İşçi Emekçi Birliği, 2025 asgari ücretinin 22 bin 104 lira olarak belirlenmesini protesto etmek üzere Şişli Cevahir AVM önünde yan yana geldi. “İnsanca yaşamaya yeten asgari ücret için mücadeleye” pankartı açılan eyleme çok sayıda kişi katıldı.
Eylem boyunca, “Asgari değil insanca yaşam”, “İşgal, grev, direniş”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek”, “Kahrolsun sendika ağaları”, “Direne direne kazanacağız”, “Kaza değil bu bir cinayet” sloganları atıldı.
Eylemde, Balıkesir’deki ZSR Patlayıcı fabrikasında yaşanan patlamayla 11 işçinin katledilmesine de tepki gösterilerek, “Kaza değil, bu bir cinayet” dendi.
Kapalı kapılar ardında bir araya gelen sermaye temsilcilerinin işçi ve emekçilere reva gördüğü sefalet ücretini bir lütuf gibi duyurduğunu söyleyen Kutay Soybil, asgari ücret belirlenirken işçi ve emekçilere hiçbir söz hakkı tanınmadığını vurguladı. “Sözde işçileri temsilen görüşmelere katılan TÜRK-İŞ başkanı ve bürokratları işçileri bir kez daha patronların insafına terk etmiştir. Sadece TÜRK-İŞ değil tüm işçi konfederasyonlarının bürokratları milyonlarca insanı ilgilendiren asgarî ücret ile ilgili işçi sınıfı lehine tek bir adım atmamıştır” diyen Soybil, bir aydır süren bu orta oyununda tüm tarafların sefalet dayatmasında anlaştığını kaydetti.
📰 İşçi Emekçi Birliği: İşgal, grev, direniş şiarıyla hayatın her alanını bir direniş alanına çevirelim
Asgari ücrette sefalet dayatmasını protesto eden İşçi Emekçi Birliği, “Bizlere açlık ücretini dayatanlara karşı her yol ve araçla direnmek meşrudur ve tek seçeneğimizdir.… pic.twitter.com/IEsu764ALd
— Direnişteyiz.org (@direnisteyizorg) December 25, 2024
“Asgari ücrette patronlara destek yüzde 42 arttı”
TÜİK’in açıkladığı enflasyon bile yüzde 45’lerdeyken asgari ücrete yüzde 30 zam yapıldığına dikkat çeken Soybil, “Sermayeye gelince açılan kesenin ağzı sıra işçinin boğazına gelince ümüğünü sıkmaya dönüşmektedir. Asgari ücrette bu sene patronlara destek yüzde 42 artmıştır. Hedef enflasyonla zam belirleme garabeti uluslararası sermayenin istekleriyle, işçilerin aklıyla dalga geçmektir. TÜRK-İŞ’in istediği ama yoksulluk sınırının yarısı bile olmayan 29 bin küsür liranın bütçeye ek maliyeti 700 milyar liradır ve bu 2024 bütçesinin faiz giderlerinin neredeyse yarısı kadardır” dedi.
Soybil, sermaye düzeninin işçilere sefalet dayatmasına karşı, işçi sınıfının bunu yırtıp atacak güçte olduğunu dile getirdi. İşçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşullarının giderek kötüleştiğini belirten Soybil, “Ücretler erimeye, alım gücümüz düşmeye devam ediyor. Cebimize giren para miktar olarak artsa bile, enflasyon kısa süre içinde artışı alıp götürüyor. Yoksullaşıyoruz. Enflasyon, işsizlik artıyor” ifadelerini kullandı.
“Sermayedarlar için kriz yok”
Yeni asgari ücretin açıklanmasıyla temel tüketim maddelerine, elektrik, su, doğalgaz, iletişim, ulaşıma gelecek zam dalgasına işaret eden Soybil, “Kriz sadece bizim için var. Sermayedarlar, holdingler, bankalar için kriz yok. Onlar kârlarını sürekli bizim sırtımızdan katlıyorlar” dedi.
Asgari ücretin yoksulluk sınırının üstünde olması gerektiğini belirten Soybil, “Holdinglerin, sermayedarların vergi borçları silinirken, onlara teşvik üzerine teşvik verilirken, işçiler, emekçiler söz konusu olunca bütçe dengesi, enflasyon, cari açık akıllarına geliyor. Çünkü sermaye yararına çalışıyorlar. Sermayenin çıkarlarını gözetiyorlar. Onlar için önemli olan hizmet ettikleri sermayenin çıkarlarıdır” ifadelerini kullandı. Asgari Ücret Tespit Komisyonunun işçi ve emekçileri temsil etmediğinin altını çizen Soybil, işçi ve emekçiler gücünü ortaya koymadıkça patronların onlara reva gördüğü sefalete mahkum olacaklarını söyledi.
“Metal işçilerinin cüretini, Polonez işçilerinin ısrarını kuşanalım”
“Bugün metal işçileri yasaklara rağmen grevlerini sürdürmektedir, Polonez işçilerinin direnişi ayları devirmiştir, Aile Sağlığı Merkezi emekçilerinden MKB Rondo grevcilerine işçi-emekçiler sefalet dayatmalarına karşı mücadele yolunu göstermektedir. Bizler hayatı bilfiil yaratanlarız. Oturduğumuz binaları inşa edenler; sağlık, eğitim, altyapı ve daha nice hizmeti sağlayanlar bizleriz. Bizler hayatın her alanındayız. Gücümüz işte buradan gelmektedir” diyen Soybil, işyerlerine, sokaklara, meydanlara işçi sınıfının sözünü taşıma çağrısı yaptı.
Soybil, şöyle devam etti: “Bizlere açlık ücretini dayatanlara karşı her yol ve araçla direnmek meşrudur ve tek seçeneğimizdir. ‘İşgal, grev, direniş’ şiarıyla hayatın her alanını bir direniş alanına çevirmek, kaderimizi elimize almak mümkün. Metal işçilerinin yasakları tanımayan cüretini, Polonez işçilerinin ısrarını kuşanalım. Çağrımız tüm işçi ve emekçileredir; insanca yaşanacak ücret için, en temel hak ve özgürlüklerimiz için fabrikalarda, havzalarda, mahallelerde bir araya gelelim, ücretli kölelik düzenine karşı mücadeleyi büyütelim!”
