24.9 C
İstanbul
14 Eylül Pazar, 2025
spot_img

‘Kadın düşmanı iktidardan kurtulmak için HDP’ye oy vermeliyiz’

Gezi Parkında yan yana geldiğimiz HDP İstanbul 3. Bölge 5. Sıra Milletvekili Adayı Züleyha Gülüm ile Kadın Mücadelesi, HDP ve 24 Haziran sonrasını konuştuk.

 

Röportaj öncesi Gezi Parkında olmamızdan dolayı öncelikle hafızalarımızı tazeledik. Park içinde yaptığımız gezide nerede hangi çadır olduğuna dair sohbet ettik Züleyha ile, Gezi direnişi bir kez daha tüm sıcaklığı ile içimize işledi.

 

En kötü senaryodan başlayalım. HDP’nin baraj altında bırakılması durumunda kadın temsiliyeti açısından nasıl bir tablo oluşacak.

Züleyha: Bütün partilerde kadınlar çalışıyor, Emek harcıyor, en altlarda koşturanlar hep kadınlar. Ama mesele yukarı doğru çıkmaya başladığı zaman özellikle vekil seviyesi ya da başkan ya da cumhurbaşkanlığı adayları meselesinde kadınlar hep gerilerde kalıyor, gerilerde tutuluyor. Erkek egemen bir sistem var. Dolayısıyla kadınlar hak ettikleri %50 temsiliyeti yakalayamıyorlar. Bu ancak kadınların mücadelesiyle gerçekleşebiliyor. Halkların Demokrasi Partisi açısından da baktığımızda hem parti içerisindeki hem de parti dışında kadın hareketlerinin, feminist hareketlerin, Kürt kadın hareketinin toplam mücadelesinin sonucu olarak sayı yüksek gösteriliyor. HDP’nin meclise giremediği bir durumda çok çok düşük bir kadın vekil meclise girmiş olacak. HDP’nin baraj altında bırakılması durumunda en az 35 kadın vekil meclise giremeyecek. 600 vekilli bir meclisten söz ediyoruz. Dolasıyla bir kadın temsili gerçek anlamda olmayacak. Toplumun %50’nini oluşturan,  Hayatın her alanında olan, üreten kadınların temsiliyeti olmayacak. Mecliste bir karar alındığında kadınlar adına da alınıyor. Kadınların iradesinin olmadığı, kadınlar adına erkeklerin karar verdiği bir meclis olacak doğal olarak. Bu noktada HDP’nin mecliste olması toplumun diğer dışlanmış, ötekileştirilmiş, vatandaşlık haklarından mahrum bırakılmış kesimleri gibi kadın temsiliyeti açısından da çok çok kıymetlidir.

Muhalefet Partilerin hepsi 24 Haziran sonrası için yeni anayasa yapmaya yönelik açıklamalarda bulunuyorlar. Feminist bir avukat olarak mevcut anayasa ve olası yeni anayasa ile ilgili düşünceleriniz neler?

Züleyha: Mevcut anayasanın yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Bu sadece kadınlar açısından değil bütün toplumsal kesimler açısında bir düzenlemeye ihtiyaç var. Bir takım düzenlemeler yapılmış olsa da asıl olarak 12 Eylül ruhunu oluşturuyor. En son referandumla yeni düzenlemeler yapıldı. Tümüyle anti demokratik, tek adam rejimine bağlı bir yasal düzenleme yapıldı. Böyle bir anayasa ile yürünmesine imkân yok. Daha önceki anayasa ile yürünmesine imkân yoktu. Bu iki anayasada da kadınları iradesi yok. Kadınların görüşü alınmadan yapılan anayasalar bunlar. Bir kere kadın iradesinin olmadığı bir anayasa kadınlar açısından kabul edilebilir olamaz. Yeni yapılacak anayasada öncelikle kadınların görüşü alınmalı. Parti olarak bizim açımızdan anayasa yapım süreçleri sadece partilerin ya da sadece seçilenlerin görüşlerinin alındığı bir süreç değildir. Toplumun tüm kesimlerinin, ezilenlerin, sömürenlerin, ayrımcılığa maruz kalanların, engellenenlerin görüşlerinin alınması gerekiyor. Yeni bir anayasa yapılacaksa bu ilkeler çerçevesinde yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Anayasanın demokratik olmasının ön koşulu hazırlama biçimidir. Eğer Demokratik bir anayasa yapılacaksa bu ilkeler çerçevesinde yapılmalı.

Kadın İradesinin olduğu bir anayasa nasıl yapılabilir. Yöntem ne olmalı?

