Metal işkolunda faaliyet yürüten MESS üyesi işyerlerinde korona virüsü salgınına karşı tedbir olarak kullanıma sokulacak ‘Mess-Safe’ isimli cihaz ve bağlı uygulamayı ‘boyunduruk’ olarak değerlendiren İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformu, “Bu uygulama düpedüz kölelik anlamına gelmektedir” dedi.
İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformu tarafından yapılan açıklamada MESS üyesi işyelerinde uygulanmaya başlanması planlanan ‘Mess-Safe’ isimli cihaz ve bağlı uygulama ile işçilere boyunduruk takılmaya hazırlanıldığı belirtildi.
“Salgına karşı ücretli izin” talepleri dikkate alınmayan on binlerce işçinin virüse yakalandığı belirtilen açıklamada, “Şimdi de sermaye örgütleri, sömürüyü ve baskıyı daha da artırmak üzere çeşitli uygulamaları hayata geçirmeye hazırlanıyor” denildi.
“Fabrikalarında korona virüsüne karşı yeterli önlem almayan Türkiye’nin en büyük patron sendikası Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS), bir yazılım şirketi eliyle geliştirdiği ‘Mess-Safe’ isimli cihaz ve bağlı uygulama ile işçilere boyunduruk takmaya hazırlanıyor. Koronaya karşı fiziksel mesafeyi koruma bahanesiyle işçilerin boyunlarına takılacak olan cihaz ile işçilerin her anı, her hareketi gözetlenecektir. Bu uygulama düpedüz kölelik anlamına gelmektedir” denilen açıklamada Mess-Safe’in işçiler üzerindeki baskının artmasına, sömürünün yoğunlaşmasına ve insan onurunun da ayaklar altına alınmasına aracılık edeceği belirtildi.
Açıklamada şunlar ifade edildi: “Patronlar, bu akıllı çip uygulamasıyla aynı zamanda baskı ve denetim ile işçilerin birliğinin ve örgütlülüğünün önüne geçmek istemektedir. Milyonlarca işçi ve emekçi, salgın günlerinde sağlığını kaybetme riskiyle çalıştırılırken bir diğer sermaye örgütü MÜSİAD ise sömürüyü ve denetimi yoğunlaştırmak üzere ‘çalışma kampları’ projesini duyurdu. 1000 ailenin ve yaklaşık 4 bin 500 kişinin yaşayabileceği şekilde tasarlanan izole üretim üslerinde, hayattan izole üretim gerçekleştirilecek ve üretim alanı ‘gerektiğinde’ dış dünyaya tamamen kapatılacak. MÜSİAD’ın projesi olan bu üretim üsleri, modern toplama kamplarını andırıyor.”
‘Kölelik uygulamalarını kabul etmiyoruz’
“MÜSİAD projesinin amacı, yabancı ve yerli sermaye için Türkiye’yi ucuz emek cenneti haline getirmektir. Patronlar bu ‘çalışma kamplarında’, işçileri ve ailelerini bütünüyle üretim sürecine entegre ederek sömürüyü ve baskıyı kesintisiz bir şekilde sürdürmeyi planlıyor. Bu üretim tesislerinde işçilerin her dakikası gözetim ve kontrol altında olacaktır. ‘Çalışma kamplarında’ ucuz işgücünün olduğu, çalışma koşullarının daha da ağırlaştırıldığı, sendikal haklardan yoksun bir çalışma düzeni yaratmak istiyorlar. İşçi ve emekçiler, işsizlik-açlık ya da virüs korkusuyla canları pahasına çalışmaya zorlanırken salgını fırsata çeviren MESS’in ve MÜSİAD’ın kölelik uygulamalarını kabul etmiyoruz.”
Ne olmuştu?
MESS Mayıs ayı başında Mess-Safe uygulamasının hayata geçirilmeye başlanacağını açıklamıştı. MESS Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol’un, “İçinde bulunduğumuz bu zorlu süreçte sağlıklı çalışan ve kesintisiz üretim için geliştirdiğimiz Mess-Safe ile birçok ürünü ve uygulamayı üyelerimizin hizmetine sunacağız” diyerek tanıttığı ürünün giyilebilir çözüm ve mobil uygulama seçenekleri bulunduğu, giyilebilir olanı çalışanların boyunlarına asabilecekleri ya da giysilerine takabilecekleri, mobil uygulamayı da telefonlarına indirebileceği ifade edilmişti. Uygulama ile iki çalışan arasında sosyal mesafenin ihlal edilmesi halinde çalışanların bir donanım üzerinden görsel ve işitsel olarak uyarılacağı, çalışanların üretim süreçlerindeki davranışlarının mobil bir uygulama ile taranacağı ve mesafe ihlallerinin hatırlatılacağı, olası ihlallerin kullanıcılara ve işyerine ileteceği belirtilmişti.
