İnsan Hakları Derneği (İHD) 21’inci Olağan Genel Kurulu, “Mirov bi mafen xwe heye, İHD bi tekoşina xwe” /İnsan haklarıyla, İHD mücadelesi ile vardır” şiarı ile Çankaya Belediyesi Yılmaz Güney Sahnesi’nde gerçekleşti. Kurulun yapıldığı salonda, “Tecrit İnsanlık Suçudur Hasta Mahpuslara Özgürlük” “Kadına Yönelik Şiddet Politiktir,” “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” Anadilde Eğitim En Temel İnsan Hakkıdır” yazılı pankartları asıldı.
Kurula, Barış Anneleri, HEDEP Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, HDP İzmir İl binasında katledilen Deniz Poyraz’ın annesi Fehime Poyraz, HEDEP Urfa Milletvekili Dilan Kunt, yazar Fikret Başkaya’nın yanı sıra Emek Partisi (EMEP), Saadet Partisi, Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK), 10 Ekim Barış Derneği, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), 78’liler Derneği ve Barış Vakfı üyeleri katıldı.
Kurulun açılış konuşmasını İHD Genel Sekreteri Hüseyin Küçük Balaban yaptı. Balaban, insan haklarının yoğun baskı altında olduğu bir dönemde İHD’nin Genel Kurulu’nu yaptığını belirtti. Balaban’ın konuşmasının ardında divan seçimi yapıldı. Divanın sadece kadınlardan oluşması salonda coşku ile karşılandı. Divana Nimet Tanrıkulu, Fehime Poyraz, Hanife Yıldız, Berfin Elçi ile Neylan Solmaz Saçılık seçildi. Divan seçimi sonrası demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler için saygı duruşunda bulunuldu.
“Cumhuriyeti, Ermeni Soykırımını yapan yapı kurdu”
Daha sonra İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin burada bir konuşma gerçekleştirdi. Depremde yaşamını yitiren tüm İHD üyelerini saygı ile andığını belirten Keskin, “Biz İHD’de sürekli olarak ‘çok zor bir sürece giriyoruz’ diyoruz. Evet bu süreç de çok zor olacak. Çünkü bu Cumhuriyeti 1915 Ermeni Soykırımı’nı yapan ittihatçı yapı kurdu. Yüz yıllık süreçte ülkede yaşayan farklılıklar ya soykırımlarla, ya sürgün edilerek ya da asimile ederek yok edilmeye çalışıldı” dedi.
“Kürdistan sorunu”
Kurdistan’da yaşanan sorunlara değinen Keskin, resmî ideoloji tartışması yapılmadan barışın gelmeyeceğini söyledi. Keskin, “Türkiye’de ve diğer dört parça Kurdistan sorunu var. Çünkü bu sadece bizim coğrafyamızın sorunu değil. Dört parçada sömürgeci zihniyet Kürtleri yok etmek istiyor. Evet bugün çok acı bir savaş yaşanıyor Ortadoğu’da. İsrail, devlet terörü uygulayarak Filistin’i yok etmeye çalışıyor. Bu coğrafyada kendine muhalif diyen birileri Filistin’deki katliamı görürken, Rojava’daki katliamı görmüyor. Biz muhalif örgütler olarak ‘ne kadar devlete benziyoruz’ tartışmasını da yapmamız lazım” dedi.
Keskin, kayıp yakınlarının akibetini sordukları için sürekli gözaltına alınan Cumartesi Anneleri’ne ilişkin ise, “Biz bugün burada bunları konuşurken belki bir saat sonra arkadaşlarımız gözaltına alınacaklar. Bizler o nedenle biraz sonra Cumartesi Anneleri’ne destek açıklaması yapacağız. Cumartesi Anneleri’nin direnişi hepimizi cesaretlendiriyor” diye konuştu.
“Cumhuriyetin yüzyılı insan hakları ihlali tarihidir”
Daha sonra söz alan İHD’nin Onursal Başkanı Akın Birdal, “Sizin insanın insan olmaktan kaynaklanan hak ve özgürlüklerin yok edilemeyeceği yönündeki kararlılığınızı selamlıyorum” diyerek konuşmasına başladı. Birdal, Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüncü yılına ilişkin olarak, “Cumhuriyetin yüz yılı, insan hakları ihlali tarihidir. Bu coğrafyanın temel sorunu Kürt sorunudur. Kürt sorunu demokratik yol ve yöntemlerle çözülmelidir. Tabi bu da İmralı tecridinin kaldırılması ile mümkün olabilir. Eşit bir toplum yaratmamız için önceliğimiz barıştır. Barışı sağlamadan, hava ve su ile yakıcı hale getirmeden bu coğrafyaya özgürlük gelmez” şeklinde ifadeler kullandı.
Tutuklu gazetecileri hatırlattı
Birdal konuşmasının devamında Özgür Basın’ı da selamladı. Hakkında 37 yıl ceza istenen Mezopotamya Ajansı editörü Sedat Yılmaz’ın iddianamesinin Sedat Yılmaz’a para ile satıldığını hatırlatan Birdal, “Gazeteci Dicle Müftüoğlu, Sedat Yılmaz cezaevindeler. Toplumun haber hakkını savunan Özgür Basın’ı buradan selamlıyorum” dedi.
Cumartesi Anneleri’ne destek açıklaması
Birdal’ın konuşmaları sonrası genel kurula gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle Galatasaray Meydanı’nda oturma eylemi yapan ve her hafta gözaltına alınan Cumartesi Anneleri’ne destek açıklaması için kısa bir ara verildi.
İHD Ankara Şubesi öncülüğünde yapılan destek açıklamasına, HEDEP Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin’nin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı. Açıklamayı, İHD İstanbul Şubesi Gözaltı Kayıplar Komisyonu üyesi Besna Tosun yaptı. Tosun, “Galatasaray’da toplanma ve basın açıklaması yapma hakkımızı kullanmaya çalışıyoruz ancak kamu gücünü kullananlar, Anayasa’ya, AYM kararlarına ve uluslararası sözleşmelere meydan okuyarak bu hakkımızı engelliyor” dedi. Tosun, daha sonra 1995 yılında Mêrdîn’in Kerboran (Dargeçit) ilçesinde JİTEM tarafından gözaltına alınıp katledilen 3’ü çocuk 8 kişinin faillerini sordu.
Cumartesi Anneleri’ne destek açıklamasından sonra İHD’nin bir önceki Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan konuşma yaptı. Artık İHD’nin delegesi olduğunu söyleyen Türkdoğan, “Bu çatı altında sizlerle birlikte uzun zaman mücadele ettik. Siyasi zeminde yeni bir barış için zorlayıcı olacağımı buradan da belirteyim. Bu noktada sizlerin de desteğine de ihtiyacım var. Dünyada geçerli kuralı hatırlamaya devam edeceğiz; kiminle savaşıyorsanız onunla barışacaksınız. Biz, bu Ortadoğu’nun ateş çemberinde, hiç değilse Kurdistan’da barışı görmek istiyoruz. İmralı Adası’ndaki tecridi unutmayacağız. PKK Lideri Abdullah Öcalan ile arkadaşları üzerindeki tecridin kırılması için de mücadeleyi sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.
