Antep’te iş bırakma eylemleri devam ediyor. 9 Şubat’ı 10 Şubat’a bağlayan gece Zafer Tekstil’in organize sanayi bölgelerinin farklı bölgelerinde yer alan eski adıyla Naksan şimdiki adıyla Kimpack fabrikası, Burteks, Bulut Tekstil fabrikaları iş bıraktı. Kimpack dışında diğer iş yerlerinde ise işçiler, patronların gün vererek zaman istemeleri sonucu işbaşı yaptı.
Kimpack işçileri ise eylemlerini sürdürüyor. İki gündür gece gündüz fabrika önünde bekleyen işçiler taleplerinin karşılanmasını istiyor. İşçiler bugün müdürün görüşme talep etmesi üzerine fabrika yemekhanesine girerek bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmede, müdür işçilere, “Haftaya cumaya kadar taleplerinizi değerlendiririz, şimdi girip çalışın” dedi. Gazetemize konuşan bir işçi, “Yeni hiçbir şey yok, ‘Her şeyi değerlendiririz’ diyerek geçiştiriyorlar. Zaman veriyorlar. Neyin zamanı kardeşim? Şimdi vermeyen cuma günü mü verecek?” diye konuştu.
İşçiler görüşmenin ardından toplu halde yeniden fabrika önüne çıkarak direnişe devam dedi.
Kimpack işçilerinin talepleri şöyle:
- 25 bin 500 net maaş
- 40 yevmiye ikramiye
- 2 yevmiye devamsızlık primi
- Banka promosyonlarının işçilere ödenmesi
- Zorunlu mesailere son verilmesi
“Patronlar başlarını yastığa rahat koyuyorsa işçiler de koymalı”
Geçtiğimiz gece Kimpack işçilerinin eylemine katılan Emek Partisi (EMEP) Antep Milletvekili Sevda Karaca burada işçilere seslendi. İşçilerin son bir haftadır organize sanayi bölgesinin 4 bir tarafından sefalet ücretlerine karşı öfkelerini birlikte dile getirmek için iş bıraktığını ifade eden Karaca, “İşçiler sizin gibi fabrikanın önünde sabahın erken saatinden gecenin bir saatine kadar haklarını arıyorlar” dedi. Konuşmasında işçilerin istediği şeyin çok basit bir talep olduğuna dikkat çeken Karaca şöyle devam etti: “Biz çocuklarımızın karnını doyurmak istiyoruz, ev sahibi bizi aradığında telefonu korkmadan açmak istiyoruz, ücretimiz yetmediğinden günü sürekli kredi kartıyla döndürmeden yaşamak istiyoruz, yarın ne yapacağım diye düşünmeden, güvenle, akşam kafamızı yastığa koyduğumuzda rahat bir uyku uyuyarak hayatımızı sürdürmek istiyoruz. Bu işçinin hakkıdır. Antep Organize Sanayi Bölgesi’nin ihracat rekoru kıran işverenleri kafasını yastığa huzurla koyuyorsa işçi de koyacak. OSB patronları çocukları ne istiyorsa, yapıyorsa onların eğitimini, geleceğini düşünürken kaygı duymuyorsa işçi de kaygı duymayacak. Organize sanayi patronları çıkıp kâr rekorları açıklarken işçiye ‘Sabredin, durumumuz zor, pandemi geçirdik, deprem geçirdik’ demeyecek. Her dönemde her zorlukta çoluğunuzu çocuğunuzu bırakıp işe geldiniz. Bir gün rapor, izin kullanmak isteseniz ‘olmaz’ diyorlar. Bu dert sadece bu fabrikanın işçilerinin derdi değil, organize sanayi bölgesinde 250 bin işçi sizinle aynı dertleri yaşıyor.”
