HDP Milletvekili Abdullah Zeydan’ın tekrar yargılandığı davanın gerekçeli kararı açıkladı. Bozulan davanın gerekçesine olduğu gibi hiç değiştirmeden yer veren mahkeme, Zeydan’ın verdiği savunmaları da karıştırdı.
Mezopotamya Ajansı’ndan Yasin Kobulan’ın haberine göre, Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi, Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Abdullah Zeydan’a verdiği cezanın gerekçeli kararında bir skandala imza attı. 4 Kasım 2016’dan bu yana tutuklu olan Zeydan’ın, 23 Mayıs 2017’de bizzat hazır bulunduğu Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) olan duruşma salonunda ifade verdi. Görülen bu duruşmanın ardından 14 Temmuz 2017’de karar veren mahkeme, Zeydan’a 8 yıl 45 gün hapis cezası verdi. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bozulan bu karar Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesine geri gönderildi.
KAYIT AVUKATLARA VERİLMEDİ
Bozulma kararının ardından Zeydan, 13 Aralık 2017’de Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinde hakim karşısına çıktı. SEGBİS kayıt sistemin bulunduğu duruşma salonunda Zeydan yaklaşık 6 saatlik savunma yaptı. Mahkeme yapılan savunmanın ardından Zeydan’a 8 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verdi. Yapılan bu duruşmanın SEGBİS kayıt çözümü ise 17 Ocak 2018’de yapıldı. Her ne kadar avukatlar bu duruşmanın tutanaklarının kendilerine verilmesini talep etse de mahkeme tarafından bu talep dikkate alınmadı.
13 ARALIK SEGBİS KAYDINA NE OLDU?
Avukatlara verilmeyen duruşmanın tutanakları mahkeme tarafından 14 Şubat 2018’de açıklanan gerekçeli kararda yer aldı. Gerekçeli kararda yer alan duruşma tutanaklarında mahkeme bir skandala imza atarak, Zeydan’ın 13 Aralık’taki duruşmada yaptığı savunma yerine, dosya Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesince bozulmadan önce 23 Mayıs 2017 tarihinde mahkemede yaptığı savunma tutanağa konuldu. Mahkeme, 13 Aralık 2017 tarihli SEGBİS kaydını çözmek yerine 23 Mayıs 2017 tarihli savunmayı tümüyle alıp, yeni savunma gibi göstererek, gerekçeli karara kopyala yapıştır yaptı.
KOPYALA YAPIŞTIRIN ÖRNEKLERİ
Zeydan’ın 13 Aralık’ta yaptığı savunmada yer alan “… Anayasamız cumhurbaşkanlarına parlementoya talimat verme yetkisi tanımamıştır. Hele hele dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda parlementoda grup kararı alınması dahi yasaklanmıştır ama ne ‘yazıkki’ anayasanın bu emir ve hükmü defalarca ihlal edilmiş…” ifadeleri gerekçeli karardaki son duruşmanın savunması diye verilen tutanakta “yazıkki” kelimesindeki yazım yanlışının dahi aynı olması dikkat çekti.
Yine 13 Aralık’taki savunmada yer alan “…dokunulmazlığın ‘kaldırıldınğında’ dair…” cümlesi de ikinci savunmada hiçbir değişime uğramadan olduğu gibi yer alıyor. Bir başka benzerlik ise “dokunulmazlıklar ‘oudğu’ gibi devam etmektedir” cümlesi de aynı hatayla yer alıyor. “Yargı erki yasama erkinin ‘ütünde’ değildir” cümlesindeki hata da olduğu gibi yer alırken, “… o dönem içinde söylenmiş ‘özler’ sorumsuzluk kapsamında değerlendirilir” cümlesindeki hatalar da aynı şekilde duruyor.
“Soruşturma aşamasına dair ‘adil yarılama’ ilkesinin vahim şekilde ihlal edildiğine dair birkaç tespit yapmak istiyorum” cümlesindeki “adil yarılama”, “4 Kasım gecesi evi basılan nearete konulan ve tutuklanan milletvekillerini belirleyen yargı değil siyasi iktidarın kendisidir” cümlesindeki “nearete”, “Adalet Bakanlığı ve İş İşleri Bakanlığıdır” cümlesindeki “İş İşleri Bakanlığıdır”, “HDP’yi etkisizi kılmak, milletçi kesimlerin de oylarını almak için gerçekleştirilmiştir” cümlesindeki “milletçi” kelimeleri aynı şekilde son savunmada yer alıyor.
