamın bizi yok sayarak adımıza karar alan bu düzeni değiştirmek için mücadele eden herkesi selamlıyoruz” diye söze başladı. Erdoğan’ın bir gece yarısı kararnamesiyle İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı alındığını hatırlatan Özçelik, “Hayatlarımız, kampüslerimiz, sokaklarımız bizim. Vazgeçmeye asla niyetimiz yok. Vazgeçmeme gücünü birbirimizden ve buradaki herkesten alıyoruz” dedi.

DAĞ: DİKTATÖRÜN SONU BİRLEŞİK MÜCADELEYLE GELECEK
HDP Milletvekili Dersim Dağ,  “Özgür, demokratik, eşit yaşamı; gençler, kadınlar, ezilenler olarak birlikte yaratalım. Hiçbir diktatör halka rağmen, gençlere rağmen devam edemeyecek. Bu diktatörün sonu da ortak mücadeleyle gelecek” ifadelerini kullandı.

Eylem, “İstifa yok tek başına ya tüm kayyumlar, ya tüm kayyumlar”, “Dönmeyiz, dönmeyiz biz bu yoldan dönmeyiz”, “Suruç için adalet devrimle gelecek”, “Suruç için adalet herkes için adalet”, “Kayyumlar yalnızdır, bizler değiliz”, “Vekiline sahip çık, HDP’yi kapattırma” sloganlarıyla sona erdi.

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN KASIM SAYISI ÇIKTIspot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 218. SAYISI ÇIKTI!spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,920AboneAbone Ol