Samandağlı kadınlar tarafından, birçok mahallesinde alternatif yönetim biçimleri kurmak, halkçı yerel yönetimleri devreye sokmak, diğer yönetim organlarına müdahale edebilmek, kadınların birbirinden öğrenen ve güçlendiren iradesini yerel yönetimlerde hakim kılmak üzere “Kadınlar Yerel Yönetimlere” muhtarlık kampanyası örgütleniyor.
Tekebaşı, Mağaracık, Mızraklı, Deniz, Çöğürlü, Kuşalanı, Kurtderesi, Atatürk, Çiğdede, Cumhuriyet mahallelerinde Samandağ Dayanışma Evleri koordinasyonları ile birlikte aday ve çalışma grupları hazırlıklarını başlatan kadınlar 42 mahallede muhtar adayı çıkarmayı hedefliyor.
Kadın mücadelesine neredeyse her yanı enkaza dönen Antakya’nın Samandağ ilçesinden omuz veren kadınlar “Bugün geldiğimiz aşamada hala mahallelerimize birçok ihtiyaç mevcuttur. Her gün yıkımlar devam etmekte, barınma sorunumuz çözülmemekte ve geleceğe dair kaygılar artmaktadır. Yerel yönetimlerin buralara müdahalesi neredeyse hiç olmamıştır. Sağlıksız koşullarda yaşamamızı reva görmüş, herhangi bir politika geliştirmemiş, bize karşı bir yönetim anlayışı ile hareket etmişlerdir. İlk günden bugüne hala bizler için herhangi bir adım atmayan yerel yönetimlerle karşı karşıyayız. Oysa ilk günden bugüne birçok konuyu çözmek için seferber olanlar bizlerdik. Hala öyleyiz.” dedi.
Kadınlar Yerel Yönetime Kampanya’sından Nursel Çekiç, Müfide Yaprak, Özlem Sağlam, Müesser Gezgin, Dilek Cemal, Kefa Kara ile konuştuk.
Kadınlar Yerel Yönetime kampanyası nasıl başladı?
Depremle beraber birçok zorlukla karşılaştık. Bütün bu zorlukları aşanlar olarak ana tema bizdik. Sürecin başından sonuna kadar kadınlar olarak bu süreci tek başımıza atlatmaya çalıştık. Gördük ki birçok zorlukla aslında baş edebiliyoruz. Bu kadar yalnız bırakılmışlıkla beraber bunca sorunla başa çıkabilmemiz bize aslında güç verdi. Öte yandan şu ana kadar yürütülen yönetim biçimleri ve başta olan kişilerin sürdürdüğü erkek hegemonyasının bir türlü yıkılamaması ile birlikte yanlış yönetimleri de aslında bizleri bu sürece biraz daha yönlendirmiş oldu. Hüznümüz İsyanımızdır eyleminden sonra birbirimize sırtımızı dayayarak aldığımız güç ile Kadınlar Yerel Yönetime kampanyası bir fikir olarak ortaya çıktı. Kazandığımız cesaretle beraber bütün bu sıkıntıları kadınlar olarak çözebileceğimizi, aslında bizim de yapabileceğimizi düşünmüş olduk. Sonrasında da biz yönetebiliriz deyip taşın altına elimizi koyma kararı aldık. Bunu kadın arkadaşlarla paylaştığımızda da neden olmasın dediler. Mahalle içinde konuştuğumuzda aslında karşıt görüşlerle de karşılaşıyoruz. İnsanlar “Kadınlar yapabilir mi?”, “Kadından muhtar aday olur mu?” ve bu gibi sorular soruyor ancak bizim kendimize güvenimiz tam. Birçok sorunla başa çıktığımız gibi bu kentin yeniden kurulmasında da çalışma yürütebiliriz. Biz kadınlar olarak artık bu meseleye el atmalıyız. Başta olan ve bu süreci yönetmeye çalışan kişilerden hiçbir fayda görmedik. Mahallelerde yapılması gerekenler belli ancak yönetenler asıl ihtiyaç olan hiçbir şeye el atmış değiller. Yıllardır kanalizasyonsuz yaşıyoruz. Bir kadın arkadaşımızın mahallesinde su şebekesi dahi yok. Taşıma su ile hayatlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Bunun gibi bir sürü sorunumuz var.
