Kadınlar yılın son gününde de katliamlara karşı sokaklara çıktı. Kadın katliamlarından devletin sorumlu olduğunu belirten kadınlar İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasını istedi
Kadınlar, Aylin Sözer, Selda Taş, Vesile Dönmez ve Betül Tuğluk’un katledilmesine karşı bugün de sokaklara çıktı.
Samsun
Samsun Kadın Dayanışması, Çiftlik Caddesi’ndeki Şehir Kulübü önünden Süleymaniye Geçiti’ne yürüdü.
Platform adına açıklamayı Fatma Çelik ve Eda Efil okudu.
Açıklamada şunlar belirtildi: “Kazanımlarımıza saldırmaya devam eden erkek egemen sisteme onun tüm aygıtlarına bir kez daha sesleniyoruz. Katilleri tanıyoruz!
Haklarımız ve yaşamlarımız için alanlarda mücadele etmeye devam edeceğiz!
Eril zihniyetin ve cinsiyetçiliğin mevcut politikalarla beslenerek kadın cinayetlerini cesaretlendirdiği, taciz ve tecavüz kültürünü yaygınlaştırdığını görüyoruz. Yargıdan ve onun cezalandırma sisteminden korkmayan erkekler artan bireysel silahlanma ile kadınları katletmekten çekinmiyor. Bu ülkede kadınlar öldürülüyor, bu ülkede kadınlar kadın katilleri ve şiddet faili erkekler tutuklansın diye sosyal medyadan adalet arıyor, bu ülkede kadınlar her gün yaşamak ve yaşatmak için mücadele ediyor. Peki ilk imzacısı olmakla övünen devlet neden İstanbul Sözleşmesini etkin uygulamıyor? uygulamakla sorumlu olduğunuz sözleşmeden vazgeçerek kadınların yaşam güvencesini nasıl ortadan kaldırırsınız? Sayısal verilerle kadına yönelik şiddeti manüple etmekten vazgeçin, ‘aile düzeni’ adı altında kadınlara rol biçmekten vazgeçin, erkekleri kışkırtmaktan ve yanlarında durmaktan vazgeçin. 6284 ve İstanbul Sözleşmesini etkin uygulatarak yükümlü olduğunuz sorumlulukları yerine getirin.”
Evde, sokakta, fabrikada, AVM’de, okulda, yaşamın her alanında yaşamak ve yaşatmak, bir kişi daha eksilmemek için mücadeleye devam edeceklerini vurgulayan kadınlar, direnişleri ile erkeklerin, erkek devletin uykularını kaçırmaya devam edeceklerini kaydetti.
Adana
Adana Kadın Platformu, Düş Yolcuları Parkı’nda açıklama yaptı. “Katledilen kadınlar isyanımızdır, İstanbul Sözleşmesi uygulansın” pankart ve katledilen kadınların fotoğraflarının açıldığı eylemde “Katledilen kadınlar isyanımızdır”, “Yaşasın kadın dayanışması” ve “Jin Jiyan Azadi” sloganları atıldı.
2020’de yüzlerce kadının erkekler tarafından katledildiğini söyleyen Avukat Sevil Aracı Bek, “Kadın cinayetlerini önleme sorumluluğu olan kolluk güçleri, adli makamlar, bakanlıklar ve TBMM görevini yapmıyor. İktidar, İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamak bir yana sözleşmeden geri çekilmeyi tartışıyor. Cezasızlık politikalarının, İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmamasının bedelini kadınlar yaşamlarıyla ödüyor. Asıl katillerin kadını koruyamayan devlet ve yargı sistemi olduğunu çok iyi biliyoruz.
Kadınlar olarak bu düzenlemeye karşı örgütlülüklerimizi savunmaya devam edeceğiz. Adaleti sağlayamayan saraylara isyan ateşi Arjantin’den Polonya’ya Türkiye’den Meksika’ya yükselmeye devam edeceğiz. Katilleri tanıyoruz. Haklarımız ve yaşamlarımız için alanlarda mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
Kartal
Kartal’da Anadolu Yakası Genel-İş 1 No’lu Şube, Tüm Bel-Sen ve Tüm Yerel-Sen 1 No’lu Şube üyesi kadınlar, belediye önünde açıklama yaptı.
Açıklamada, “Kadınların yaşam hakları, özgürlükleri ellerinden çalınmaya devam etmekte. Ama artık daha fazla yaşam haklarımızın çalınmasına izin vermemeliyiz” denildi.
Kadınların yaşamın her alanında, sokaklarda, evlerde, işyerlerinde, tarlalarda olduğu vurgulanan açıklamada şunlar kaydedildi: “Artık yeter, bizler her yeni güne yeni bir kadın arkadaşımızın katledildiği haberlerle uyanmak istemiyoruz” denilen açıklamada şu ifadelere yer verildi; “Bunu önlemek için işyerlerimizde, alanlarda örgütlü mücadele çatısı altında olmaya, kadın kimliğimizle bir arada olmaya devam edeceğiz. Bizler birlikte güçlüyüz”
Van
Star Kadın Derneği, dernek binasında açıklama yaptı. Burada konuşan Dernek Başkanı Serap Güvenç konuştu. Kadın katliamlarının sürdüğünü hatırlattı, buna “dur” demenin tüm toplumun görevi olduğunu kaydetti.
