Murat Karayılan, Türkiye cezaevlerindeki IŞİD’lilerin serbest kalmaları karşılığında Afrin’e yönelik saldırıda kullanıldığını belirterek, ilgili kurumların bunu araştırmasını istedi.
PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan, katıldığı Stêrk TV programında önemli açıklamalarda bulundu. PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik uluslararası komploya değinen Karayılan, halkın ve gerillanın mücadelesiyle komplonun büyük oranda boşa çıkarıldığını ancak tamamıyla bitmediğini söyledi. “Şimdi yeni bir konsept geliştirmişler. Bu yeni konsept, aslında daha geniş bir komplonun geliştirilmek istenmesidir. Bu konsepti, yeni bir komplonun altyapısı yapmayı amaçlıyor” diyen Karayılan, Afrin saldırısı ile bu sürecin başladığını ifade etti. Saldırıyla hedefin sadece Afrin olmadığına dikkat çeken Karayılan, asıl hedefin Rojava Devrimi’nin tamamen ortadan kaldırılması olduğunun altını çizdi.
Karayılan, Kürtlerin özgüçlerinin ulaştığı seviye ve imkan ile uluslararası alanda yaşanan değişimin genişletilmiş komploya izin vermeyeceğini kaydederek, şunları söyledi: “Türkiye’nin ikinci kez komployu güncelleme ve uygulama imkanı yoktur. Biz, diğer dünya güçlerinin eskisi gibi gelip, sonuna kadar Türk devletinin yanında yer alacağına inanmıyoruz. Artık Kürtlerin de siyasetinde diplomasi var, ilişkileri var ve bunun imkanları var. Onun için bu komployu yeneceğiz. Hem de komplo Efrîn’de tıkanacak ve yenilgiye uğrayacak. O sebepten gerçek anlamda kutsal bir direnişi sergileyen Efrîn halkı, çok onurlu bir tutum gösteriyor.”
Türkiye’nin bir haftada sonuca gideceğini hesaplamasına rağmen Efrîn’de ilerleyemediğine dikkat çeken Karayılan, “Türk ordusu yenildi ve bunu kendileri de gayet iyi biliyorlar. Erdoğan ‘Sonuç alacağız, ama bunun için zaman veremem’ diyor. Bu gerçeklik gözler önündedir” diye konuştu.
‘EFRÎN’E GÖTÜRÜLDÜLER’
Erdoğan ve AKP hükümetinin “YPG, elindeki DAİŞ’lileri bıraktı ve bunları TSK’ye karşı kullanıyor” şeklindeki iddiasını hatırlatan Karayılan, “Efrîn’de, YPG’nin elinde birçok tutuklu DAİŞ’li olduğunu ve bunların Uluslararası Koalisyon güçlerinin gözleminde olduğunu bütün dünya biliyor. Yani sadece YPG’nin elinde değiller” dedi. Karayılan, Türkiye’de cezaevlerinde bulunan DAİŞ’lilerle ilgili ise, şu önemli iddiayı gündeme getirdi: “Türk devleti; ‘YPG, DAİŞ çetelerini zindandan çıkarıp, bize karşı savaştırıyor’ diyor. Neden bu yalanları söyledi diye düşündürücü geldi. Biz araştırdık, kendilerinin öyle yaptığını anladık. Onlar, tutuklu olan DAİŞ çetelerini ‘Sizi bırakacağız, ama YPG’ye karşı savaşacaksınız’ sözüyle bırakmışlar. İlgili güçlere çağrı yapıyoruz; gidin gözlemleyin, teftiş edin, bakın Türkiye zindanlarında tutuklu DAİŞ’li var mı, yok mu? DAİŞ’lileri bırakıp Efrîn’de savaştırıyorlar. Türk devleti Efrîn’de kirli bir savaş yürütüyor. Bundan iki hafta önce Adalet Bakanı açıklamasında, cezaevlerinde bin 300 DAİŞ’linin olduğunu dile getirdi. Almanya’daki konuşmasında ise Başbakan Binali Yıldırım, ‘Cezaevlerimizde 10 bin DAİŞ’li var’ dedi. Yalan söyledikleri çok açık bir şekilde ortada, zindanları DAİŞ çetelerinden boşaltılmış ve artık DAİŞ’li tutukluları yok.”
ZEHİRLİ GAZ İDDİASI
Efrîn’e yönelik saldırının her türlü yalan ve kirlilik üzerine yürütüldüğünü kaydeden Karayılan, “İlerleyemiyor; bakın haberlerde ‘Türk ordusu Şiyê köyünde zehirli gaz kullandı’ diye söylendi. İnsanlar hastanelerde muayene edilmiş ve sonuçlardan anlaşıldığı gibi, onlara karşı dünyada kullanılması yasaklanan sinir gazı kullanmışlar. Her gün Türk ordusu açıklamalarında ‘Yasal silahlar kullanıyoruz’ diyorlar. Bu yalandır, her şey gözler önündedir” diye konuştu.
Karayılan, Kürt halkının Efrîn’de zafer kazandığını dile getirerek, şunları söyledi: “Halkımız kazandı. Ama karşısındaki güç bunu kabul etmek istemiyor, devam etmek istiyor. Başta Efrîn’deki halkımız ve bütün savaşçılar, Kürt halkı, destek veren özgürlükçü ve demokrasi yanlısı halklar şunu iyi bilmeli ki, bu savaş uzun sürecek. Çünkü karşımızda yenilgiye doymayan bir yapı gerçekliği var. Şimdi işgalciler ilerlese bile daha fazla zayiat verecekler. Yani iç kısma girerse etraflarındaki eylemlilikler fazla olacak. Öyle görünüyor ki, Efrîn’in dağ ve bayırlarının hepsi onlar için bir savaşçıya dönüşecek. ‘Onlara Osmanlı tokadını vurduk’ diyorlar, halbuki tokadı yiyen onlar. YPG onlara en büyük tokadı atmıştır. Onlar, artık bu tokadı asla unutmazlar.”
‘BU TÜM SURİYE’YE YAPILMIŞ BİR SALDIRI’
Erdoğan’ın “Efrîn halkını çıkaracağız, onların yerine yanımızdaki göçmenleri yerleştireceğiz” şeklinde açıklamalar yaptığını kaydeden Karayılan, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Açıklamalarında ‘Efrîn halkını oradan çıkarıp Kobanê’ye, Fırat doğusuna göndermemiz gerekiyor’ diyorlar. Açık bir şekilde halkımızı Efrîn’den çıkarıp işgal etmek istiyorlar, bu şekilde ulusal soykırımı geliştirmeyi amaçlıyorlar. Ne yapacak? Halep’i hedefleyecek, Suriye’yi kendine göre örgütleyecek. Türk devletinin amacı bu. Onun için elbet bütün Suriyeliler, Suriye’yi sevenler, bütün Suriye’deki Arap yurtseverler, rejim de dahil bu hakikati düşünmeliler; Türk sömürgeciliği ne yapmak istiyor? Doğrudur, belki bugün Kürtleri vuruyor, ama Şam’daki yetkililer gönüllerini hoş tutmasınlar, bu saldırı yarın onlara karşı da kullanılacak. Bu saldırı sadece Efrîn’e karşı değil, aynı zamanda Suriye’ye yapılmış bir saldırıdır. O nedenle Suriye’deki bütün yurtsever, demokrasi isteyen kesimler, Türk sömürgeciliğinin bu amacına karşı durmalı ve harekete geçmeli.”
BRÜKSEL/ANF