17.9 C
İstanbul
23 Kasım Cumartesi, 2024
spot_img

KESK’ten İstanbul ve Diyarbakır’da miting: Savaşa değil emekçiye bütçe

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu ve bağlı sendikalar, “emekten yana bütçe" talebiyle İstanbul ve Diyarbakır'da miting gerçekleştirdi.

İstanbul’da Kartal MeydanI’nda yapılan mitinge KESK’e bağlı sendikaların yanı sıra HEDEP Milletvekili Kezban Konukçu, EMEP Milletvekili İskender Bayhan ve İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros, görevden alınan TTB Merkez Yürütme Kurulu Başkanı Şebnem Korur Fincancı, CHP Kartal ilçe yönetimi, Öğretmen Sendikası, Dev Tekstil, Dev Yapı İş, Birleşik Emekliler Sendikası, Kaldıraç Hareketi katıldı. Mitingde “İnsanca yaşama yetecek ücret”, “Savaşa değil emekçiye bütçe” sloganları atıldı.

“TTB ile dayanışma içinde olmaya devam edeceğiz”

Yaklaşık 500 kişinin katıldığı mitingde, katılımcılar merkezi miting için kalabalığı az bulduklarını belirtirken daha iyi örgütlenebileceğini ve daha güçlü geçebileceğini ifade etti. KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik KESK adına basın açıklamasını okudu. Açıklamadan önce TTB’nin Merkez Konseyi üyelerinin görevden alınmasından bahseden Bozgeyik, “KESK olarak bu hukuksuzluğu kınıyoruz. Emek, barış ve demokrasi mücadelesinde birlikte yol yürüdüğümüz, yaşamın, yaşatmanın, barışın yanında yer alan TTB ile dayanışma içinde olmaya devam edeceğiz” dedi.

Emperyalist sistemin ortaya çıkardığı siyasetin Saray Rejimi’nin tıkanmasına yol açtığını ifade eden Bozgeyik, “İsrail’in Filistin halkına yönelik işgal ve soykırım politikaları, yine ülkemizde Kürt sorununun çözümsüzlüğünden kaynaklı savaş, baskı ve kayyum politikaları krizi daha fazla derinleştirmekte, demokratik haklarımıza yönelik baskıları arttırmaktadır” diye konuştu.

“Krizin faturası halka kesiliyor”

Bütçenin güvenlik harcamaları, gizli ödenekler, cari transferler gibi kalemlere kullanıldığına değinen Bozgeyik, “Şimdi yeniden bir seçim bütçesi ile karşı karşıyayız. İktidar bloğunun yerel seçim çalışmaları diğer seçimlerde de gördüğümüz üzere kaynaklarımızın kendi tabanını konsolide etmeye yönelik kullanacağı çok açık” ifadelerini kullandı.

Vergi adaletsizliğine de vurgu yapan Bozgeyik, “Silahlanmaya ayrılan pay büyüdükçe maaşlarımızdan, sağlıktan, eğitimden, ulaşımdan, yatırımdan ve hayati tüm harcama kalemlerinden büyük kesintiler yapılıyor” dedi. Bugüne kadar hayata geçirilen bütçelerin tamamının emeği, emekçileri hedef alındığını ifade eden Bozgeyik, iktidarın yaşanan krizin faturasını yoksul halkın sırtına yıkmayı hedeflediğinin altını çizdi.

Kıdem tazminatının fonla, kamu emekçilerinin iş güvencesinin son kırıntılarının esnek, performansa dayalı çalışmayla, kamusal emeklilik ve sosyal güvenlik hakkımızın ortadan kaldırılmak istendiği bir OVP ve bütçe olduğunu anlatan Bozgeyik, bunlara karşı yegâne yolun dayanışma ve birlikte mücadele olduğunu ifade etti. Bozgeyik, KESK olarak taleplerini söyleyerek açıklamayı bitirdi:

