24.9 C
İstanbul
28 Ağustos Perşembe, 2025
spot_img

İstanbul valiliğinin Suriyeli göçmenlere dair yaptığı açıklamaya ÇHD’den tepki: Suriyeli göçmenlere uygulanan insanlık dışı uygulamalara son verin!

İstanbul valiliğinin, kaydı olmayan Suriyeli göçmenlerin şehri terketmesi gerektiğine dair yaptığı açıklamaya  karşı, Çağdaş Hukukçular Derneği yaşanan insanlık dışı uygulamalrı teşhir eden bir açıklama ile yanıt verdi.

Açıklama şöyle:

BASINA VE KAMUOYUNA

SURİYELİ GÖÇMENLERE UYGULANAN İNSANLIK DIŞI UYGULAMAYA SON VERİN!

Son birkaç gündür özellikle göçmenlerin yoğun yaşadığı mahallelerde arttırılan kimlik denetimlerinin ardından Suriyeli göçmenlerin otobüslere bindirilerek sınır dışı edildiğini, bazılarına zorla “gönüllü” geri dönüş yapmak istediklerine dair belgenin imzalatıldığına ilişkin çok sayıda görüntü ve tanıklığa dair haberler çıkıyor. Özellikle sosyal medya üzerinden erişilebilen birçok görüntünün önemli bir kısmında, elleri plastik kelepçe ile bağlanmış kişilere yapılan kötü muamele de açık bir şekilde görülmektedir.

Bilindiği gibi, Suriye’deki çatışmalardan kaçıp Türkiye’ye sığınan kişilere, Türkiye Cumhuriyeti tarafından aslında temel insan haklarına erişimini kalıcı bir şekilde garanti altına almayan geçici koruma statüsü adı altında bir statü verilmiştir. Son günlerde şahit olduğumuz uygulamalarla ise, bu statünün bile gerisine düşüp, girişilen Suriyeli avı ile geçici koruma kaydı İstanbul’da olmayan veya kimliği yanında olmayan kişiler otobüslere doldurulup, çatışmaların halen devam ettiği Suriye’ye gönderiliyor. Hatta Türkiye’de geçici koruma kapsamında olup da kimliği yanında olmadığı için polis otobüsüne keyfi bir şekilde doldurulup sınır dışı edilen kişilerin dahi olduğu ifade ediliyor. Sosyal medyada bolca örneği bulunabilen videolarda, Suriyelilerin elleri bağlı bir şekilde polis otobüsünde yere oturtularak, hakaretlere ve şiddete maruz kaldıkları açıkça görülebiliyor. Eşyalarını toplamasına, geride kalan aile fertleri ile vedalaşmasına bile izin verilmeden girişilen bu apar topar ve uluslararası hukuka aykırı sınır dışı etme girişimi, temel insan hakları kuralları ile bağdaşmamaktadır. Savaş bölgelerinden gelen göçmenlere yönelik muamele açıkça insanlık dışıdır. İstanbul’da yaşayan Suriyeliler arasında korku artık o seviyeye gelmiştir ki, herkes birbirine evden dışarıya çıkmamayı tembihler hale gelmiştir.

Suriye’de birçok bölgede halen daha çatışmaların bitmediği, mültecilerin dönmesi için yeterli can güvenliklerini garanti altına alacak ortamının olmadığı bilinmektedir. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin 14. maddesinde, “Herkes zulüm karşısında başka memleketlerden mülteci olarak kabulü talep etmek ve memleketler tarafından mülteci muamelesi görmek hakkını haizdir” denilmektedir. 1951 tarihli Mültecilerin Hukuki Statüsüne Dair Cenevre Sözleşmesinin 32. maddesinde ise, “Taraf Devletler, Ülkelerinde yasal olarak bulunan bir mülteciyi, ulusal güvenlik veya kamu düzeni ile ilgili sebepler dışında sınır dışı edemeyeceklerdir” denmiştir.

Son olarak bugün İstanbul Valiliği tarafından kaydı İstanbul’da bulunmayan Suriyeli sığınmacılara, 20 Ağustos 2019 tarihine kadar şehri terk etmeleri için süre tanımıştır. Ekonomik ve ailevi nedenlerle kayıtlı bulundukları şehrin dışına çıkan Suriyelilere yönelik böylesi bir tutum seyahat özgürlüğünün açık ihlali olmasının yanı sıra insanlık dışıdır. Kaldı ki bugüne kadar yaşananlar bunun yalnızca Suriyelilerin yalnızca şehri terk etmesiyle değil, yaşamını tehlikeye sokacak şekilde zorla sınır dışı edilmeleri ile sonuçlanmasının olası olduğunu göstermektedir. Tarihimiz böylesi politikaların korkunç sonuçları ile doludur.

Türkiye Hükümeti, bu en temel insan hakları sözleşmelerini ve uluslararası hukuku da ihlal eden uygulamaya son vermelidir. Karakollarda, kötü muameleye maruz kalan ve zorla geri dönüş belgesi imzalatılan göçmenlerin hakları iade edilmelidir. Türkiye’de bulunan Suriyeli göçmenlere, hükümetlerin istediği zaman istediği gibi davranmasına imkân veren bu geçici koruma statüsünün yerine uluslararası hukuka da uygun olarak, daha kalıcı ve güvenceli bir statü olan mülteci statüsü verilmelidir.

Öte yandan yaşananlara uluslararası toplumun sessizliği de utanç vericidir. Avrupa Birliği ülkeleri göçmenleri kendi sınırının dışında tutmak için Türkiye ile yaptığı geri kabul anlaşmasını sürdürerek bu insanlık suçuna ortak olmaktadır. Türkiye bu haliyle savaş Suriyeli sığınmacılar için güvenli ülke olma niteliğini kaybetmiştir. Kaldı ki Avrupa devletlerinin yükümlülüklerinden kaçması, Suriyeli sığınmacıların sınırlarına girmesini kabul etmeyerek Türkiye’deki kötü koşullara mahkûm etmesi iki yüzlülüklerinin göstergesidir.

Hepimizin bir gün bulunduğumuz yeri terk etmek zorunda kalabileceğimizi hatırlatıyor, herkesi bugün evrensel hukuka ve insanlık değerlerine aykırı biçimde savaşın ortasına geri gönderilmek istenen Suriyeli göçmenlerle dayanışmaya çağırıyoruz.

Bizler Çağdaş Hukukçular Derneği olarak insanlık dışı muameleye maruz bırakılan Suriyeli sığınmacıların yanında olduğumuzu bir kez daha haykırıyoruz.

AB ile Türkiye arasındaki geri kabul anlaşması iptal edilsin!

Suriyeli göçmenlere yönelik insanlık dış muamele ve yaşamlarını tehlikeye atacak şekilde zorunlu göç uygulamaları durdurulsun!

Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Merkezi

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN ŞUBAT SAYISI ÇIKTIspot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 222. SAYISI ÇIKTI!spot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,960AboneAbone Ol