H.G. isimli kadın eski erkek arkadaşı tarafından darp edildi. Karakola giden H.G.’nin şikayetine, ‘Somut delil yok’ yanıtı verildi. Delil biriktiren H.G., son olarak savcılıktan 30 günlük koruma kararı aldı. Ancak koruma kararına rağmen H.G.’yi darp eden Hazar Deniz’in ailesi, “O koruma kararı bitecek” diyerek saldırılara devam ediyor.
Gazete Duvar’dan Hacı Bişkin’in haberine göre, Eski erkek arkadaşı Hazar Deniz tarafından darp edilen 19 yaşındaki H.G., uzaklaştırma kararı almak için önce karakolda şikayetçi oldu. Ancak buradan, ‘Yeterli delil olmadığı’ gerekçesiyle eli boş döndü. H.G., bu sefer de delilleri kendisi biriktirip savcılığa suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunun ardından 1 aylık koruma kararı alan H.G.’nin aldığı tehditler devam etti. H.G., Deniz’in ablasının, “Koruma kararı kaldırılacak, o zaman göreceksin gününü” diyerek arkadaşı aracılığıyla kendisini tehdit ettiğini söyledi. H.G.’nin durumunu HDP’li Ömer Faruk Gergeroğlu Meclis gündemine de taşıdı.
‘İlk önce sesini yükseltiyordu, sonra masaya vurmaya başladı…’
H.G., Hazar Deniz’in kendisine karşı ilk şiddet vakalarını şu sözlerle anlattı: “İlk başlarda birlikte vakit geçiriyorduk. Gün geçtikçe bir şeylerin ters gittiğini fark ettim. Kendisine ‘sen ne kullanıyorsun, suratın neden böyle?’ dedim. Her şey buradan başladı. Sesini yükseltmeye, masaya vurmaya başladı. Öfkesini kontrol edemiyordu. Bu durum gittikçe uzayınca ben de ayrılmak istedim. Bunu söyledikten sonra bana karşı saldırıları arttı. Tehditler ve saldırılar sonra kalp ritm bozukluğu yaşadığım için hastaneye gittim. Bana, ‘şikayetçi olma’ diye baskı yaptı. Şikayetçi olamadım çünkü beni rahat bırakacağını düşünüyordum. Ama durum düşündüğüm gibi olmadı…”
‘Dayanamadığım için kayalıklardan atladım’
Hastaneden şikayetçi olmadan ayrılan H.G. buradan kendisini Hazar Deniz’in ablası Mihriban Deniz’in aldığını söyledi. H.G. bundan sonra yaşadıklarını ise şöyle anlatıyor: “Ablasına darp olayını, tehditleri anlattım. Ancak bana, ‘İftira atıyorsun’ dedi. Ablasının tavırları gittikçe sertleşti. Baskılara, tehditlere dayanamayarak kendimi kayalıklardan denize attım. Gözümü açtığımda hastanedeydim. Hastane polisi ifade almaya geldi, ailem yanımdaydı… Yine Hazar’ın ablası arayarak, ‘Sen bizi şikayet etme. Sen benim kız kardeşimsin’ dedi. Yine şikayetçi olmadım. Aileme üniversite sınavı yaklaştığı için bunalımlar yaşadığımı söyledim. Çünkü beni aileme şikayet ederlerdi. Aileme, ‘Bakın bu kız bizim kardeşimizle birlikte oldu’ diyeceklerdi. İşte bu nedenle hem yalan ifade verdim hem de aileme gerçekleri anlatamadım.”
’30 gün sonra ne olacağını bilmiyorum’
H.G.’nin ifadelerine göre tehditler bu süreçten sonra artmaya başladı. H.G. bütün bu delilleri toplayarak savcılıkta suç duyurusunda bulundu. Savcılık, Hazar Deniz, ablası Mihriban Deniz ve Deniz’in annesi hakkında uzaklaştırma kararı verdi. Ancak bu uzaklaştırma kararı 30 gün. H.G. şöyle devam etti: “Şikayetçi olduğumu öğrenince ailesi tehditlerini arttırdı. Abisi, ‘Biz aşiretiz. Eğer kardeşim bir hata yaptıysa cezasını ben keserim ama sen hata yaptıysa senin cezanı da ben keserim’ dedi.”
Uzaklaştırma kararı devam ederken Deniz’in ablası, H.G.’nin bir arkadaşını da darp etti. H.G. bu olayı da şöyle anlattı: “Arkadaşımı, ‘Sana zaten doluyum’ diyerek darp etti. Sonra da kendisine, ‘Ona söyle… Uzaklaştırma kararı 30 gün sonra bitecek. O görür gününü’ diyerek tehditler savurmuş. Benim tek talebim var: İstanbul Sözleşmesi yaşatır. 6284 sayılı yasa uygulansın. Bu kişi için acilen mahkeme günü verilsin. 30 günlük tedbir kararı bittikten sonra ben ne olacağını bilmiyorum.”
İki Bakanlığa sorular
HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, H.G.’nin bu yaşadıklarını İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e sordu. Gergerlioğlu, iki bakanlığa ilettiği 9 soru şu şekilde:
- H.G. İçin 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun çerçevesinde bütün önlemler alınmış mıdır?
- Söz konusu yurttaşın korunması için koruma verilmiş midir?
- H.G. isimli yurttaşa halen tehditlerin devam ettiği iddiası doğru mudur? Bu iddia doğruysa söz konusu kişiler buna nasıl cesaret edebilmiştir?
- Son 5 yıl içerisinde 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun çerçevesinde işlem yapılan kadın sayısı kaçtır?
- Son 5 yıl içerisinde kaç kadın erkekler tarafından cinayete maruz kalmıştır?
- Son 5 yıl içerisinde kaç kadın kaç kadın erkek şiddetine maruz kalmıştır?
- Son 5 yıl içerisinde kaç kadın erkek şiddeti konusunda şikayetini geri çekmiştir?
- Son 5 yıl içerisinde kaç kadın devlet koruması altındayken erkekler tarafından öldürülmüştür?
- İstanbul Sözleşmesinin önemi konusunda İçişleri Bakanlığı’nın hazırladığı bir rapor bulunmakta mıdır?
