Çocuk İstismarı Affına Karşı Kadın Platformu üyesi 237 kadın örgütü, çocuk cinsel istismarcılarına af girişimlerinden vazgeçilmesini istedi. İstanbul Sözleşmesi’nin hedef alınmasını da eleştiren kadınlar, “İmza çekmek gibi çılgın projelerden derhal vazgeçilsin” dedi.
Çocuklara yönelik cinsel istismar suçlarını düzenleyen Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 103. maddesi ile ilgili af girişimlerini kaygıyla izlediklerini ifade eden 237 kadın örgütünün oluşturduğu Çocuk İstismarı Affına Karşı Kadın Platformu, “Çocuk cinsel istismarı faillerine yönelik af girişimlerinden İstanbul Sözleşmesi’ni ve 6284 sayılı Şiddet Yasasını karalamaktan, kadınların kazanılmış haklarını tehdit etmekten vazgeçin” çağrısı yaptı.
Temmuz ayı içerisinde Meclis’e gelebilecek af düzenlemesinden vazgeçilmesini talep eden kadınlar, “Çocuk cinsel istismarcılarına af girişimlerini ertelemenizi değil; bu niyetinizden derhal ve tamamen vazgeçmenizi ve bunu kamuoyuna ilan etmenizi bekliyoruz” dedi.
‘Bizlerin tedirginliği sürecek’
Çocuk istismarcılarına af girişiminin TBMM’nin ekim ayında başlayacak yeni yasama dönemine bırakıldığı yönünde duyumlar aldıklarını ifade eden kadın örgütleri, “Ancak 2016’da bu maddeye ilişkin değişiklik önerisi Meclis gündemine bir gece yarısı getirildiği için, TBMM’nin açık olduğu 15 Temmuz 2020 tarihine kadar bizlerin tedirginliği sürecek. Ancak bu af girişimi ertelenmekle kalmamalı; bir daha asla gündeme gelmemek üzere siyasetin, kamuoyunun ve meclisin gündeminden tamamen çıkartılmalıdır” dedi.
Af söylentisi olduğu sürece, TCK’daki “15 yaş altı çocuklarla hiçbir koşulda cinsel ilişkiye girilemeyeceğ”i ve Türk Medeni Kanunu’nda “17 yaşın altında evlilik yapılamayacağı” konusundaki yasal düzenlemelerin kağıt üzerinde kaldığını ve uygulanmadığını ifade eden kadın örgütleri şu değerlendirmelerde bulundu:
“- Çocuk cinsel istismarcıları sıfır yaşından başlayarak kız çocukların cinsel istismarı ve cinsel sömürüsü konusunda kendilerini özgür hissediyor. İşledikleri suçtan mahkum olsalar bile, kız çocuğunu ya da ailesini ikna edip resmi nikah yaptırmayı ve çıkacak bir af ile o kız çocuğuna beş yıl süreyle tecavüze devam etmeyi düşünebiliyorlar.
– Yargı mensupları da bu gündemden etkileniyor; sadece ailelerin “Onlar birbirini seviyor, evlendireceğiz” benzeri beyanlarına dayanarak 12-13 yaşındaki kız çocukların cinsel istismarı davalarında bile beraat kararları verilebiliyorlar.
– Kamuoyu algısı üzerinde oluşturulan etki sonucu, çocuk cinsel istismarı, çocuk yaşta evlendirmeler konusundan ya da “düğün adı altındaki tecavüz törenleri”nden haberdar ya da bunlara tanık olanların ihbar etmesinin önüne geçilmiş oluyor.
– Çocuk yaşta evlendirmelerin devam etmesine, çeşitli kişi ve kurumların, kız çocuklarının evlendirilme yaşının 12 hatta 9 olabileceği yönündeki propagandalarının sürüp gitmesine neden oluyor. Böylece yürürlükteki Türk Ceza Kanunu ve Türk Medeni Kanunu parça parça yürürlükten kalkıyor; kadınların ve kız çocuklarının aleyhine işleyen fiili bir hukuk sistemi yaratılıyor.
-Bu nedenle, çocuk cinsel istismarcılarına af girişimlerini ertelemenizi değil; bu niyetinizden derhal ve tamamen vazgeçmenizi ve bunu kamuoyuna ilan etmenizi bekliyoruz.”
‘İstanbul sözleşmesine karşı çıkmak şiddetçi erkeklere teşvik’
“Kadına karşı şiddetle ilgili İstanbul Sözleşmesi’ne karşı çıkmak şiddetçi erkeklere teşvik, tüm kadınlara tehdittir” ifadelerini kullanan platform, TBMM Boşanma Komisyonu Raporu’ndan bu gün İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasaya karşı sistematik bir karalama kampanyası yürütüldüğünü ifade ederek şunları ifade etti:
“Birkaç marjinal grup tarafından yürütülmesine rağmen, Türkiye’de bu kampanya nedeniyle ne İstanbul Sözleşmesi, ne de 6284 sayılı yasa etkili bir biçimde uygulanmaktadır. Numan Kurtulmuş’un son açıklaması da taraf olan ülke sayısının her geçen gün arttığı şiddete karşı bu çok önemli sözleşmeyi ve yasayı uygulamamak için zaten direnmekte olan tüm kamu görevlilerine, yeni ve güncel ‘talimat’ niteliği taşımaktadır. Bu gibi açıklamaların, şiddet uygulayan erkekleri teşvik etmek; şiddete maruz kalan birçok kadının devlet mekanizmalarına başvurma cesaretlerini kırmak gibi olumsuz sonuçları olacaktır.”
‘İmza çekmek gibi çılgın projelerden derhal vazgeçin’
“TCK 103 Çocuk Cinsel İstismarı Affına Karşı Kadın Platformu’nu oluşturan 237 kadın örgütü olarak; Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik şiddet ile ayrımcılığı körükleyen bu söylemlerinize son verin, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasayı uygulayın. Çocuk istismarcılarına af çıkarmak, adındaki İstanbul kelimesi kadar “yerli ve milli ama bir o kadar da evrensel” bir sözleşmeden Türkiye’nin imzasını çekmek gibi; kadına karşı şiddetle mücadeleden vazgeçildiğinin ilanı anlamına gelecek, toplum vicdanını yaralayacak çılgın projelerden derhal vazgeçin diyoruz. Kadınlar ve çocuklarla ilgili konuların toplumsal ve siyasal tarafı, kadınların ve çocukların hakları için yıllardır mücadele eden kadın örgütleridir. Kadın örgütleri, birlikte kararlaştırılmayan, kadın hakların da gerileme anlamına gelecek her bir adıma sonuna kadar karşı çıkacaktır.”