Züleyha: Kadın örgütleri, sivil toplum örgütleri, feminist örgütlere yani bu alanda çalışan bütün kadın örgütleriyle ortak ve aynı zamanda her mahalledeki kadınla, her ilçedeki kadınla, her köydeki kadınla ortaklaşarak, danışılarak yapılmalı. Kadınlar olarak ortaklıklarımız var ama mesela Kürt kadının kendi talepleri farklı, Ermeni kadınların farklı talepleri var, çalışan kadınların farklı talepleri var, engelli kadınların farklı talepleri var. Göçmen kadınların farklı talepleri var. Genç kadınların farklı talepleri var. Saymaya devam edebileceğim çok farklı toplumun farklı kesiminden kadınların farklı talepleri var. Bütün bu kesimlerin hepsinin dahil olduğu bir anayasadan söz ediyoruz. Bunun için de ortak bir tartışma süreci ve ortaklığın toplamından çıkan demokratik anayasa öngörüyoruz.

Çok soruldu biliyoruz. Biraz da klişe bir sorudur. Feminist bir Avukat olan Züleyha neden HDP’den aday oldu?

Züleyha: HDP kadın özgürlükçü bir parti. Kadınların uzun yıllardır yürüttüğü mücadele ettiği kazanımları, sonuçları ve talepleri sahiplenen bir parti. HDP %50 kadın kotası sahip bir parti. Bütün kurumsal yapılarında bu kotayı savunuyor ama aynı zamanda bu kotanın tüm devlet kurumlarında, siyasi kurumlarda gerçekleşmesi için uğraşıyor. Dolayısıyla %50 kadın kotası ve eş başkanlık sistemini getirdiğinizde sadece erkeklerin seçilmesinin önüne geçiyor olacaksınız. Ama aynı zamanda kadınlar gelin birlikte karar verelim diyoruz. Artık birileri bizim adımıza karar vermesin. Emekçi kadınlar kendi adına karar versin, ev işçisi kadınların görünmeyen emekleri görünür olsun. Bizi bedava çalıştırdıkları yeter artık diyoruz. Ücretsiz emeğimizin olmaması gerektiğini söylüyoruz. Güvencesiz işlerde çalışmak istemiyoruz. Çocuk bakımlarının sadece bize bırakıldığı bir toplum istemiyoruz. Sosyal devlet olarak kreşlerin açılması gerektiğini söylüyoruz. Hasta ve yaşlı bakımının kadınlar üzerinde bırakılmaması, devletin bu sorumluluğu üstlenmesi gerektiğini söylüyoruz. Kadınların yaşamının tümüne ilişkin yeniden yaşamı kurabilecek, eşitlik mekanizmalarını getirebilecek bir HDP var. HDP bütün bunları vadetmiyor, birlikte yapalım diyor. Bu da çok önemli.

 

24 Haziran günü HDP’nin yüksel bir oyla meclise girmesi ve sizin de İstanbul’dan seçilmeniz durumunda meclis çalışmalarında önceliğiniz ne olacak?

Züleyha: İlk önceliğim elbette ki kadınlar olacak. Kadınlar artık özgür olmalı. Erkekler artık kadınlar adına karar verici olmamalı. Kadınlar yaşamın bütün alanlarıyla ilgili kararlarını kendileri vermeliler. Yargı sistemi erkek egemen. Mecliste yargının bu erkek egemenliğini teshir etmekte kararlıyız. Bu erkek egemen yargıyı dönüştürmeye kararlıyız. Kadın erkek eşitliğini anlayan, kavrayan ve buna göre pratik gösteren bir yargı sistemi biz kadınlar açısından zorunlu. İlk başta bunlarla uğraşacağız. Tabi sadece bu alanla değil kadınlara dahil her alanla ilgili çalışmalar yürüteceğiz.

 

Yarın Türkiye halkları için kritik bir gün. Bunun yanında kadınlar ve kadın mücadelesinin kazanımları açısından belki de daha kritik bir önem arz ediyor. Yarın için kadınlara çağrınız var mı?

Züleyha: Kadın düşmanı bir iktidardan kurtulmak için, Kadın kazanımlarımızı daha fazla kaybetmemek için, eşitlik, özgürlük, adalet için bütün kadınları 24 Haziranda HDP’ye oy vermeye ama aynı zamanda sandıklara sahip çıkmaya, sandıklarda irademizin çıkmasını sağlayacak çalışmalara katılmaya çağırıyoruz. Zafer kadınların olacak.

Direnisteyiz.org / Ercan Ayrancı

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN ŞUBAT SAYISI ÇIKTIspot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 222. SAYISI ÇIKTI!spot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,960AboneAbone Ol