Büyük Aile Platformu, bu yıl üçüncü kez Saraçhane’de “Dursun Bu Hayasızca Akın” sloganıyla LGBTİ+ karşıtı bir miting düzenledi.
Platformun talebi, “Türkiye’de LGBT propagandasının yasaklanması ve toplumsal cinsiyet eşitliği kavramlarının mevzuattan çıkarılması”. Platform söz konusu talepleri için 150 bin ıslak imza topladı ve bu taleplerini Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sundu.
Bu yıl, geçen yıllardan farklı olarak Sosyal Politika, Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği (SPoD), LGBTİ+’lara karşı örgütlenen nefretin karşısında durduğunu göstermek için mitingin gerçekleştirildiği alanın ilerisinde bir eylem düzenledi.
Dernek, #BenHepBuradaydım kampanyası kapsamında 15 Temmuz 2008’de eşcinsel olduğu için babası tarafından öldürülen Ahmet Yıldız için Fatih Camii önünde lokma dağıttı.
SPoD, lokma dağıtımı ile LGBTİ+’ların yaşam hakkına ve adalet mücadelesine dikkat çekerek geçmişten bugüne varlıklarını sürdürdüklerini ve bu mücadelenin bugün de devam ettiğini vurguladı.
“İstedikleri kadar bizlere buralı olmadığımızı söylesinler”
Eylemleri ile ilgili bianet’e konuşan SPoD Genel Koordinatörü Oğulcan Yediveren, şöyle dedi:
“Biz ne olursa olsun verdiğimiz mücadeleden vazgeçmiyoruz, çünkü bizim mücadelemiz onurlu bir yaşam mücadelesi. Bu vazgeçebildiğiniz, olmasa da olur diyebileceğiniz bir şey değil. İstedikleri kadar bizlere buralı olmadığımızı söylesinler.
Ben 30 yaşında eşcinsel bir erkeğim. Zengin, ayrıcalıklı bir aileden gelmedim. 30 yıldır bu topraklarda hayatta kalmak için canla başla mücadele veriyorum. Verdiğim hak mücadelesi ise kişisel olarak hayatta kalmak için verdiğim mücadelenin ayrılmaz bir parçası. Öyle olmak zorunda çünkü hâlâ birileri sırtı sıvazlanarak, elini kolunu sallayarak aileyi koruyoruz adı altında bizlere karşı nefreti örgütlüyor.
Şunu çok iyi biliyoruz ki, bu gruplar bizlere karşı nefret örgütlemese biz verdiğimiz hak mücadelesiyle bu toplumu herkesin barış içerisinde bir arada yaşadığı bir topluma dönüştürebiliriz. Tıpkı Onur Yürüyüşlerindeki gibi dağıttığımız lokum ile birlikte yaşama talebimizi bir kez daha vurguluyoruz. Bu talebin toplumumuzda bir karşılığı olduğuna inancımız tam. Açın barikatları, kaldırın yasakları ve sonra bakın, sonraki Onur Yürüyüşünde nasıl onbinlerce insan o sokakları dolduruyor.”