Güvenç, Van’da 4 kadının şüpheli şekilde yaşamını yitirdiğini, 1 kadının gardiyanlar tarafından öldürüldüğünü söyleyen Güvenç, “Şiddetle terbiye edilmeye çalışılan kadınların hayatına, bedenine, emeğine, arzularına ve hayallerine sahip çıkmak için bizler buradayız. ‘Yaşamak istiyoruz’ demek için, kadın katillerine, çocuk istismarcılarına, nefret, kıskançlık cinayetlerine ‘dur’ demek için buradayız. Çaresiz değiliz” dedi.
Diyarbakır
Dicle Amed Kadın Platformu (DAKP), Merkez Yenişehir ilçesindeki bir parkta açıklama yaptı. Açıklamaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır milletvekilleri Remziye Tosun ve Semra Güzel de katıldı.
“Kadın kırımı erkek iktidarın sonucudur” pankartını açan kadınlar, “Erkek vuruyor, devlet koruyor”, “Erkek değil, gerçek adalet”, Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” ve “Jin, jiyan, azadî” sloganlarını attı.
Açıklama yapan Emine Akşahin, 2020 yılı içerisinde basına yansıyan verilere göre 382 kadının katledildiğini hatırlatarak, kadınların iktidarın kadın düşmanı politikalarından dolayı yaşamını yitirdiğini söyledi.
Yürütülen politikalar ile kadınların köleliğe mahkum edildiğini söyleyen Akşahin, kadınları katleden erkeklerin yargıçlar tarafından ‘cezasızlık politikası’ ile ödüllendirildiğine vurgu yaptı. Akşahin, şiddete karşı duran, tacizleri ifşa eden ve başkaldıran kadınların da yine iktidarın zor aygıtlarıyla susturulmaya çalışıldığını ifade etti. Kimsenin kadınların yaşamlarına müdahale edemeyeceğinin altını çizen Akşahin, kadın özgürlükçü bir sistemin kuruluncaya kadar mücadele edeceklerini ifade etti.
Akşahin, “katledilen kadınların hesabını erkek yargı ile değil, gerçek yargı ile soracağız” diyerek sonlandırdı.
Malatya
Malatya Demokratik Kadın Platformu, Emeksiz Üst Kavşağı’nda basın açıklaması düzenledi. Işılay Demirtaş Demirel, yaptığı açıklamada, her güne kadın katliamlarıyla uyandıklarını söyledi. Demirel, kadın cinayetlerine karşı kadınların taleplerinin görmezden gelindiğini ifade eden Demirel, kadın cinayetlerine karşı acil önlem taleplerini görmezden gelen, imzaladığı uluslararası sözleşmelerin gereğini yerine getirmeyen, etkili ve acil önlemler almaktan imtina eden AKP hükümetinin yüzlerce kadının ölümünde olduğu gibi Aylin, Selda ve Vesile cinayetlerinde de sorumlu olduğunu belirtti.
İstanbul Sözleşmesi’nin bir an önce uygulanması gerektiğini ifade eden Demirel:”İstanbul Sözleşmesi ile ilgili tartışmalara son verilsin. Biliyoruz ki gizli kapılar arkasında hala sözleşmeden nasıl kurtuluruz hesapları yapıyorsunuz. 6284 Sayılı Yasanın tartışılmasına izin veriyorsunuz. Kadınlar ölürken, öldürülürken, bunu yapamazsınız” dedi.
Hatay
Hatay Kadınlar Birlikte Güçlü Platformu, Köprübaşı’nda bir araya geldi. Açıklama yapan Selver Büyükkeleş, “Artık tahammülümüz kalmadı. Sayısal verilerle kadına yönelik şiddeti manipüle etmekten vazgeçin, ‘aile düzeni’ adı altında kadınlara rol biçmekten vazgeçin, erkekleri kışkırtmaktan ve yanlarında durmaktan vazgeçin. 6284 ve İstanbul Sözleşmesi’ni etkin uygulatarak yükümlü olduğunuz sorumlulukları yerine getirin” dedi.
Urfa
Özgür Kadın Hareketi (TJA), Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi ve Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) Urfa Kadın Meclisi, HDP il binası önünde açıklama yaptı. Eyleme HDP Milletvekili Ayşe Sürücü de katıldı.
Katledilen Aylin Sözen, Selda Taş ve Vesile Dönmez’i anarak konuşmasına başlayan HDP İl Eşbaşkanı Emine Çetiner, kadını öldüren, kadına ait olan alanların erkek egemen sistemi tarafından yok edildiğini söyledi. Çetiner, “Kadını öldüren kadınların can havli ile başvurduğu kadın kurumlarının kapatılmasıdır. Kadını öldüren, devletin cezasızlık politikasıdır. Kadını öldüren, iktidarın ve dilinin erkek olmasıdır” dedi.
HDP Milletvekili Ayşe Sürücü ise, tacize, tecavüze ve şiddete karşı mücadele eden kadınlara yönelik saldırılara dikkat çekti. Sürücü, “İktidar kadının iradesini ve varlığını kabul etmiyor. 2020 yılında bunu çok açık bir şekilde gördük. Biz kadın güçleri olarak bir kez daha belirtiyoruz. Kadın cinayetleri politiktir. Kadınlar olarak politikaların karşısında sonuna kadar mücadele etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
