25 C
İstanbul
21 Ağustos Perşembe, 2025
spot_img

Kadıköy’de 1 Eylül eylemi: Onurlu bir barış için mücadeleyi yükselteceğiz!

İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri; 1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle İstanbul Kadıköy’de “Ayrımcılığa karşı eşitlik, savaşa karşı barış, ırkçılığa karşı kardeşlik” şiarıyla bir eylem gerçekleştirdi

İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri; 1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle İstanbul Kadıköy’de “Ayrımcılığa karşı eşitlik, savaşa karşı barış, ırkçılığa karşı kardeşlik” şiarıyla bir eylem gerçekleştirdi. Eyleme HDP İstanbul milletvekilleri Züleyha Gülüm, Musa Piroğlu ve Zeynel Özen de katıldı. Kadıköy’deki Beşiktaş iskelesinde gerçekleştirilen eylemde ana vurgu, bölgede ve dünyada süren emperyalist savaşlar sonucu halkların mahkum edildiği yoksulluktu. Ayrıca sık sık 5 Eylül’de yapılması planlanan ancak son anda yasaklandığı öğrenilen barış mitingine de çağrı yapıldı.

“Onurlu bir barış mücadelesini yükselteceğiz”

Eylem, “Savaşlar dünyanın her noktasında yoksul emekçileri yıkıma uğratmaya devam ediyor. Başta Afganistan, Suriye, Libya ve Yemen olmak üzere milyonlarca insan yerinden yurdundan oldu; göç etmek zorunda kaldı. Yaşanan savaş süreçlerinde Türkiye ise emperyalist paylaşım hesaplarına girişip kendisine pay almaya çalıştı ve buna devam ediyor. İktidar koalisyonunun ayakta kalmak için başvurduğu tek araç şiddet ve baskı. Onlarca yıldır Kürt halkının demokratik ve barışçıl yollardan barış hakkını göz ardı ederek savaşı ve çatışmayı şiddetlendiriyor. Savaşa bütçe için musluklar açılıyor. Savaşa ayrılan bütçe; eğitim, sağlık ve barınma bütçesinden kısılıyor. Bugün hem ülkemizde hem bölgede hem de tüm dünyada en önemli ihtiyaç barıştır. Barış ise ancak halkların mücadelesiyle kazanılabilir. Barış mücadelesini hep birlikte yürüteceğiz. Onurlu bir barış mücadelesini güçlendireceğiz.” mesajıyla başladı.

5 Eylül Mitingi’nin tertip komitesinden açıklama

İlk olarak 5 Eylül’de Bakırköy Meydanı’nda yapılacağı duyurulan, ancak önce İstanbul Valiliği tarafından izin verildiği halde daha sonra yasaklama kararı olduğu öğrenilen barış mitinginin tertip komitesi adına bir bilgilendirme konuşması yapıldı. Tertip komitesi adına yapılan konuşmada, mitingin yasaklanması kararının tanınmadığı ifade edilerek şunlar kaydedildi:

“Hem ülkemizin hem dünyanın her zamankinden daha çok barışa ihtiyacı var. Halklar göç etmek zorunda kalıyor, sermayeye ucuz işgücü oluyorlar. Taleplerimizi dile getirmek için bir barış mitingi organize etmeye çalışıyoruz. Bunun için valiliğe başvuruda bulunduk. 5 Eylül mitingi için valiliğin olurunu aldık. Ancak istanbul güvenlik şubeden emniyete davet edildik. Bir yandan çalışmalarımız devam ederken hiçbir açıklamada bulunmadan 5 eylül mitingine izin verilmeyeceği beyan edildi. Memleketimizin geldiği hukuk garabeti durumumun bir örneği. Keyfi saldırıların somut örneği. Doğrudan İçişleri Bakanlığı’nın müdahalesiyle son gün mitinge izin verilmeyeceği söylendi. Bu keyfi bir tutumdur. Ankara’da bugün yapılcak miting için de bu kez saat pazarlığına tutuldular. Hayatlarımızdan, haklarımızdan, geleceğimizden vazgeçmiyoruz. Kazanılmış haklarımızdan, eylem ve miting yapma hakkımızdan vazgeçmiyoruz.”

Alişan Doğan tarafından okunan basın açıklamasında ise şu ifadelere yer verildi:

“Bugün 1 Eylül Dünya Barış Günü. Nazi Almanya’sının Polonya’yı işgal ederek 2.Dünya Savaşı’nı başlatmasının üzerinden tam 82 yıl geçti. 82 yıldır emperyalist devletler ve onların yerli işbirlikçileri savaş ve sömürü politikalarından vazgeçmiş değiller. 

Bu sene 1 Eylül’de de savaş, çatışma ve bunun yarattığı yoksulluk ve göç ile karşı karşıyayız. Savaşlar, çatışmalar, yerinden yurdundan edilen ve yollara düşen mülteciler… Bütün bunlar işçi ve emekçilerin ürettiği zenginliğin paylaşılması ve yeni kaynak alanları için dünyanın yeniden paylaşılması mücadelesinden ortaya çıkıyor. Suriye’den Yemen’e, Irak’tan, Filistin’e ve Afganistan’a, Libya’dan Doğu Akdeniz’e bütün coğrafyamız ateş altında. 

