Galataport projesinde çalışan ve sendikalı oldukları için işten çıkarılan 4 Dev Yapı-İş üyesi işçi, şantiye önünde direniş başlattı. Açıklamada, “Galataport’ta inşaat patronlarına buradan çağrımızdır; sonuna kadar haklarımızı savunacağımızı, asla onurumuzu çiğnetmeyeceğimizi bilmenizi istiyoruz” denildi.
İstanbul Karaköy’de bulunan Galataport projesinin şantiyesinde Met Mühendislik Alt Taşeronu Isıtaş Fatih Memiş Firması’nda çalışan Dev Yapı-İş üyesi 4 işçi, işten çıkartılmaları üzerine şantiye önünde direniş başlattı.
İşçiler, işe iade talebiyle başlattıkları direniş için basın açıklaması düzenledi ve işe dönene kadar direnişin devam edeceğini söyledi.
“İşimizi geri alıncaya kadar direneceğiz”
Basın açıklamasını Dev Yapı-İş üyesi olan ve işten atılan Veysel Çelik okudu. Patronların sendikalı işçi istemediğine dikkat çeken Çelik, şu ifadeleri kullandı:
“Bizler, Galataport İstanbul şantiyesinde Met Mühendislik A.Ş. taşeronu ISIT-AŞ Fatih Memiş firmasına bağlı çalışan, Devrimci Yapı İnşaat ve Yol İşçileri Sendikası (Dev Yapı İş) üyesi işçileriz…
Sendika üyesi olduğumuz için, çalışırken maruz kaldığımız baskı ve haksızlıklara boyun eğmediğimiz için şirket yöneticileri tarafından hedef alındık ve hukuksuzca işten atıldık. Her ay geciken maaşlarımız düzene girsin diye, iş yerinde beslenme koşulları düzeltilsin diye çaba sarf ettiğimiz için özellikle 2021 1 Mayıs’ı sonrası yoğunlaşmaya başlayan yıpratma ve yıldırmaya yönelik çeşitli baskılardan sonuç alamayan şirket yöneticileri, nihayet dün -29 Haziran 2021 tarihi- itibariyle; sözde ‘İş Sağlığı ve Güvenliği’ (İSG) kurallarına uymama gerekçesiyle iş akdimizi tek taraflı olarak feshetti.
“Köle değiliz, haklarımızı söke söke alacağız”
İşçileri, hak-hukuk bilmeyen köleler olarak görmeye alışmış patronlara, köle olmadığımızı haklarımızı söke söke alacağımızı belirtiyoruz.
İş akdimizin hukuksuzca feshedilmesinin ardından sendikamızla birlikte direnme kararı aldık. Bizi hiçe sayan patronlara da, dostlarımıza da buradan duyuruyoruz; Direnişimiz işimizi geri alıncaya kadar hukuksuzluk kanunsuzluk ortadan kaldırılıncaya kadar sürecektir. İşten atılmamıza varan baskı ve hukuksuzlukları burada kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz…
Öncelikle belirtelim ki, İSG kural ihlalleri kapsamında işten atılmamızın gerekçesi haline getirilen; baret çıkarma, sigara içme vb. gerekçeler esas alınırsa; şefinden, formeninden neredeyse tüm işçilere kadar yüzlerce şantiye çalışanına kadar bir tane çalışan şantiyede kalmaz.
Böyle bir şeyin mümkün olmadığını en iyi bilenler başta patronlar ve şantiye amirleridir. 23 haziran tarihinde hala verilmeyen maaşlarımız için patrona bu böyle gitmez dediğimiz için hedef olup işten atılmamıza karar verildi. Sözde çıkış gerekçesi olan Mola zamanında çıkartılan baret, Çene bağı olmadığı için düsen baret olmadığı için haftalar önce gizlice çekilen fotoğraflar 25 haziranda geçmişe dönük tarihlere düzmece tutanakla düzenlenip çıkış verildi. Çıkışlarımızın İSG kurallarına uymadığımızla alakası yoktur. Bunu şantiyede herkes bilinmektedir.
