İşçi Emekçi Birliği, “İnsanca yaşanacak ücret için mücadele edelim. Kölelik düzenini yıkmak için birleşelim” şiarıyla Cevahir AVM önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “İnsanca yaşanacak ücret de dâhil bizim sorunlarımızı çözecek olan işçi, emekçilerin kendi iktidarıdır.” denildi.
“İnsanca yaşanacak ücret için mücadele edelim. Kölelik düzenini yıkmak için birleşelim” pankartının açıldığı eylemde “Yaşasın sınıf dayanışması”, “Kahrolsun ücretli kölelik düzeni”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek” sloganları atıldı. Eyleme HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu da destek verdi.
İşçi Emekçi Birliği adına basın açıklamasını okuyan Kutay Soybil, asgari ücret tartışmalarının 2022 yılında hiç bitmediğini, geçen yıl yapılan zammın Şubat olmadan buharlaştığını hatırlatarak “Elbette tek tartışma asgari ücretin kendisi değildir. Geçinememek, barınamamak, güvencesiz çalıştırılma koşulları da tüm toplumsal kesimlerin gündemi olarak açığa çıkmış durumdadır.” dedi.
#Canlı | İşçi Emekçi Birliği basın açıklaması yapıyor: İnsanca yaşanacak ücret için mücadele edelim! https://t.co/NrM13Jc6QT
— direnişteyiz (@direnisteyizorg) November 19, 2022
“Bu masadan işçi emekçiler lehine bir şey çıkmayacaktır”
Geçtiğimiz yılda kayıtlı çalışanların %69’unun asgari ücret civarında çalıştığını ve sefalet ücret dayatmasının günden güne arttığını belirten Soybil, bunun kötü bir yönetim veya yanlış ekonomi politika değil bilinçli bir tercih olduğunu kaydetti ve şunları söyledi:
“Devlet sermayedarların devletidir. Meclis’te bütçe görüşmeleri yapıldı. Bütçenin yüzde 85’i biz emekçilerin cebinden çıkmaktadır. Cengiz’inden Sabancı’sına, Kalyon’undan Koç’una, tüm sermayedarların vergi borçları sürekli silinmektedir ancak bizim sırtımızdan kepçeyle alınan vergilerin görüşüldüğü bütçede “çocuklarımıza okullarda bir öğün ücretsiz yemek verilsin” teklifi reddedilmiştir. İşte bunlar bizim asgari ücretimizi belirleyecek masadadır. Masanın bir bacağında patronlar, bir bacağında güya işçi temsilcisi maaşları 50-60 binlik Türk İş bürokratları, bir bacağında ise patrondan çok patroncu devlet. Bu masadan işçiler emekçiler lehine bir şey çıkmayacaktır!”
“Ücretli kölelik düzenini yıkmak için birleşelim”
“Bizim elimizde hayatı yaratan, üretimden gelen gücümüz var. Bu gücü örgütlü mücadeleyle buluşturup ücretli kölelik düzenini bertaraf edebiliriz.” diyen Soybil, ücretli kölelik düzenini yıkmak için birleşildiğinde sınıfın kazanımlarının ne olacağını açıkladı:
- İnsanca yaşam açlık-yoksulluk sınırıyla ölçülemez: Yoksulluk sınırı Ekim ayında 24 bin 185 liradır. Nüfusun 51 milyonu yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır. Milyonlarca insan asgari yaşama mahkûm edilemez, insanca yaşamaya yetecek ücret herkesin hakkıdır.
- Asgari ücreti işçi düşmanı bir komisyon belirleyemez:İşçilerin büyük çoğunluğunu ilgilendiren bir ücrette işçi sınıfının söz ve eylem hakkı olmalı, asgari ücret grevli toplu sözleşme kapsamına alınmalıdır.İşçi sınıfını savunan her türlü örgütlülükle, sendikalarda, fabrikalarda, mahallelerde, okullarda, hayatın olduğu her yerde, komiteler-meclisler-birliklerde örgütlenerek, grevlerle, direnişlerle, insanca yaşanacak bir ücreti biz belirleyebiliriz.
- Eğitim, sağlık, barınma en temel insan hakkıdır ücretli olamaz: Gıda, giyim, su, elektrik, doğalgaz harcamaları insanî ihtiyaç oranında ücretsiz karşılanır. Geçtiğimiz kış elektriği, doğalgazı kesilen abone sayısı 4.5 milyondur. Geçilmeyen köprülere, gidilmeyen havaalanlarına, ödenmeyen şirket kredilerine ayrılan ödenek bizlerin parasıdır. Temel insanî ihtiyaçlarımızı ücretsiz alalım!
- İş ve gelir güvencesi olmayan kimse kalamaz: Esnek, güvencesiz, kuralsız çalıştırmalarla çalışma saatleri her geçen gün artmaktadır. 12-14 saatlere varan mesailer hem işçileri düşük ücrete hem de işsizliğe mahkûm etmektedir. Ücretlerin azalmadan iş saatlerinin azalması, işsizliğin ortadan kaldırıldığı, herkese gelir güvencesinin sağlandığı bir hayat mücadeleyle mümkündür.
- Vergi aldatmacasına son: Sermaye sahipleri sürekli bir şekilde vergiden muaf tutulurken, bizlerin maaşı vergi dilimlerinden kesintilere uğramaktadır. Asgari ücret -adı üstünde en asgarisidir, en azıdır- alanlar, gelir vergisinin hiçbir dilimine giremez. Tüm ücretli çalışanlardan dolaylı, dolaysız tüm vergilerin alınması durdurulmalıdır. Vergiler halkı sömüren sermaye sahiplerinden alınmalıdır.
- Emekli maaşları da dâhil hiçbir ücret asgari ücretin altında olamaz: Açlık sınırı 7.425 TL iken emekli aylıkları 3500 TL civarındadır. 25 yıl, 30 yıl çalışırken sömürüldükleri yetmiyor gibi emekli olduktan sonra da emekliler ölüme terkedilmektedir. Asgari ücret, bir insanın alabileceği en düşük ücrettir ve bugün artık toplumun tamamını ilgilendirmektedir. Emekli aylıkları, asgari ücretin altında kalamaz.
- Çocuklarımız okullarda aç kalamaz, en az bir öğün ücretsiz yemek: Açıklanan enflasyonla, hissedilen, gerçek enflasyon arasında 5 kat fark vardır. Geçtiğimiz yıl sadece elektrik ve doğalgaza toplamda 9 kez zam gelmiştir ancak ücretler aynı oranda artmamıştır. Milyonlarca çocuğumuz okula aç gidip aç dönmektedir. Sermaye sahipleri doysun diye çocuklarımızın açlığına izin vermeyelim.