  • Öncelikle bütçe hakkımızın önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz.
  • Kamu hizmetlerinin piyasalaştırılmasına, tasfiyesine ve özelleştirme soygununa son verilmesini istiyoruz.
  • Kamu hizmetlerine ve yatırımlarına bütçeden ayrılan payın artırılmasını istiyoruz.
  • Toplumsal cinsiyete duyarlı bir bütçenin hayata geçirilmesini istiyoruz.
  • Engellilere yönelik Kamu Hizmetlerinin geliştirilmesinin, engelli hizmetleri için ayrılan bütçe payının arttırılmasını, kamuda engelli istihdamının arttırılmasını istiyoruz.
  • Vergide adalet istiyoruz. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmasını istiyoruz.
  • Toplumun en zengin %1’lik kısmının Milli Gelirin %54’üne el koyduğu, geri kalan %99’un payına ise Milli Gelirin sadece %46’sının düştüğü adaletsiz tabloya son verilmesi için belli bir servet düzeyinin üzerindeki zenginlerden servet vergisi alınmasını istiyoruz.
  • Emeğe kölelik dayatan politika ve uygulamalara son verilmesini istiyoruz.
  • Yoksulluğu önleyici, dar gelirlileri koruyucu tedbirlerin hayata geçirilmesi için Temel Gelir Güvencesi istiyoruz.
  • OHAL KHK’leri ile herhangi bir hukuki delil ve mahkeme kararı olmadan işinden ekmeğinden edilen tüm kamu emekçilerinin işine iade edilmesini,
    Kamu emekçilerinin iş güvencesini ortadan kaldırmayı hedefleyen her türlü güvencesiz istihdam uygulamasına son verilmesini,
  • Kadınların sürekli, güvenceli işlerde istihdam edilmesinin önündeki tüm engellerin kaldırılmasını, toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı bütçe hakkının hayata geçirilmesini,
    Herkese güvenceli iş ve güvenli gelecek sağlanmasını,
  • Ekonomik krizi derinleştiren tekçi, milliyetçi, şoven, inkârcı politikaların terk edilmesini, dışarıda ve cezaevlerinde başta tecrit olmak üzere insan hakları ihlallerine son verilmesini, Kürt sorununda barışçıl diyalogu esas alan demokratik yöntemlerin derhal devreye sokulmasını, bu çerçevede yeni bir anayasanın gündemleştirilmesini istiyoruz.

“TTB biziz, buradayız”

Bozgeyik’in ardından Şebnem Korur Fincancı söz aldı. Fincancı’nın konuşması sırasında “TTB susmadı, susmayacak”, “TTB biziz, buradayız” sloganları atıldı. Yaşamak ve yaşatmak için mücadele ettiklerini söyleyen Fincancı, “Öyle bir yan yana duruş gerçekleşti ki Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası ve Türk Tabipleri Birliği’ni tek bir örgüt gibi düşünüp öyle anmaya başladılar. Biz ancak yan yana durarak birbirimizi güçlendirerek sağlığı var edebiliriz. Yan yana durmaktan da mücadele etmekten de vazgeçmeyeceğiz. Onlar amaç dışı faaliyet nedeniyle bizi görevden aldıklarını zannediyorlar, bizim tarihimiz onların bize tanımladığı amacın çok ötesindedir” dedi. Adalet ve demokrasi olmadan sağlığın olmayacağını ifade eden Fincancı, “Halk sağlığını koruma görevimizin bilinciyle demokrasi, adalet, barış ve özgürlük için de mücadele ediyoruz. Barış olmadan insanların hayatta kalabilmesi, sağlıklı bir yaşam sürdürebilmesi olanağı yok. Burası işçi sınıfı memleketedir. İşçi sınıfı evlerinde değil, sokaklarda, alanlarda güçlüdür. Bu mücadeleyi birlikte büyütmeliyiz” diye konuştu.

Diyarbakır | “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz”

Diyarbakır mitingi ise İstasyon Meydanı’nda başladı. “Emekten yana demokratik halk bütçesi istiyoruz” şiarıyla bir araya gelen bölge kentlerinden yüzlerce emekçi katıldı.

Gruplar halinde alana giren kitle sık sık, “Biji berxwedana kedkaran”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz” sloganları attı. Kitle yürüyüşün ardından sahne önünde toplandı.

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN KASIM SAYISI ÇIKTIspot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 218. SAYISI ÇIKTI!spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,920AboneAbone Ol