DİSK’e bağlı Gemi Yapımı ve Deniz Taşımacılığı, Ardiye, Depo ve Antrepoculuk İşçileri Sendikası (Limter-İş), Bilecik’te bulunan Porselen Porland fabrikası önünde bildiri dağıttı.
Bildiri dağıtımında işçilere seslenen sendika yöneticileri, Limter-İş Sendikası’nda örgütlenme, sömürüye karşı birlikte mücadele çağrısı yaptı.
“Patronların kasası dolarken bizler yoksullaşıyoruz”
Limter-İş Sendikası Genel Başkanı Kanber Saygılı, “Depo, antrepo ve lojistik sektöründe çalışan on binlerce işçi var. Çok çalışıyor ve patronlara çok kazandırıyoruz. Biz ise açlık sınırında yaşamaya mahkum ediliyoruz. Çalışma koşullarımız giderek ağırlaşıyor. Enflasyon almış başını gidiyor. Yaşam maliyeti her gün, her saat artıyor, ücretlerimiz ise erimeye devam ediyor. Patronların kasaları dolarken bizler yoksullaşıyor, geçinemiyor ve barınamıyoruz” dedi.
“Çare örgütlenmekte, çare sendikalaşmakta”
Uzun çalışma saatlerinin işçilerin fiziksel ve ruhsal sağlığını tehdit ettiğini ifade eden Saygılı, “Taşınırken kırılan veya hatalı gönderilen ürünlerin ücretlerinin biz işçilerden alınması asla kabul edilemez. Bu büyük bir haksızlıktır. Ayrıca, işçi sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin eksikliği, iş kazalarının sıkça yaşanmasına neden olmakta. Patronların ve yöneticilerin uyguladığı mobbing, taciz vb. ise çalışma ortamını büsbütün katlanılmaz kılmaktadır” diye konuştu.
İşçilere “Böyle çalışmaya, yaşamaya mahkum muyuz? Bu bizim kaderimiz mi” sorusunu yönelten Saygılı, “Asla çaresiz değil. Çare biz işçilerin ellerinde. Çare örgütlenmekte, sendikalaşmakta” diyerek, Limter-İş Sendikası’nda örgütlenme çağrısı yaptı.
“İşçiler birleşin, köleliğe son verin”
Çalışma ortamlarının insan onuruna yaraşır hale getirilmesi, ücretlerin geçim ücreti düzeyine çekilmesi, çalışma saatlerinin kısaltılma, zorunlu mesailerin kaldırılması, kadrolu-taşeron ayrımı olmaması, keyfi uygulamaların, başta kadın işçilere olmak üzere mobbingin son bulması, iş güvenliği tedbirlerinin alınması, cumartesi-pazar günlerinin ücretli tatil olması taleplerini dillendiren Saygılı, işçilerin örgütsüz ve sendikasız oldukları için haklarını alamadığını vurguladı.
Örgütlü işçinin güçlü olduğunu ve haklarını kazanabileceğini vurgulayan Saygılı, “İşte bunun yolu sendikalı olmaktan, Limter-İş’li olmaktan geçiyor. Söz, karar ve yetkinin işçilerde olduğu, temsilcilerini gizli oy açık sayımla belirlediği, toplu sözleşme sürçlerinin her aşamasına işçilerin müdahil olduğu, profesyonel sendika yöneticilerinin aylık ücretlerinin ortalama işçi ücreti kadar olduğu sınıf sendikalarında örgütlenmeliyiz. Bu bilinçle hareket eden depo, antrepo ve lojistik işçileri, hakları için seslerini daha güçlü bir şekilde duyuracak ve kendi çalışma koşullarını belirleme hakkına sahip olacaklardır. İşçiler birleşin köleliğe son verin” dedi.