Eskişehir’de bulunan Maya Mekanik işçileri sendika hakkı tanınana kadar iş başı yapmayacaklarını ve kölelik koşullarını kabul etmeyeceklerini söyledi.
Çalışma koşullarının ağırlığı, uygulanan baskılar ve düşük ücretler gibi sebeplerle sendikaya üye olmaya karar veren Maya Mekanik işçileri Birleşik Metal İş Sendikası’na üye oldu. 21 Nisan tarihinde Çalışma Bakanlığı tarafından yetki belgesinin gelmesinin ardından Maya Mekanik patronunun baskıları daha da arttı. İşçiler ise bu baskılara 2 Mayıs günü iş bırakarak yanıt verdi.
Evrensel’den Çağlar Kazak’a konuşan işçiler fabrikada sendika hakkı tanına kadar işbaşı yapmayacaklarını söyleyerek, birliklerinin güçlü olduğunu ve haklarını sonuna kadar arayacaklarını ifade etti.
“Hakkımızı istiyoruz”
Fabrika bahçesinde direnişlerini sürdüren işçilerden bir kadın, “İçeride büyük bir hukuksuzluk var. Biz işçiler insan yerine konmuyoruz. Çok çalışıyoruz, çok emek harcıyoruz ama aldığımız ücret asgari ücret” dedi.
Bir yandan fazla mesailerin zorunlu olduğunu diğer yandan geçinebilmek için fazla çalışmak zorunda kaldıklarını dile getiren işçi, “Benim geçen ay fazla mesaim 79 saatti. Geçen ay 4 bin TL fazla mesai ücreti aldım. Fazla mesaiye kalmasam aldığım para hiçbir şeye yetmeyecek” diye konuştu.
10 yıllık işçilerin bile asgari ücretle çalıştırıldığını ifade eden işçi “İki çocuk büyütüyorum tek başıma, bu adalet mi sizce? Bu fabrikada elimizden gelenin fazlasını yapıyoruz. Gün geliyor gece 1’e kadar fazla mesaiye kalıyoruz. Ama hiçbir zaman ne takdir ne teşekkür gördük. Ama psikolojik baskı gördük. Huzursuz çalışma ortamı gördük. Bu fabrika tam bir cehennem. Biz Anayasa’da yazılı olan hakkımızı istiyoruz” dedi.
“Tuvalette 7 dakikadan fazla kalamıyoruz”
Müdürlerin baskılarını da aktaran başka bir işçi de “Bize siz asgari ücretle nasıl geçiniyorsunuz diye soruyor. Bu asgari ücretle geçinilmez diyor. Bizimle dalga geçiyor, aklımızla alay ediyor” ifadelerini kullandı.
Tuvaletlerde turnike sistemi olduğunu anlatan işçi, “Tuvalete kartlarla giriyoruz. 7 dakikadan fazla kalırsan maaşından kesinti yapıyorlar” dedi.
“Müdürün gözü sürekli bizim üzerimizde” diyen bir işçi kadın da şöyle devam etti: “Burada çalışma ortamı son derece gergin, rahat çalıştığımız tek bir gün bile yok. Burada arkadaşınla konuşmak, saate bakmak için telefonunu çıkartmak bile suç. Eve bitmiş olarak gidiyoruz. Bir de kadınız, evin sorumlulukları da bizim üzerimizde. Sosyal hayatımız yok. Zaten 8 bin 500 TL ile de hiçbir şekilde geçinilmiyor.”
“Artık köle olmayacağız”
Bir başka işçi de “Patronlar işçilerin hayatını bu fabrikadan ibaret sanıyor. Biz onlara bağlıyız ve ne derlerse yapmak zorundayız zannediyor. Ancak bizim fabrikanın dışında da bir hayatımız var. Çocuklarımız var, eşimiz var. Vakit ayırmak zorunda olduğumuz insanlar var. Sinemaya, çarşıya zaten çıkamıyoruz da artık kahveye bile gidecek ne zamanım ne mecalim oluyor” şeklinde konuştu.
Fabrikada öncesinde iş kazası geçirmiş bir işçi de şunları söyledi: “Ben iş kazası geçirdim. Bana sanki suçlu benmişim gibi davrandılar. Üretim müdürünün hakaretine maruz kaldım. 2-3 saat beni fabrikada beklettiler. Ben sonra kendi olanaklarımla buradan hastaneye gittim. Bu sistemin adı modern kölelik. Artık köle olmayacağız.”