İşçi Emekçi Birliği (İEB), Kadıköy İskele Meydanı’nda insanca yaşanabilecek asgari ücret talebi ile eylem yaptı. Yapılan açıklamada “ Emeğin sömürüsü üzerine kurulu kapitalist düzeni yıkma işçi-emekçilerin kendi iktidarını kurma mücadelesine omuz vermeye davet ediyoruz.” çağrısı yapıldı.
“İnsanca yaşanacak ücret için mücadele edelim! Ücretli kölelik düzenini yıkmak için birleşelim!” pankartının açıldığı eyleme Devrimci Hareket, Tüm Emeklilerin Sendikası, Ağaç AŞ direnişçisi Bilal Atan ve HDP İstanbul milletvekili Musa Piroğlu da katıldı.
Eylemde sık sık “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek”, “Zafer direnen emekçinin olacak”, “Asgari değil insanca yaşam”, “Yaşasın sınıf dayanışması” sloganları atıldı.
Eylemde “Bizler evlerimizde kirayı, faturayı nasıl ödeyeceğiz diye kara kara düşünürken masalar toplanıyor, asgari ücret konuşuluyor ama bu masalarda biz yokuz. Milyonlarca işçinin adına devlet, patronlar ve işçi sendikası kisvesi altında her ikisinin içinden çıkmış olan Türk-İş bulunuyor. Bu masadan işçi-emekçilerin lehine bir şey çıkmayacağı açık. İşçilere açlığın, yoksulluğun, sefalet ücretinin dayatılmasını kabul etmiyoruz.” denildi.
#Canlı | Kadıköy – İşçi Emekçi Birliği: “İnsanca Yaşanacak Bir Ücret İçin Mücadele Edelim. Ücretli Kölelik Düzenini Yıkmak İçin Birleşelim” https://t.co/0WWq0YUArN
— direnişteyiz (@direnisteyizorg) December 17, 2022
Ağaç AŞ yöneticileri tarafından işkenceye uğradıktan sonra işten atılan Bilal Atan da eyleme katıldı. Söz alan Atan, tüm eyleme katılan tüm işçi-emekçileri selamlayarak “İBB iştiraki olan Ağaç AŞ’de 1 yıl 8 ay çalıştım. Şefler ve müdürler tarafından işkenceye uğradım. Daha sonra olayın örtbas edilmesi için Kod-26 ile işten atıldım. İBB Saraçhane önünde direnişim devam ediyor, hafta içi saat 12:00-17:00 arası Saraçhane’deyim. Tüm emekten yana olan dostlarımı bekliyorum. Taleplerim işkencecilerin işten atılması ve benim işe geri alınmamdır. Asgari ücretin yoksulluk sınırının üzerinde olmasını, insan onuruna yakışır bir ücret olmasını istiyoruz. Yaşasın sınıf dayanışması” şeklinde konuştu.
“Sömürü düzenine karşı ayağa kalkalım”
Bu ülkedeki çabanın ve kavganın yoksul halkların kavgası olduğunu ifade eden HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu, “Asgari ücret bu ülkede 40 milyon insanın yaşam ücretidir. Bugün yaklaşık 40 milyon insan açlık sınırında bir ücret olan asgari ücretle yaşamını sürdürmeye çalışıyor. 10 milyon emekli asgari ücretin yarısı kadar bir ücretle yaşamını sürdürmeye çalışıyor. 10 milyon engelli onun daha da yarısı bir ücretle yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Ve bu ülkenin servetini nüfusun yüzde 20’si yemeye devam ediyor. Asgari ücrete hayır demek bu sömürü düzenine, bu çapul düzenine karşı çıkmak demektir. Bütün işçilere, bütün yoksul halka sesleniyorum. Susmak kabul etmektir. Susmak sefalettir. Ve kaybedeceğimiz tek şey var. Sefaletimiz dışında kaybedecek hiçbir şeyimiz yok. Herkesi asgari ücrete, bu ücret düzeninin arkasındaki sömürü düzenine karşı ayağa kalkmaya çağırıyorum.” dedi.
“Gelin bu oyunu hep birlikte bozalım”
İşçi Emekçi Birliği adına basın açıklamasını Okan Karaçam okudu. Karaçam, asgari ücret görüşmelerinden milyonlara açlık ve yoksulluk dayatması dışında bir şey çıkmayacağını belirterek “Masanın hiçbir hükmünün olmadığını, sonucun önden belli olduğunu hepimiz biliyoruz. İşçi sınıfını temsil ettiği iddiasıyla ortaya çıkanların yapması gereken masayı dağıtmak ve genel greve hazırlanmaktır. Aksi her tutum milyonlara köleliği dayatmak için sergilenen oyunda sermaye adına yer almak demektir.” dedi.
Masada oturanların durumu sermaye adına en iyi biçimde nasıl kapatırızın hesabını yaptığını kaydeden Karaçam sözlerine şöyle devam etti:
“Her geçen ay büyüme rakamları açıklayan sermaye çevrelerinin sırtımızdaki sömürüyü artırmalarına bizi razı etmeye çalışıyorlar. Bizler sefalet ücretine, geleceksizliğe, güvencesizliğe boyun eğmek zorunda değiliz.
Emeğimizle yarattığımız zenginliklere birilerin el koymasına artık yeter demeli ve ücretli kölelik düzenine karşı mücadeleyi büyütmeliyiz.
Kendi kaderimizi elimize almak için örgütlenmezsek, birleşip, mücadele etmezsek bu ucuz tiyatro sahnesini dağıtamayız. Bizim elimizde hayatı yaratan, üretimden gelen gücümüz var. Bu gücü örgütlü mücadeleyle buluşturup ücretli kölelik düzenini bertaraf edebiliriz. Buradan tüm işçi ve emekçilere bir kere daha sesleniyoruz. Gelin bu oyunu hep birlikte bozalım. Birilerinin bizim adımıza karar vermesine, bizleri sefalete mahkum etmesine izin vermeyelim, geleceğimize sahip çıkalım. Bunun yolu da ücretli kölelik düzenine karşı mücadele etmekten geçiyor.”
“Sermayenin ve iktidarın saldırılarına karşı greve çıkan ve direnen işçiler izlenmesi gereken yolu gösteriyor.” diyen Karaçam “Tüm işçi ve emekçileri İnsanca yaşanacak ücret için, en temel hak ve özgürlüklerimiz için fabrikalarda, havzalarda, mahallelerde bir araya gelmeye, ücretli kölelik düzenine karşı mücadeleyi büyütmeye davet ediyoruz. Emeğin sömürüsü üzerine kurulu kapitalist düzeni yıkma işçi-emekçilerin kendi iktidarını kurma mücadelesine omuz vermeye davet ediyoruz.” şeklinde çağrı yaptı.
Eylem halaylarla sonlandırıldı.