Hangi mahallelerde kampanyayı yürütüyorsunuz?
Samandağ’da toplam 42 mahalle var ve biz 42 mahallede de muhtar adayı çıkarmaya çalışacağız. Hedefimiz ise en az 22 mahalledeki muhtar adaylarımızın kazanması. Şu anda 4 mahallede kadın adaylarımız belli ve diğer mahallelerde de aday çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Kampanya çalışmaları kapsamında neler yapıyorsunuz?
Kampanyamızı sosyal medya hesapları üzerinden bir deklarasyon metni yayınlayarak duyurduk. Sosyal medya paylaşımları ve insanlarla birebir temas kurarak kampanya sürecini yürütüyoruz. Kaldıraç Üniversite’nin kampının içinde faaliyet gösterdiğimiz için kampanya süreci yavaşlamış durumda ancak kamptan sonra kampanyayı hızlandırmayı planlıyoruz. Aslında kampanya deprem sürecinin başından beri başladı diyebiliriz. Depremden beri elimize ulaşan her şeyi ihtiyaç sahiplerine ilettik. Şu an ise kadınlara yönelik çalışma başlattık. Şu an kooperatif çalışmalarımız sürüyor. 4 mahallede bu çalışmaları ilerletmeye çalışıyoruz. Biraz ağır aksak ilerliyor henüz tam olarak işler bir halde değil ancak bugün sağ olsun Kaldıraç’tan gelen arkadaşlarımızla birlikte nar ekşisi ürettik. Umuyoruz ki kadın kooperatifinde yürütülen çalışmalar Kadınlar Yerel Yönetimi kampanyasını biraz daha ileri taşıyacaktır.
📌 Rihen Kadın Kooperatifi ile Nar Ekşisi Üretiyoruz
Kurumaya bıraktığımız narları şarkılar, türküler eşliğinde çırparak taneleri ayıklıyoruz.
Antakya’da ve dünyanın her yerinde kadınlar en önde.
Dayanışma ve mücadeleyle yeni bir yaşam kuruyoruz! pic.twitter.com/gD7YySjaTu— Kaldıraç Üniversite (@kaldiracuni) September 1, 2023
Kampanyanın amacı ve kapsamı nedir?
Biz kadınları ön plana çıkartmak istiyoruz ve asıl hedefimiz kadınlar. Kadınların toplumun temel taşı olduklarını bilmeleri ve fark etmelerini sağlamaya çalışıyoruz. Nasıl ki eşlerimiz, çocuklarımız onlar ne kadar bu hayatın içindeyse aslında çok daha fazlasında biz de varız. Ben hep kadın arkadaşlarıma da söylerim yaşamın asıl kurucusu kadınlar olarak bizleriz. Asıl kurucuları biz isek bu memleketin kurucuları da biz olabiliriz ve çok da güzel altından kalkarız. Memleketimiz çiçek gibi olur bu kadar da eminiz.
Kadınlar olarak bu süreçte deneyimleriniz neler?
40. gün (Hüznümüz İsyanımızdır) eylemini yaptıktan sonra hayatımızda çok şey değişti. Az önce arkadaşımın söylediği gibi kadının yapamayacağı şey yoktur onu gördük. Kadının evine, çocuğuna her yere yetişmesi, söz hakkı olması, yönetimi ele alması bile kadının varlığını hissettirdi bize. Biz gururla, hevesle, umutla Kadınlar Yerel Yönetimlere kampanyası yoluna girdik ve ilerlemeye çalışacağız. Kadın arkadaşlarımızla birlikte bunu başaracağız inşallah. Kooperatifi de kuracağız, üreteceğiz, bugün nar ekşisi yaptık. Sonrasında ise salça üreteceğiz, bunu planlıyoruz. Her mevsimde neler üreteceğimizi düşüneceğiz ve arkadaşlarımızdan yardım alarak yapmaya devam edeceğiz.
