‘Enes Kara’ ile ilgili yeterli tepki göstermediği yönünde eleştirilere yanıt veren Kılıçdaroğlu, ‘Bilim insanlarının, psikiyatristlerin, psikologların bu tür olayların yazılması, dillendirilmesi konusunda uyarıları var. Olayı hemen sıcağı sıcağına siyasete konu etmeyi etik bulmadım’ dedi.
Cemaat yurdunda yaşamına son veren Enes Kara ile ilgili tarikatlara tepki göstermediği yönünde eleştiriler yöneltilen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, “İçim parçalandı. Çok üzüldüm. Enes gibi gençleri bizim iktidarımız kurtaracak” dedi.
Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi ikinci sınıf öğrencisi Enes Kara’nın yurt olarak kaldığı cemaat evinde gördüğü baskıları anlattığı bir video çektikten sonra yaşamına son vermesi Türkiye’nin gündemine oturdu. Kara’nın yaşamına son vermesinin ardından ülke genelinde tarikat ve cemaatlere tepki gösterildi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na ise Enes Kara ile ilgili açıklama yapmadığı ve cemaatlere tepki göstermediği yönünde eleştiriler yöneltildi. Konuyla ilgili dün Twitter hesabından açıklamada yapan Kılıçdaroğlu, “Bana kızanları anlıyorum ama etik sebeplerden dolayı paylaşım yapmayacağım” dedi.
Bununla birlikte Kılıçdaroğlu’nun açıklaması tartışmalara neden oldu. Öte yandan Halk TV’den Fikret Bila’ya konuşan Kılıçdaroğlu, “Enes’in anlattığı gibi zorla inanç dayatmasına karşıyız” ifadelerini kullandı. Enes Kara’nın videosunu izlediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “İçim parçalandı. Çok üzüldüm. Enes gibi gençleri bizim iktidarımız kurtaracak” diye belirtti.
Bila’nın yazısından ilgili bölümler şöyle:
“Önce Enes’in videosunu izleyip izlemediğini sordum. “İzlemez olur muyum” dedi, “Elbette izledim ve içim parçalandı. Çok üzüldüm. Enes gibi gençleri bizim iktidarımız kurtaracak.”
Kılıçdaroğlu’na yöneltilen eleştirileri anımsattım. “Olay cemaat evinde geçtiği için oy kaygısıyla yeterli tepki vermediğiniz eleştirisi var. Ne diyorsunuz?” sorusunu yönelttim. Şu yanıtı verdi:
“Eleştirilere elbette saygım var ama ilgisi yok. Bir iki nedenle hassasiyet gösterdim. Birincisi bilim insanlarının, psikiyatristlerin, psikologların bu tür olayların yazılması, dillendirilmesi konusunda uyarıları var. Bilimsel makaleleri var. Ben bilim insanlarının uyarıları konusunda hassasiyet gösterdim. İkinci olarak da çok acı, çok üzücü, yürek parçalayan bir olayı hemen sıcağı sıcağına siyasete konu etmeyi etik bulmadım. Hepsi bu. Yoksa ben oy kaygısıyla gerçekleri söylemekten çekinmem. Bugüne kadar da hiç çekinmedim. Doğru bildiğimi söyledim, söylemeye de devam edeceğim.”
Kılıçdaroğlu, “tarikat ve cemaatlerin gençler üzerinde kurdukları baskıyla, dayattıkları inanç ve yaşam tarzıyla ilgili olarak ne düşünüyorsunuz?” soruma da şu karşılığı verdi:
“Biz düşünce ve inanç özgürlüğüne saygılıyız. Gençler istedikleri gibi düşünme, istedikleri gibi inanma özgürlüğüne sahip olmalıdır. Ancak Enes’in anlattığı gibi gençlerimize düşünce ve veya inancın zorla dayatılmasına da sonuna kadar karşıyız. Gençlerimiz özgür ortamlarda, güven içinde arkadaşlarıyla konuşabilmeli, tartışabilmeli istediği düşünceyi, inancı dile getirebilmeli, yaşayabilmeli. Hiçbir baskıyla, müdahale ile karşılaşmamalı. Biz gençlerimize özgürlük vaat ediyoruz ve bunu sağlayacağız. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Gençler bu ülkenin geleceğidir. Onları özgürce yetiştirmek, istedikleri düşünceye, inanca, yaşam tarzına sahip olmalarını sağlamak, bilimsel eğimle donatmak bizim görevimizdir.”