“Baskılar, mobbing uygulamaları, Dev Yapı-İş sendikasına üye olmamızın ardından başlamıştır”
Ama işçinin, defaten bildirdiği halde 1 ay boyunca yırtık iş ayakkabısıyla çalışmaya mecbur bırakılması gayet açık bir ihlaldir! Zayıflamış emniyet kemerlerinin zamanında değiştirilmemesi açık bir ihlaldir! İşçiye ucuz kalitesiz baret verilmesi açık bir ihlaldir! İçine girilemez hale gelen tuvalet, lavabolara düzenli temizlik-bakım yaptırılmaması da öyle… Ve tüm bunlar bu şantiyede bizzat yaşayıp gözlemlediklerimiz bazı ihlallerdir.
Meselenin esası; ana yüklenici Galataport’tan Met Mühendisliğe, oradan ISIT-AŞ taşeronuna kadar, patronların bilinçli ve örgütlü işçiye karşı tahammülsüzlüğüdür.
Baskılar, mobbing uygulamaları, Dev Yapı-İş sendikasına üye olmamızın ardından başlamıştır…
Pandemide, şantiye önünde işçilerin sağlığını ilgilendiren bildirileri dağıtan sendika temsilcilerimize selam vermemiz, biz işçilerin bayramı olan 1 Mayıs’ta sürecinde sendikamızla hareket etmemiz Galataport da inşaat patronlarını rahatsız etmiştir. Şirketin güvenlik amirleri kamera görüntülerini bir tür tehdit unsuru olarak gösterip sendikadan uzak durmamızı istemiştir.
“Haklarımızı sonuna kadar savunacağız”
Taşeron eliyle üzerimizde yoğunlaşan saldırıları boşa çıkarmamızın sonrasında, deyim yerindeyse ip kopmuştur. İstanbul’un en gözde projelerinden olan Galataport şantiyesinde bir avuç sendikalı işçiyi başlarına bela olarak görmeye başlayan patronlar, iç tutarlılıktan yoksun bir dizi düzmece ithamla iş akdimizi feshederek bizi kapı önüne koymuş oldular.
Biz emeğimizle, onurumuzla çalışıyoruz. Çocuklarımızın, ailemizin rızkını temin için ter döküyoruz. Haklarımızı nasıl savunup koruyacağımızın bilincindeyiz.
Galataport’ta inşaat patronlarına buradan çağrımızdır; derdimiz asla kavga etmek değildir. Ancak sonuna kadar haklarımızı savunacağımızı, asla onurumuzu çiğnetmeyeceğimizi bilmenizi istiyoruz. Uzlaşmaya da kavgaya da varız; sonuna kadar! Direneceğiz, mutlaka kazanacağız!”
“Emek dostlarını direnişimize sahip çıkmaya çağırıyoruz”
Dev Yapı-İş Başkanı Özgür Karabulut, şöyle konuştu:
“İnşaat işçilerini patronların insafına terk etmeyeceğiz, haklarımızı hukukumuzu biliyoruz sonuna kadar kullanacağız arkadaşlarımız işe geri dönene kadar mücadelemiz devam edecek. Yarın saat 10’da Galataport şantiyesi, Karaköy İskelesi’nde direnişe geçiyoruz. Emek dostlarını direnişimize sahip çıkmaya çağırıyoruz”
“Kalitesiz emniyet kemeri, baretle çalışmaya zorlandık”
Dev Yapı-İş üyesi olan ve işten atılan Ömer Çelik, yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Galataport sendikalı işçi istemiyor. Maaşlarımız ya geç yatar ya da eksik yatar. İş kazası rapor parası verilmiyordu. Ayakkabılarımız değiştirilmiyordu. Kalitesiz emniyet kemeri, baretle çalışmaya zorlandık. Birçok arkadaşımızın ayaklarında mantar oluştu. Emniyet kemerlerinin dikişleri atmış ve tiftiklenmiş arkadaşlarımızın can güvenliği riske atılıyor.”