“Emekçi sınıflar için ölüm, yurtsuzluk, yoksulluk ve kölelik üretiyor”

Yaşadığımız bölge enerji kaynaklarının paylaşımı ve geçiş yollarının denetimi mücadelesi nedeniyle emperyalistlerin ve bölge gericiliklerinin savaş ve çatışma merkezi olmayı sürdürüyor. Bu gerici güçlerin başlattığı ve dahil olduğu savaşlar, yüz binlerce insanın ölümüne ve milyonlarca insanın yıkıma uğratılmasına, yaşadığı yerlerden göçmesine sebep oluyor. Ancak savaşları başlatanlar ve destekleyenler “barış ve çözüm” sözcüklerini de dillerinden düşürmüyorlar. Onların dilinde bu kelimeler kirleniyor; savaş, talan, sömürü anlamı kazanıyor. Bu savaşlar, onlara yeni pazarlar, daha çok egemenlik ve kar getiriyor. Emekçi sınıflar için ise ölüm, yurtsuzluk, yoksulluk ve kölelik üretiyor. 

Emperyalizmin bölgemizde tetikçiliğini yapan bu ülkenin egemenleri, AKP-MHP ittifakı, Saray rejimi, ekonomik, siyasal krizlerle sarsılan iktidarını devam ettirebilmek için, ABD’nin taşeronluğunda savaş ve işgal politikalarını derinleştirecek adımlar atıyor. Bu savaş ve işgal politikalarının sorumluluğunu, mecliste savaş tezkerelerine evet diyen tüm düzen partileri de paylaşıyor.

Aynı zamanda ırkçılığı körükleyerek, bir yandan mültecileşen milyonları ucuz işgücü olarak iliğine kadar sömürürken bir yandan da kendi yarattıkları işsizliğin, ekonomik krizin sorumlusu olarak göstererek mülteci düşmanlığını körüklüyor. Bu sayede, emekçilerin, halkın sisteme karşı;  işsizliğe, sömürüye, güvencesizliğe, geleceksizliğe karşı biriken öfkesini, yine kendisi gibi ezilen sömürülen, tecavüze uğrayan, köle muamelesi reva görülen mültecilere yönelmesi için uğraşıyorlar. 

Bugün buradan bir kez daha aynı fabrikada, aynı tezgahta, aynı işyerinde birlikte sömürüldüğümüz mülteci kardeşlerimize yönelik ırkçı saldırıların tam karşısında olduğumuzu her yerde mültecilerle dayanışma içerisinde olduğumuzu, olacağımızı yineliyoruz.

“Kendimiz için mücadele etmedikçe her kavganın, her savaşın kaybedeni biz olacağız”

Emperyalistlerin ve onların işbirlikçilerinin paylaşım kavgalarının bizi bölmesine izin vermeyelim. Suriyeli-Afgan deniliyor, bölünüyoruz. Kürt-Türk deniliyor bölünüyoruz. Alevi-Sünni deniliyor bölünüyoruz. Egemenlerden, sermayeden ve onun savaşçı politikalarından ayrılmadan, kendimiz için örgütlenmedikçe, kendimiz için mücadele etmedikçe her kavganın, her savaşın kaybedeni biz olacağız.

Ülkemiz kırk yıldır adı konulmamış bir savaşın içinde. Bin yıldır birlikte yaşayan Kürt ve Türk halkının barış içinde çözemeyeceği hiçbir sorunu yoktur. Ancak sermayedarlar ve onların iktidardaki temsilcileri başta Türk ve Kürt olmak üzere bütün Türkiye halklarının ve emekçilerinin bir arada eşit haklar temelinde yaşamasından korkuyorlar. Korkuyorlar çünkü bu ortamın kendi yarattıkları yoksulluğun, işsizliğin, sömürünün gizlenmesi için iyi olmayacağını biliyorlar. 

Kürt halkının yok sayılması halkın, emekçilerin yararına değildir. Kürt halkı kendi dili ve kimliğiyle kardeşlik talep ediyor. Bu halkın, emekçilerin de talebidir. Çünkü özgürlük ve demokrasi ancak bütün ülke için var olabilir. Ülkenin bir yanında baskı ve şiddet varsa bu ülkedeki bütün halkları etkiler, bütün halklar için sorun yaratır. İki halkın arasına cenazelerden oluşan duvar yükseldikçe, bir bütün olarak ülkenin emekçileri, bizler kaybediyoruz. 

5 Eylül Mitingi’ne çağrı

Kürt sorunun demokratik, barışçıl çözümünün sağlanmamasının faturasını işçi ve emekçiler ödüyor. Bu nedenle savaşa, ölüme, yoksulluğa karşı; barışı, yaşamı, demokrasiyi savunmalıyız. Orta Doğu’yu kana bulayanlara, insanlığı savaş batağına sürükleyenlere karşı ortak mücadele etmeliyiz.

İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi güçleri olarak tüm İstanbul halkını ayrımcılığa karşı eşitlik, savaşa karşı barış, ırkçılığa karşı kardeşlik diyerek 5 Eylül Pazar günü saat 15.00’te Bakırköy Halk Pazarı’nda gerçekleştireceğimiz mitinge çağırıyoruz!”

Eylemde sık sık “Savaşa değil, emekçiye bütçe”, “Bijî aşîtî, yaşasın halkların eşitliği” ve “Savaşa hayır, barış hemen şimdi”, “Yaşasın halkların kardeşliği” sloganları atıldı.

Barış Günü basın açıklaması

barış günü basın açıklaması

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN ŞUBAT SAYISI ÇIKTIspot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 222. SAYISI ÇIKTI!spot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,960AboneAbone Ol