Aylık Devrimci Sosyalist Dergi Kaldıraç’ın Mayıs sayısının tamamını buraya tıklayarak okuyabilirsiniz.
Derginin bu sayısında bulunan yazılardan bazı bölümler ise şöyle;
“Bu nedenle, yeni ekonomi yönetimi, açık olarak, enflasyonun 2026 yılında normale döneceğini söylemektedir. Bu durum, faizler düzeyindeki yükselişe rağmen TL’nin kaybının düşmemesinden de bellidir. İşte Erdoğan’ın, 4 yıl seçim yok, demesinin nedeni buradadır.“
Perspektif yazısının tamamını linke tıklayarak okuyabilirsiniz↓
Tepeden paçalara kadar devrim korkusu ya da İstanbul ablukası ve 1 Mayıs 2024
“Bu nedenle, yeni ekonomi yönetimi, açık olarak, enflasyonun 2026 yılında normale döneceğini söylemektedir. Bu durum, faizler düzeyindeki yükselişe rağmen TL’nin kaybının düşmemesinden de bellidir. İşte Erdoğan’ın, 4 yıl seçim yok, demesinin nedeni buradadır.”
Deniz Adalı’nın yazısının tamamını linke tıklayarak okuyabilirsiniz↓
Kriz ve işçi sınıfının durumu: Geriye atılacak adım kalmamıştır
“1 Mayıs alanında, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına girerken kutlanan ilk 1 Mayıs’ın anayasa tartışmalarına bağlanması, acaba amacı aşan bir tutum mudur? Alanda, polis barikatının önünde, Saraçhane’ye Taksim’e gitme iradesi ile çağrılan işçi ve emekçiler direnirken, alanı terk etmek, nasıl bir irade taşımadır?”
Deniz Adalı’nın yazısının tamamını linke tıklayarak okuyabilirsiniz↓
1 Mayıs 2024 üzerine bazı notlar
“Parlamento ve siyasi partiler artık kâğıt üzerinde vardır ve işlevsizdir. Sadece ilgili durumlarda kullanılırlar. Seçim sistemi ve sandık gömülmüştür. Bunları gömen, egemendir. Seçimlerin kendisi bir çeşit tiyatrodur ve müsamere cinsinden, ilkokul tiyatrosu gibidir.”
Deniz Adalı’nın yazısının tamamını linke tıklayarak okuyabilirsiniz↓
TC devletinin olağanüstü örgütlenmesi Saray Rejimi; savaş ve iç savaş
“Savaş devam ederken, yoksullaşan halka Saray Rejimi eli ile dayatılan sadaka sistemi, artık daha çok belediyeler eli ile sürdürülecektir. Hem sonra, bu ‘sosyal’ bir politika olarak da sunulabilir. Açları doyurmak, bazılarına iş bulmak, ucuz lokanta açmak, çöpleri toplamak, ‘askıda’ politikalarını geliştirmek, CHP eli ile daha iyi yapılabilir. Belediyelerin ise başka bir işi kalmayacak gibidir.”
Fikret Soydan’ın yazısının tamamını linke tıklayarak okuyabilirsiniz↓
“Sahip”lerinin uzlaştığı yerde, aktörlerin dili aynılaşır “Kimsenin kaybetmediği seçim”
“Biz, Filistin’e karşı İsrail saldırısı öncesinde, iki noktanın savaş cepheleri olarak öne çıkartılacağını düşünüyorduk; biri, İran’a karşı savaş ve diğeri de Tayvan üzerinden Çin’e karşı savaş idi. Bu iki noktadan ABD’nin yeni kundaklamalar peşinde olduğunu düşünüyorduk. 2023’ün ekim ayında, Filistin’e karşı İsrail’in soykırımı ortaya çıkınca, Ortadoğu daha öne çıktı. Ama bu durum aynı zamanda, İran’a karşı doğrudan saldırıyı biraz olsun geri itti. Gördüğümüz bu idi.”
Aysun Sadıkoğlu’nun yazısının tamamını linke tıklayarak okuyabilirsiniz↓
Bir ileri, bir geri: Savaş boyutlanıyor
Bu sayıda ayrıca Hakkı Taşdemir’in Anadolu’nun Ermeni sosyalistleri, Temel Demirer’in “Hayata dair” kenar notları, Sibel Özbudun’un “Alaturka” neoliberalizmin biyopsisi: Karabük Üniversitesi ve Şeyda Tuğgen Gümüşay’ın 1 Mayıs, tarihi anlamak ve madalyonun farklı yüzü başlıklı yazılar bulunmakta.