Depremden önce aslında kadının gücü ve varlığı olduğunu biliyorduk ancak kadınlar sesini çıkaramıyor, duyuramıyor, elleri kolları bağlı gibi düşündüğü için bir şeyler yapamıyordu. Depremden sonra bir patlak oldu ve kadınlar cesaret ve özgüvenlerini ortaya koydu. Arkadaşlarla beraber yaptığımız çalışmalar bizim topraklarımızda neden kooperatif olmasın diye düşündürdü. Topraklarımızda her mevsim biberinden domatesine, zeytininden defne yaprağına yetişiyor. Üreteceğimiz o kadar çok şey var ki aslında. Hatay’ın geleneksel yemeklerini tüm ülkeye tanıtmaya çalışacağız. Umudumuz her şeyin çok daha güzel olmasından yana.
Aslında kadınlar olarak her şeyi yapıyoruz. Hem zeytin koparıyoruz hem yevmiye ile çalışıyoruz hem de maydanoz biçiyoruz. Aynı zamanda çocuklarımıza, evimize de çok güzel bakıyoruz ancak görünmüyoruz. Ama şimdi kooperatif açtıktan sonra artık görünür oluruz ve daha iyi olur diye düşünüyoruz.
Kadınlara çağrınız nedir?
Kadınlara çağrımız boş oturmasınlar, bir şeyler yapsınlar ve bize de destek versinler. Hepimiz beraber bir şey yaptığımız zaman çoğu şeyin üstesinden gelebiliriz. Kadınların çoğu da bunun farkında aslında. Bizim amacımız ise daha kapsamlı bir çalışma yürütmek. Buradan da tüm kadınlara çağrıda bulunuyoruz. Bizim yapamayacağımız hiçbir şey yoktur, güçlüyüz. Toplumun mihenk taşı biz kadınlarız.
Konuştuğumuz zaman bizi dinleyen kadınlardan destek görüyoruz. Yaptığımız çalışmaların elle tutulur, gözle görülür bir karşılığı olunca insanlar daha da çok gelecektir. Bugün mahallede bir şey yaşadım. Depremden sonra biz çalışmalarımızı mahallemizdeki vakıf içerisinde gerçekleştirmeye başladık. Kadınlar artık direkt olarak şunu biliyor o çalışmaları kadınlar yürütüyor ancak öte yandan senin arkanda bir güç olduğunu düşünüyorlar. O gücü belki zaman zaman isimlendiremiyorlar belki yanlış da anlıyorlar. Arkanda olan gücün farklı bir kişi olduğunu düşünüyorlar ancak bunun tam tersi olduğunu anlattığımızda işin aslına ulaştıklarında işin rengi biraz daha değişecektir. Bizden gelip sorunlarını nasıl çözebileceğimize dair fikir alıyorlar. O sorununu çözdükten sonra yarın bir gün başka bir sorun için gelecek, çözmek isteyecek çünkü yapabildiğini görüyor. Böyle böyle çalışmalarımız başka bir yöne evrilecek.
Dediğim gibi kadınlar bizim bir güç olduğumuzu fark ettikleri anda bu yön bize dönecek. Güçlü durursak ve yapmak istediklerimizin altından kalkabilirsek ki bunu tek başımıza değil birbirimize sırtımızı dayayarak yapacağız, kadınlar da bize katılacak. Belki şu an sayımızı az görebiliriz ve kendi içimizde bunu konuşabiliriz de ama biz 8 kişi dahi olsak bir şeyler yapabiliriz. O kadar da bize güvenim tam. Geri adım atmak yok, biz aynı kararlılıkla devam edeceğiz ve diğer kadınlar da bize katılacak.