‘Dün bizi Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan arayarak ‘iki kişi tahliye oldu, koruma ister misiniz?’ diye sordular. Sanki ‘Kiralık katil var, koruma istiyor musunuz?’ demek gibi.’
Konya’nın Meram ilçesinde bulunan Bahçeşehir Mahallesi’nde yaşayan Kürt aile, 12 Mayıs’ta aynı mahallede yaşayan 60 kişilik ırkçı grubun saldırısına uğramıştı. Olayla ilgili 4 kişi tutuklanmış ancak 2 kişi daha sonra serbest bırakılmıştı. Yaşanan saldırıda yeni detaylar ortaya çıktı. Saldırıda ailesi ve yakınları saldırıya uğrayan Harun Rıfatoğlu yaşadıklarının detaylarını Artı Gerçek’ten Seda Taşkın’a anlattı.
‘Arazide mahrem yerlerini açarak yayın yaptılar’
Rıfatoğlu, saldırı yaşanmadan günler öncesinde kendilerini ülkücü olarak tanıtan kişilerce gözdağı verilmeye çalışıldığını söyledi. Bir gün öncesinde bir grup tarafından bulundukları yerin karşısındaki arazide mahrem yerlerini göstererek canlı yayın yaptıklarını ifade eden Rıfatoğlu, bir gün sonrasında ise yine aynı yerde torpil patlatarak ailenin dışarı çıkmasını sağladıklarını belirtiyor.
‘Yakın zamanda Kürt bir aileye daha saldırdılar’
Kürtlere yönelik ırkçı saldırının ilk olmadığını vurgulayan Rıfatoğlu, “Ülkücü olduklarını ve bizleri burada istemediklerine dair sosyal medyadan paylaşımlar yapılıyordu zaten. Aslında bir şekilde olay geliyorum diyordu. Zaten çok zaman geçmeden de saldırıya maruz kaldık. Sayıları çok fazlaydı. Buna çevremizdeki insanlar da tanıklık etti ama hiç biri şahitlik yapmak istemediler. Onlarda bizim başımıza gelenden dolayı korkarak yaklaşıyorlardı. Bizden önce yine Kürt pazarcı bir aileye de saldırı düzenlendi” şeklinde konuştu.
‘Saldırı planlıydı’
Olayın yaşandığı gün yakınlarının uyuduğunu ve neye uğradıklarını anlamadığını söyleyen Rıfatoğlu, “İlk başta torpil patlatarak dışarı çıkmalarını sağlıyorlar ondan sonra da bir şeyleri bahane ederek ailemize saldırıyorlar. Eğer saldırı planlı olmasaydı bir anda sağdan soldan onlarca insan çıkmazdı” diyor. Saldırı esnasında ilk olarak kadınları linç ettiklerini söyleyen Rıfatoğlu yaşananları şöyle anlatıyor:
“Yaşanan saldırıda bir kadının parmağı kırıldı ve ömür boyu platin takmak zorunda kalacak. 3 erkek ve 3 kadın olmak üzere 6 kişi hastaneye kaldırıldı. 65 yaşındaki amcamı yaşına bakmadılar ağır yaraladılar. Bir kişi beyin kanaması geçirdi. Hala uykuda sıçrayarak uyananlar var. Bir süre hastanede kaldıktan sonra yeniden evimize döndük ancak sözlü saldırılar devam etti. Bir defasında bir grup bize ‘sizi buradan kaldıracağız’ diyerek tehditlerde bulundu. Kendimizi asla güvende hissetmiyoruz.”
‘Biz bir Türk’e saldırsaydık terörist olurduk’
“Bugün eğer biz bir Türk’e saldırsaydık ‘terörist’ derlerdi ama mesele Kürtler olunca kimse bir şey söylemiyor” diyen Rıfatoğlu, saldırıdan sonra gelen polislerin de kendilerini suçlayıcı davranışlarda bulunduğunu anlatıyor. Rıfatoğlu, “Bir tane polis bize, ‘Sizde karşı tarafı haşat etmişsiniz’ dedi. Onlarca insanın saldırısına maruz kalan biz nasıl onca kişiye karşı böyle bir şey yapabiliriz? Yine bize ‘Siz karışmayın bize bırakın’ gibi söylemlerde bulundular. Emniyetten komiser yardımcısı geldi. ‘Nerede kan var?’ diye defalarca sorarak, hızlı hızlı etrafa bakıp gitti. Bize bir ‘Nasılsınız?’ bile demedi. Aklım almıyor. Eğer siz polis olmuşsanız griyi de beyazı da savunmak zorundasınız” diye konuştu.
‘Yargıdan beklediğimiz adaleti bulamadık’
Rıfatoğlu dün Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan arandıklarını belirterek, “Dün bizi Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan arayarak ‘İki kişi tahliye oldu, koruma ister misiniz?’ diye sordular. Sanki ‘Kiralık katil var, koruma istiyor musunuz?’ demek gibi. Ben buradan bunu anlıyorum. Kendimizi burada güvende hissetmiyoruz ama buradan çıkmayı da asla düşünmüyorum. Yaşanan bu süreçte ne devletten ne de yargıdan beklediğimiz adaleti bulamadık. Suçları tahliye ederek bize bela gönderdiler” diyor.