“Bölüşürsek tok oluruz, bölünürsek yok oluruz” şiarıyla Tepekule Kongre Merkezi’nde yapılan kurultay başta işçi sınıfının şairi Nazım Hikmet ve sınıfının savaşçısı Duran Baysal olmak üzere işçi sınıfı mücadelesinde ve işçi cinayetlerinde yaşamını yitirenler için saygı duruşuyla başladı.
Kurultay adına yapılan konuşmada “Her gün hayatı yeniden yaratanlar bizleriz. Ama ekmeğimizi ne zaman büyütmek istesek saldırıp TOMA’larını gönderiyorlar. İşçilerin bugün ekmekten çok onura onura ihtiyacı var. İşimizi kaybedebiliriz. Yarın bunları kazanmak mümkün ama onur kazanılmaz. Bugün bunları engellemenin yolu örgütlenmektir. İşçilerin kendi öz örgütlülüklerini yaratması gerekmektedir. Bu Kurultay bunu amaçlamaktadır ve işçi sınıfının örgütlenmesinde bir kaldıraç olmasını ümit ediyoruz.” denildi.
İşçi Gazetesi Temsilcisi’nin de konuşmasının ardından 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi ve Flormar Direnişiyle ilgili sinevizyonlar izlendi.
İnşaat, ambalaj, ambar, belediye, ulaşım sektörlerinden ve meslek lisesinden mezun olmuş bir işçinin konuşmalarında “taşeron, sendikasızlaştırma, işçi güvenliği, işveren sendikacılığı, örgütsüzlük” üzerine sorunlar dile getirildi.
Kurultay’ın hazırlamış olduğu sunumla beraber “Nasıl Yapmalı ?” başlığına geçilerek, var olan ve olacak direnişlere nasıl ses verilebilir, yenileri nasıl yaratılabilir konuşuldu.
Son olarak oybirliğiyle Kurultay’ın katılımcılarının tekrardan biraraya gelmesi, Ege Üniversitesi Rektörlük çalışanlarına destek, Kurultay’ın kendini ifade edebileceği ajitasyon propaganda çalışmaları kararları alınarak Kurultay sonlandırıldı.
