Limter-İş Sendikası iş cinayetlerine karşı yaptığı açıklamada “İşçi cinayetleri, meslek hastalığı asla kaderimiz değildir.” denilerek örgütlenme çağrısı yapıldı.
Limter-İş Sendikası tersanelerde artan işçi cinayetlerine karşı Tuzla İçmeler Köprüsü’nde basın açıklaması yaptı.“Desan, Pendik, Ada, Dentaş Tersaneleri 20 günde 4 iş cinayeti. Hesabı sorulacak” pankartının açıldığı eylemde basın açıklamasını Limter-İş Genel Başkanı Kanber Saygılı okudu.
Saygılı, tersanelerde son 20 günde 4 işçinin katledildiğini kaydederek patronların ve taşeronların iş güvenliği tedbirlerini maliyeti arttıran masraflar olarak gördükleri için iş cinayetlerinin yaşandığını söyledi.
“Bıçak kemiği çoktan geçti”
İş kazalarının kayıt altına dahi alınmadığının, işçi cinayetlerinin gündem kamuoyuna yansıdığı oranda kayıt altına alındığının altını çizen Saygılı, “Öncesi bir yana son 21 yılda patronların azami kar hırsına 30 binden fazla işçi arkadaşımızı kurban verdik. Bu bir savaş bilançosudur. Sanki işe, çalışmaya değil de savaşa gidiyoruz. Yaşadığımız işçi ölümlerinden, yaralanmalardan ve meslek hastalıklarından, birinci derecede patronlar sorumludur. Gerekli denetimi yapmayan ve tersane patronları üzerinde hiçbir yaptırım yetkisini kullanmaya, taşeronluk sistemini meşrulaştıran siyasal iktidar sorumludur. Onca işçi cinayetine rağmen işçi cinayetlerinin birinci derecede sorumlusu olan patronları tutuklayıp, yargılamayan ve de ölüme sebebiyetten cezalandırmayan yargı sorumludur.” dedi.
“Bıçak kemiği çoktan geçti” diyen Saygılı, iş sağlığı ve işçi güvenliğinin patronların ve siyasi iktidarın, siyasallaşmış yargının vicdanına bırakılamayacağını belirterek taleplerini yineledi:
- Taşeronluk sistemi yasaklansın,
- Sendikalaşmanın önündeki engeller kaldırılsın, sendika düşmanlığına son verilsin.
- İşçi sağlığı ve iş güvenliği için, üniversitlerden, meslek odalarından, barodan, sendikalardan, öncü işçilerden oluşacak inceleme, araştırma ve yaptırım yetkisi olan bir komisyonun kurulsun.
“Omuz omuza vererek mücadele edelim”
Yıllardır bu talepleri yükseltmelerine rağmen yetkililerin üç maymunu oynadığını ifade eden Saygılı sözlerine şöyle devam etti:
“Sigortalarımızın dahi aldığımız ücret üzerinden yatırılmadığını yetkililer bilmiyor mu? Bilmemeleri mümkün değil, çünkü sağır sultanlar bile duydu.
Özcesi iş başa düştü. Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Başka çaremiz yok.
Tek çaremiz var, o da birleşmekten, dayanışmaktan, omuz omuza vererek mücadele etmekten ve tersane patronlarının kapısına dayanmaktan geçiyor.
Tıpkı 2008 de olduğu gibi. Sendikamız DİSK/Limter-İŞ’e üye olarak güçlerimizi birleştirip insanca çalışma ve yaşama koşullarını sağlayabiliriz. Başka yolu yok, başka çaresi de yoktur. Çare biziz.”
