Kayı İnşaat işçileri 2 yıllık mücadeleleri sonucu hakedişlerini kazandı. İşçiler 13 Kasım’da İstanbul Profilo Kültür Merkezi’nde zafer kutlaması yapacak.
2 yıldır Kayı İnşaat işçilerinin hak edişlerini almak için mücadele eden İnşaat-Sen Kayı İnşaat İşçileri Koordinasyonu, geçtiğimiz günlerde 500 inşaat işçisinin tüm haklarını aldıklarını duyurmuştu. Bu zafer 13 Kasım’da da İstanbul’da bir kutlama ile taçlandırılacak.
İnşaat-Sen, 13 Kasım Pazar günü saat 14.00’te İstanbul’da Profilo Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek kutlamaya tüm emek dostlarını ve basın emekçilerini davet etti. Ayrıca kutlamada Praksis ve Burak Şahinkaya’nın da şarkılarıyla orada olacağını duyuruldu.
Sanatçı Mehmet Ali Alabora, İlyas Salman, Nur Sürer, Metin Uca, Şenay Gürler, Orhan Aydın, Cansu Türedi, HDP İzmir Mv. Serpil Kemalbay, EHP Genel Başkanı Hakan Öztürk ve İnşaat-Sen Sözcüsü Nurseli Gözüaçık da çektikleri videolar ile kutlamaya çağrı yaptı.
İnşaat-Sen Kayı İnşaat İşçileri Koordinasyonu, bugün 21.00’de #KayıİşçileriZaferBuluşması etiketi ile Twitter’da olacak.
İnşaat-Sen Kayı İnşaat İşçileri Koordinasyonu tarafından yapılan açıklama şu şekilde:
“500 inşaat işçisi Kayı İnşaat’ın yurt dışı şantiyelerinde çalıştı. Hakedişlerini alamadılar. Birlik olduk, 20 ay boyunca büyük bir mücadele yürüttük. İnşaat-Sen Kayı İnşaat İşçileri Koordinasyonu olarak bu kavganın sonunda tüm işçilere ve dostlarımıza mutlu haberi veriyoruz: İşçiler kazandı, biz kazandık. Kayı İnşaat işçileri tüm haklarını kuruşu kuruşuna alıyor.
Mücadelemiz başladığında ortada sadece patronun 2 yıldır süren “ödeyeceğim” vaadi vardı. Kayı İnşaat patronu Coşkun Yılmaz, şirketin kasasını çoktan boşaltmıştı. 2021 Ocak ayında İstanbul’da başlayan ve bir ay boyunca kesintisiz süren direnişimizle bu bireysel oyalama dönemini kapattık. Kayı İnşaat’a konkordato adımını attırdık.
Konkordatonun ilanı mücadelemiz için en önemli dönemeç olsa da devamındaki süreçte her engeli bir bir aşmayı başardık.
Konkordato sürecinde Kayı İnşaat’a ait elimizde tek bir somut varlık vardı. Bu Gaziantep Şehir Hastanesi hisseleriydi. Bu varlığı konkordato ile açığa çıkardık. İlk duruşmada “iflas” diyerek sıraya dizilen onlarca banka vardı. İflas bankalara yarayacaktı. Bankalara çekileceksiniz dedik. Ellerini ovuşturan patron, banka avukatlarını kenara ittik. İşçi sınıfının aklı ile sermaye hukuku temsilcilerini tanıştırdık. İzin vermedik, konkordato işçiler lehine uzatıldı.
İşçiler en arka sıraya itilmeye çalışıldı. İşçi alacaklarını yok saymalarına izin vermedik. “Öncelik işçilere” diyerek değişmez denen yasalara karşı yürüdük. Bankalar geri adım attı, diğer alacaklılar geri adım attı. Öncelik işçilerin oldu.
Hiçbir detayı kaçırmadık, yalan yok. Onların danışmanları, müdürleri, akıl hocaları, hukuk müşavirleri varsa işçi sınıfının sendikaları, öncüleri, örgütçüleri var dedik. Hisselerin satılarak işçi alacaklarının ödenmesini takip ettik. Gün gün, adım adım, birlikle, mücadeleyle, akılla, disiplinle, ciddiyetle. Zafer bizim!”