3.9 C
İstanbul
25 Kasım Pazartesi, 2024
spot_img

İzlandalı kadınlar ve LGBTİ+ bireyler 48 yıl sonra eşit ücret ve şiddetin sona ermesi için ayaklandı

İzlanda'da, tarihinin en büyük ikinci kadın grevi gerçekleşiyor. Yarın Başbakan Katrín Jakobsdóttir'in da aralarında bulunduğu on binlerce kadın, ülkedeki ücret eşitsizliğine ve cinsel şiddete tepki göstermek için tam gün süreyle iş bıraktı.

İzlanda’da 48 yıl sonra bir günlük greve çıkan kadınlar, ‘eşit ücret’ ve ‘cinsiyet temelli şiddetin önlenmesi’ni talep ediyor.

Onbinlerce kadın, eşit işe eşit ücret tabeli ve cinsiyete dayalı şiddete son verilmesi için bir günlük iş bıraktı.

Grev Tertip Komitesi, kadınları ve LGBTİ+ bireyleri, bir günlük grev sırasında ev işleri de dahil olmak üzere hem ücretli hem de ücretsiz işleri reddetmeye çağırmıştı.

Greve katılanlar ayrıca temizlik ve bakıcılık gibi geleneksel olarak kadınlarla özdeşleştirilen işlere gereken değerin verilmediğini ve bu işlere düşük ücret ödenmeye devam edildiğini belirtti.

Greve katılanlar arasında balıkçılık sektörü çalışanları, öğretmenler ve hemşirelerin de bulunduğu kadın grevinin, ülkede süregelen cinsiyete dayalı ücret eşitsizliğine ve cinsel şiddete dikkat çekmek için toplumu durma noktasına getirdi. Grevden işgücünün kadın ağırlıklı olduğu okullar ve sağlık sistemi de etkilendi. Ulusal yayıncı RUV de kadın çalışanların iş bırakması nedeniyle televizyon ve radyo yayınlarını azalttı. Uçuş görevlilerinin çoğu kadın olduğu için okullar ve tiyatrolar kapatıldı ve ulusal havayolu uçuşlarının bazıları iptal edildi.

Öte yandan, Reykjavik şehir merkezindeki etkinliğe en az 25 bin kişinin katılması ve çok daha fazlasının da ülke çapında düzenlenecek 10 etkinliğe katılması bekleniyor.

Bugünkü iş bırakma eylemi, kadınların yüzde 90’ının işyerinde ayrımcılığa karşı öfkesini dile getirmek için çalışmayı, temizlik yapmayı veya çocuklara bakmayı reddettiği 24 Ekim 1975’teki İzlanda’daki ilk eylemden bu yana en büyük “kadın grevi.” Eylemin ertesi yılında İzlanda, cinsiyete bakılmaksızın eşit hakları garanti eden bir yasayı kabul etmiş; beş yıl sonra da Vigdís Finnbogadóttir “dünyanın ilk demokratik olarak seçilen kadın başkanı” olmuştu.

“Bizden bahsediliyor, İzlanda’dan bahsediliyor, sanki bir eşitlik cennetiymiş gibi…”

Grev tertip komitesi bileşeni olan ve İzlanda Kamu Çalışanları Federasyonu BSRB’nin iletişim direktörü Freyja Steingrímsdóttir, “Bizden bahsediliyor, İzlanda’dan bahsediliyor, sanki bir eşitlik cennetiymiş gibi… Ancak bir eşitlik cennetinde yüzde 21’lik bir ücret farkı ve yaşamları boyunca cinsiyete dayalı ya da cinsel şiddete maruz kalan kadınların oranı yüzde 40 olmamalıdır. Dünyanın dört bir yanındaki kadınlar bunun için çabalamıyor. Küresel bir itibara sahip olan İzlanda’nın ‘bu beklentileri karşıladığından emin olmak’ gibi bir sorumluluğu var.” diye konuştu.

Diğer taraftan, 1975’teki ilk kadın grevinden bu yana başka kadın grevleri de yapılmış olsa da yarındaki grev ilk tam günlük eylem olma özelliğini taşıyor. “Kallarðu þetta jafnrétti?” (Siz buna eşitlik mi diyorsunuz?) sloganıyla yola çıkan grev, tabandan gelen bir hareketin ürünü ve yaklaşık 40 farklı örgüt tarafından planlandı. Organizatörler, İzlanda genelinde kadınlara “topluma katkılarının önemini göstermek için” yarın ev işleri de dahil olmak üzere ücretli ya da ücretsiz hiçbir iş yapmamaları çağrısında bulundu.

1975’ten bu yana bir ilk olacak

Etkinlik, İzlandalı kadınların yüzde 90’ının “kvennafrí” (kadınlar izin günü) kapsamında çalışmayı reddederek, önemli değişimlere yol açtığı 1975 yılındaki grevden bu yana ilk tam günlük kadın grevine katılacak.