“Tek şart birlik olmak, bu birliği bozmamak”
Karaca işçilerin öfkesinin burnunda olduğunu dile getirerek Kimpack işçilerinin bu öfkeyle ne yapacağını bildiğini söyledi. Karaca “Öfkemizle yapacağımız şey hakkımızı aramak. Hakkımızı aramak hakkımızdır. Size ‘Bu yaptığınız meşru değil’ diyorlar ama asıl meşru olmayan işçi bugün bu üretimleri yapıp kâr rekorları kırdırıyorken ona sefalet ücreti dayatmaktır” dedi. Karaca sözlerini şöyle sürdürdü: “Organize sanayi bölgesinde her zam döneminden sonra elimiz bağrımızda bekliyoruz. ‘Acaba maaşlarımız ne yatacak’ diyoruz. Bize kimse sormuyor ‘İhtiyacın nedir’ diye. Enflasyon yüzde 120’ye çıkmış, işçilere yüzde 20 zam, ek zam konuşuluyor. Bu işçiyi insan yerine koymamaktır. Bu ‘Ben sizi çalıştırıyorum ama sizi köle tuttum, istediğimi veririm istediğimi vermem. Ben ne dersem kabul edeceksin, senin gücün yok’ demektir. Madem bizim gücümüz yok, hiçbir değerimiz yok bu ihracat rekorlarını kim kırıyor, bu üretimleri kim yapıyor? Bir gün işçi işe gelmese, buralar bir hafta kapalı kalsa patronlar ne yapacak? Hiçbir işçi çalıştığı yerin batmasını istemez ama insanca yaşamak hakkımız. Bunu sağlayabilmek için, korkmadan hakkımızı alabilmek için tek bir şartımız var; işçi birlik olacak birliğini bozmayacak. İşçi işçinin kuyusunu kazmayacak. Ne zaman ki işçinin birliğinin bozulduğunu görürlerse işte o zaman eylemi bitirmenin bir yolunu buluyorlar, yaşıyoruz bütün bunları. Eğer birliğinizi bozmazsanız haklarınızı alırsınız, sefalet ücretine mahkum kalmazsınız, çocuklarınızın karnı doyar, eşlerinizin yüzü güler, insanca yaşarsınız. İşçiler birlik oldukça her ne karar alırsa alsın biz Emek Partisi olarak yanınızdayız, ben bu şehrin milletvekili olarak yanınızdayım.”
Eylemler yayılıyor
İlk iş bırakma eylemi 5 Şubat’ta Ender Alüminyum’da başladı. İşçiler iki vardiya olarak yaklaşık iki saatlik iş bırakmanın ardından yapılan yüzde 30’luk zammı geri aldırdı ve yüzde 60 zam alarak işbaşı yaptı.
İkinci iş bırakma eylemi ise 7 Şubat’ta Milat Halı’da yaşandı. Milat Halı’da patronun yüzde 52 oranındaki sefalet zammı dayatmasını kabul etmeyen ve iş bırakan işçiler direnişlerinin 3. gününde tekrar işbaşı yaptı. İşçilerin kazanımı sınırlı olurken, patronun şikayetiyle işçiler aynı gece fabrikadan karakola götürülerek ifade verdi.
8 Şubat’ta Yasin Kaplan Halı Fabrikasında telciler iş bıraktı. Birkaç saat süren iş bırakmanın ardından işçiler düzeltmeler yapılacağı söylenince işbaşı yaptı. Henüz bir düzenleme yapılmadı.
Selçuk İplik de 8 Şubat’ta iş bırakan bir diğer fabrika. İşçiler kısa süren iş bırakmanın ardından yüzde 50 olarak açıklanan zam oranını yüzde 60’a çıkararak işbaşı yapmış oldu.
Antep’in İslahiye ilçesinde iplik üretimi yapan Key Mensucat Fabrikasında da işçiler, ücretlerin artırılması için 5 Şubat pazartesi günü greve çıktı. 338 işçinin tamamı iş bırakma eylemine katılırken, fabrikada üretim durdu. Asgari ücret aldıklarını belirten işçiler, en az 20 bin lira taban ücret ve kıdemine göre her çalışana yüzde 5 oranında ek ücret istiyor. Yakıt ve erzak yardımlarının sadece bir yıldan fazla çalışanlara verildiği fabrikada işçiler, tüm işçilerin yardımlardan yararlanmasını talep ediyor.