3 C
İstanbul
25 Kasım Pazartesi, 2024
spot_img

Kaldıraç dergisinin Haziran sayısı yayında: “Sırasıdır” diyoruz. Şimdi sırası… Toplanın

Aylık Devrimci Sosyalist Dergi Kaldıraç’ın Haziran sayısı yayınlandı

263. sayı olarak raflarda yerini alacak sosyalist dergi “Derinleşen kriz ve işçi sınıfının durumu” başlıklı perspektif yazısıyla açılıyor.

Dergide bildiriler; yurtiçine dair haber, görünüm, yorum; işçi hareketinden grev ve direniş haberleri; kadın hareketinden, öğrenci hareketinden, ekoloji ve dünyadan öne çıkanla haberler bulunuyor.

Haziran sayısının tamamını buraya tıklayarak okuyabilirsiniz.


“Merhaba

Dünyanın her yanında burjuvazi ve onun devleti, ordusu, polisi, gönüllü-gönülsüz propagandistleri, dernekleri, partileri, okulları, yardım kuruluşları, medyaları, meclisleri, sistemlerinin irili ufaklı birimleri artık bize umutlu, güzel, hayata dair hiçbir şeyi vaat dahi etmiyor. Kanacağımız güzel vaatleri bile yok!

Peki biz neyin peşindeyiz?

Biz devrimciler, biz komünistler hayatın peşindeyiz. Bütün insanlar, bütün canlılar duysun! Doğa duysun; biz hayatın peşindeyiz! Biz sıranın sonundakiler, en arkadan çıktık geliyoruz. “Sırasıdır” diyoruz. Şimdi sırası… Toplanın.

Gelecek sayımızda görüşmek dileğiyle…

Devrim için ileri, ya sosyalizm ya ölüm!”


Derginin bu sayısında bulunan yazılardan bazı bölümler ise şöyle;

“Yaşanan toplumsal bunalım, yaşamın her alanında kendini göstermektedir. İntiharlar artmakta, hastalıklar yaygınlaşmaktadır. İnsanlar ‘hastalıklı’, bunalımlı bir hâl almaktadır. Sistemin yaşadığı bunalım, tüm toplumu, en yaşlısından en gencine, sarmış durumdadır. ‘Böyle yaşanır mı’, ‘buna yaşam denilebilir mi’ soruları, kafaların içinde dolaşmaktadır.

İnsanlar, en yakın çevrelerine güvenmez hâldedir ve herkes, nereden ne kadar para bulursa kapmak için fırsat kollar durumdadır.

İşte bu derin bunalım, aynı zamanda sınıf çatışmasını, sınıflar arasındaki savaşımı da öne çıkartmaktadır.

Yazının tamamını linke tıklayarak okuyabilirsiniz↓
Perspektif – Derinleşen kriz ve işçi sınıfının durumu

Öyle ise, seçim sonuçları önceden bellidir.

İddialı bir söz gibi gelebilir ama değildir. Seçim sonuçları önceden bellidir ve ABD, NATO, önce seçimi yapmakta, kararı vermektedir, ardından buna uygun bir “seçim süreci” planlanmaktadır. Mesela 14 Mayıs’ta oluşmuş olan parlamentodaki milletvekillerini kim seçmiştir, halk mı? Elbette ki hayır. O milletvekillerinin büyük çoğunluğunu, HDP ve TİP hariç diyelim, NATO seçmiştir.

Yazının tamamını linke tıklayarak okuyabilirsiniz↓
Deniz Adalı – Şimdi sıra bizde, şimdi sıra sokakta, direnişte

Kılıçdaroğlu çıksın ve halka, neden sonuçların yüzde 49,50’de durduğunu, hileyi yapanın neden daha ileri gitmediğini anlatsın.

Bakın devrimci demiyoruz, demokrat demiyoruz, sadece ‘ciddi’ diyoruz. Ciddi iseniz, seçimi kazanmak istiyorsanız, hile yapılacağı açık ise, ona uygun önlem alırdınız, YSK’ların önüne milyonları yığardınız.

Yazının tamamını linke tıklayarak okuyabilirsiniz↓
Aysun Sadıkoğlu – Saray Rejimi gitmeli, gidecek, son söz sokakta, barikatta söylenecek

Öncelikle, ‘kazanılmış’ bir seçim, nasıl ‘kaybedilir’ konulu bir oyun yazılacak olsa, trajikomik bir oyun olarak sahneye konulabilir. Bu yapılmıştır. Bir uçta kötü adam hırsızdır, diğer uçta ‘iyi’ adam bir isteksizdir. Seçimi kazanmak istemeyen, seçimi kazanamaz. Tıpkı bir memur gibi, efendileri Erdoğan’ı nasıl seçmiş ise şimdi de kendilerini seçsin diye bekleyebilir. NATO tedrisatından geçmiş CHP kadrolarının başka türlü davranması beklenemez.

Yazının tamamını linke tıklayarak okuyabilirsiniz↓
Deniz Adalı – Seçimi çalmak ya da “kazanmama iradesi”

TC devleti, kuruluşunun en başından başlayarak, her zaman, bazı kişileri, çeteleri vb. katliamlar için ya da başka devlet işleri için kullanmıştır. Bu durum, NATO ile birlikte yapılanan Gladio, Ergenekon ya da adına ne denirse densin bu tip resmî ama gizli yapılarla daha da gelişmiştir. Ülkemiz, NATO karargâhından planlanmış birçok cinayete sahne olmuştur ve bu cinayetlerin tümünün kadroları, aslında devletin kadrolarıdır, her düzeyde.

Yazının tamamını linke tıklayarak okuyabilirsiniz↓
Fikret Soydan – “Resmî” itiraflar ve Saray Rejimi

Bu sayıda ayrıca Temel Demirer’in iki adet yazısı, Sibel Özbudun, Fikret Başkaya‘ın yazıları bulunmakta.

Ayrıca “Asperger Sendromum üzerine ufak bir yazı”, “Defne-Hatay”, “Ankara 1 Mayıs’ı”, “İstanbul 1 Mayıs’ı” ve tutsak Deniz Tepeli‘nin gönderdiği okur mektupları da dergimizde yer aldı.

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN KASIM SAYISI ÇIKTIspot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 218. SAYISI ÇIKTI!spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,920AboneAbone Ol