Ülkenin önde gelen iş adamlarından “Bitüm Sultanı” olarak da bilinen Hamidrıza Bakeri Darmani, yolsuzluk ve rüşvetten suçlu bulunarak idam edildi.
Dermani devlet destekli kredi alabilmek için sahte evrak düzenlemek ve 300 bin tondan fazla bitüm tedarik etmek için paravan şirketler kullanmaktan suçlu bulundu.
Bitüm, yer sakızı da denen ve asfalt yapımında kullanılan bir madde ve İran’ın en kârlı endüstrilerinden biri.
Mizan haber ajansı, Ağustos 2014’te gözaltına alınan Dermani’nin “dolandırıcılık, sahtekarlık ve rüşvet” yolu ile değeri 100 milyon doları aşan bitüm tedarik ettiğini duyurdu.
49 yaşındaki Dermani bu yıl başında yolsuzluğa karşı yeni mücadele programı başlatılmasının ardından idam edilen 3. iş adamı.
“Zencani paralar geri alınınca idam edilecek”
Yolsuzluk ile ilgili idam edilen 3. kişi olan Darmani’nin idamının ardından gözler Babek Zencani’ye çevrildi. Rıza Sarraf’ın ortağı olan gündeme gelen ve İran’da ülke tarihinin en büyük yolsuzluk suçlamasıyla idam cezasına çarptırılan Babek Zencani’nin dolandırdığı paraları geri verdikten sonra infaz edileceği geçen hafta açıklanmıştı.
2.8 milyar dolar dolandırıcılık gerekçesiyle 2016 Aralık ayında yüksek mahkeme tarafından idam kararı verilen Babek Zencani’nin idamına ilişkin İran Yargı Erki Başkanvekili Hadi Sadıki sorulan sorulara cevap verdi. Zencani’nin özellikle yurt dışındaki mal varlığının tespiti ve geri getirilmesi çalışmalarının devam ettiğini, sanığın dolandırdığı paraları geri verdikten sonra infaz edileceğini açıkladı.
Rıza Sarraf ve Babek Zencani ilişkisi
Rıza Sarraf, Zencani ile ortak olmadığını, hakkında İran’da açılmış bir dava olmadığını iddia etse de, İran’da oluşturulan yolsuzluk komisyonu üyesinin farklı açıklamaları 2016 yılında basına yansımıştı.
Rıza Sarraf’ın ABD’de tutuklanmasının ardından İran basınında Zencani dosyasıyla ilgili mecliste kurulan Yolsuzluk Komisyonu’nun üyesi Milletvekili Emir Sultan Abbasi’nin İran’da Parlamentosu’nda yaptığı konuşmada, Zencani’nin İran devletine borçlu olduğu paranın büyük bölümünün Sarraf’ın elinde olduğunu söylemişti. Abbasi şu ifadeleri kullanmıştı: “Sarraf, Zencani’nin işbirlikçisi ve ortağıydı. Zencani ve Sarraf hiçbir zaman birbirlerinden ayrı olmadılar. Sarraf, Zencani dosyasındaki en önemli anahtar kişidir. Bundan dolayı Zencani dosyasının çözülebilmesi için Sarraf’ın elimizde olması gerekiyor. İran devletinin Zencani’den geri alması gereken paraların ve malların birçoğu Sarraf’ın elinde. Perdenin arkasında bazı çıkar odakları bizim elimizin Sarraf’a yetişmemesi için ellerinden geleni yaptılar. Bu durum, bu dosyayı çok karmaşık hale getirdi. Zencani’nin mal varlığının 5 milyar doların üzerinde olduğu tahmin ediliyor. Bunun çok küçük bir miktarı yurtiçinde, çok önemli bir miktarıysa yurtdışında. Zencani’nin bilinmeyen başka ortakları da var ve esas paralar onların yanında. Bunlardan biri de Sarraf’tır. Bundan dolayı onu buraya getirmek için her fırsatı değerlendirmemiz lazım.”
Sarraf ile Zencani ilişkisi bakanlık raporunda
Zarraf ile Zencani’nin altın ve para alışverişi Gümrük Bakanlığı’nın raporunda yer aldığı ortaya çıkmıştı.
Dönemin Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’nın talimatıyla hazırlanan ve 8 Ağustos 2014’te tamamlanarak bakanlığa sunulup bakanlıkça kabul edilen 651 sayfalık inceleme raporunda, Sarraf’ın irtibatlı olduğu 43 şirketin 2011 ve 2013 yılları arasında Türkiye, İran, Çin, BAE ve Rusya arasında gerçekleştirdiği ithalat, ihracat ve para transferleri inceleniyor.
Rıza Sarraf’ın şirketi Royal Denizcilik ve Kıymetli Madenler A.Ş.’nin, 10 Mayıs 2012’de Bank Mellat’ın İstanbul Şubesi’nden Babek Zencani’nin şirketine 5 milyon 100 bin TL aktardığı raporda yer alıyor.
