HES barajının su toplaması üzerine köyleri sular altında kalan köylüler, ‘Böyle insan yaşatılamaz ki! Önce insanları yeşertin. İnsanları yeşertin ki her taraf yeşersin’ dediler.
Aras Nehri üzerinde Karakurt Barajı ve Hidroelektrik Santralinin yapımı sonrası köyleri sular altında kalan köylülerin sıkıntısı ve sorunları hâlâ bir çözüme kavuşmuş değil.
Kars’ın Sarıkamış ilçesine bağlı Karakurt Köyü’nün tarihi çok eskilere dayanıyor. İçinde kiliseleri, camileri, sağlık ocağı, okulu bulunan köyde, sular altında kalmadan önce bin 600 nüfus ve 150 hanesi bulunuyordu.
Artı Gerçek’ten Yağmur Kaya’nın haberine göre, köy sakinlerinin birçoğu köylerini terk etmek zorunda bırakılsa da 30 hane halen köylerinde. Barajın hemen hemen her gün taşması üzerine evlerinin sular altında kaldığını ifade eden köylüler, özellikle 30 hane içinde 5 hanenin bir hayli zor durumda olduğunu ifade etti.
“Aşırısı derecede zor durumdayız” diyen Feride Koçak, Yüksel Coşkun, Ayhan Coşkun, Yavuz Ejder, Özkan Coşkun, İsmail Karadağ sorunlarının bir an önce çözüme kavuşmasını beklerken, bu süreçte hem sağlık haklarından hem de çocuklarının eğitim hakkından uzak kaldığını vurguladı.
‘Sayın vali insanları dinleyin’
“Baraj bitti, suyu tuttular. Suyu tuttular ama insanların haklarını vermediler” diyen köy sakinlerinden Yüksel Coşkun, yetkili kurum ve isimlerle görüşme yaptıklarını ancak yetkili isimlerin “Orada yaşantı yok. Köy boşaltıldı” şeklinde bir cevap verdiğini söyledi.
Coşkun, “Sizin jandarmanız, kaymakamınız yok mu? Sayın Vali! Bir gelin kendi gözünüzle görün. İnsanları bir dinleyin. İnsanların yarısı burada, mağdur. Paralarını alamadılar” diyerek evinin bir yıldır baraj suları altında olduğunu vurguladı.
‘Duyuyorlar ama gelmiyorlar’
Köylülerin 10 gündür evlerin çatılarına çıktığını belirten Coşkun, “Ben de, benim köylüm de mağdur durumdayız. Adamlar çıkmış çatı üzerine 10 gündür haklarını arıyorlar. Gelen yok, giden yok, duyan yok! Ha, duyuyorlar ama gelmiyorlar, ne yapalım. Mevki, makam onlarda. Mevki, makam bizlerde olsa belki bir şeyler olurdu ama mevki onlarda. Şu anda şaşırmış kalmışız. Ne yapacağız, ne edeceğiz, kime gideceğiz” diyerek isyanını ve çaresizliğini dile getirdi.
‘Suda boğulmayı bekliyoruz’
Coşkun, “Amiri kim buranın” diye sorarak isyanını şu şekilde sürdürdü:
“Kaymakama gidiyoruz ‘ben yapamam’. Valiye gidiyoruz ‘ben yapamam’. E, kime gideceğiz. Mülk amiri kim burada. Buranın sorumlusu kim? Şu köyün haline bak! Tarihi eser hepsi. Eski yapıdan bir taş kaldırmıyor, su vurdu eski yapının çatısını kaldırdı. Suda boğulmayı bekliyoruz. Ayıptır ya!”
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a seslenen Coşkun, “Sayın Cumhurbaşkanım ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’. Böyle insan yaşatılamaz ki! İnsan yaşamadığı sürece devlette yaşamaz. Önce insanları yeşertin. İnsanları yeşertin ki her taraf yeşersin” diyerek sonucu ne olursa olsun haklarını almadan köyden ayrılmayacaklarını söyledi.
“Suyun altında kalmaya hevesli değiliz” diyen köy sakinleri yetkililere seslenerek sorunlarının bir an önce çözüme kavuşturulması çağrısında bulundu.