Bununla birlikte bazıları 1975 grevine de katılmış olan son grevin örgütleyicileri, kadın emeğine değer verilmesi yönündeki temel talebin 48 yıl geçmesine rağmen hala karşılanmadığını iddia ediyor.

Bu ilk grev, kadınların 2016 yılında ortaya atılan kürtaj yasağını protesto etmek için işleri ve dersleri boykot ettiği Polonya da dahil olmak üzere diğer ülkelerde de benzer protestolara ilham kaynağı olmuştu.

1975 yılındaki grev hakkında

Bununla birlikte, 1975 yılındaki grevden farklı olarak yarınki etkinlik kadınların yanı sıra LGBTİ+ kişilere de yönelik gerçekleştirilecek. Steingrímsdóttir, “Bunu yapıyoruz çünkü hepimiz aynı sistemle mücadele ediyoruz, hepimiz ataerkinin etkisi altındayız, bu yüzden mücadelemizi birleştirmemiz gerektiğini düşündük.” diye konuştu.

1975 İzlanda Kadın Grevi, İzlanda’da tarihi bir toplumsal eylem ve feminizm hareketinin önemli bir dönüm noktasıdır. Bu grev, 24 Ekim 1975 tarihinde gerçekleşti. İzlanda Kadın Derneği (Kvenfélagasamband Íslendinga) tarafından örgütlenen ve desteklenen bir protesto eylemiydi.

Grev, İzlanda’da kadın haklarının ve eşitliğin vurgulanmasının bir yolu olarak gerçekleşti. İzlanda’daki kadınlar, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine, ücret eşitsizliğine ve kadınların iş hayatında daha fazla temsil edilmesine dikkat çekmek istediler. Grev, iş yerlerinden ev işlerine kadar birçok alanda katılımcıları kapsıyordu. Kadınlar işyerlerinde, okullarda ve evlerinde çalışmayı reddettiler. Bu nedenle bu eylem, “Kadınların Durdurulduğu Gün” olarak da bilinir.

1975 İzlanda Kadın Grevi, kadın haklarına ve toplumsal cinsiyet eşitliğine duyulan bir vurgu olarak büyük bir ilgi çekti ve dünya genelinde büyük bir etki yarattı. Bu eylem, İzlanda’da kadın haklarına yönelik reformların hızlanmasına katkı sağladı. Örneğin, İzlanda, dünyanın ilk demokratik olarak seçilen kadın başkanı olan Vigdís Finnbogadóttir’i 1980 yılında seçti.

1975 İzlanda Kadın Grevi, kadınların seslerini duyurduğu ve toplumsal değişikliklere öncülük ettiği önemli bir anı olarak hatırlanır.

“Cinsiyete dayalı şiddetle mücadele ediyoruz”

Başbakan Jakobsdóttir, kadın grevi kapsamında evde kalacağını, kabinesindeki diğer kadınların da aynısını yapmasını beklediğini söyledi:

“Henüz tam toplumsal cinsiyet eşitliği hedeflerimize ulaşmadık ve hâlâ 2023’te kabul edilemez olan cinsiyete dayalı ücret farkıyla ve hükümetimin ele alması gereken bir öncelik olan cinsiyete dayalı şiddetle mücadele ediyoruz.”

Greve katılımını duyuran Jakobsdóttir, başbakanlık ofisinin çalışmayı durdurmasını beklediğini söyledi. Jakobsdóttir, “Her şeyden önce İzlandalı kadınlarla dayanışma içinde olduğumu gösteriyorum.” ifadelerini kullandı.

Kuzey Kutup Dairesi‘nin hemen altında yaklaşık 340.000 nüfuslu, engebeli bir ada olan İzlanda, ücret, eğitim, sağlık hizmetleri ve diğer faktörleri ölçen Dünya Ekonomik Forumu tarafından 14 yıl üst üste dünyanın en cinsiyet eşitliğine sahip ülkesi seçildi.

Ancak hiçbir ülke henüz tam eşitliği sağlayamadı ve İzlanda’da cinsiyetler arası ücret eşitsizliği devam ediyor. Yine Dünya Ekonomik Forumu raporuna göre, üst düzey yetkililer arasında ücretler ve temsil açısından eşitlik puanları 2021’den bu yana düştü ve rakamlar artık 2017 seviyelerine daha yakın. Kadınların ortalama kazancı ile erkeklerin ortalama kazancı arasındaki farkı ifade eden ücret farkı yüzde 21 olarak ölçüldü. Travmanın kadın sağlığı üzerindeki etkisi üzerine 2018 yılında İzlanda Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, kadınların dörtte birinin tecavüze uğradığını veya cinsel şiddete maruz kaldığını bildirdiğini ortaya çıkardı .

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü‘ne göre İzlanda’daki cinsiyetler arasındaki ücret farkı Belçika ve İtalya‘daki farktan daha geniş olsa da Birleşik Krallık, Almanya, ABD ve Japonya’dakinden çok daha dar.

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN KASIM SAYISI ÇIKTIspot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 218. SAYISI ÇIKTI!spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,920AboneAbone Ol