İnsanca ve Onurlu Yaşam İnsiyatifi bileşenleri, çürümüş, çeteleşmiş Saray rejimine karşı eylemlere devam ediyor. Bu kapsamda, işçi direnişleri ziyaretleri gerçekleştirirken, bir yandan da emekçilerin yoğun kullandığı toplu ulaşım duraklarında bildiriler dağıtarak, çürümüş düzene karşı mücadele çağrısı yapıyor.
Galataport’ta işten atılan direnişteki işçileri ziyaret
7 Temmuz, Çarşamba günü, bir yağma ve rant projesi olan Karaköy Galataport şantiyesinde çalışan Dev Yapı-İş üyesi dört inşaat işçisinin şantiye önünde devam ettiği direniş ziyaret edildi.
İnsiyatif bileşeni, Limter-İş, İnşaat-İş ve Kaldıraç temsilcilerinin gerçekleştirdiği ziyarette dayanışma mesajları verildi.
İnşaat-İş örgütlenme sorumlusu Anıl Deniz Gider: Alınteri için emeği için direnen arkadaşlarımız var.
“Burada, alınteri için emeği için direnen arkadaşlarımız var. Biz İnşaat-İş sendikası olarak, burada yaşananları bütün şantiyelerde görüyoruz. Burada yapılmak istenen şey, işçinin üç kuruşuna göz koymaktır. Ama şantiye patronları bilsin ki, işçiler direnişe devam ettiği sürece her kuruşun hesabını soracağız. Zafer direnen emekçini olacak” diyerek sözlerine son verdi.
Limter-İş başkanı Kanber Saygılı: Birleşeceğiz ve kazanacağız
“Rezidansları yapanlar bizleriz. Rezidanslarda, AVM’lerde alınterimiz, kanımız canımız var. Patronlara milyonlar kazandırıyoruz. Ne zamanki hakkımızı istemeye başlıyoruz, o zaman alın ceketinizi gidin diyorlar. Ne zamanki Anayasal hakkımızı, sendikal hakkımızı kullanıyoruz o zaman ceketinizi alın gidin diyorlar.
Sendikalaştıkları için işçileri işten attılar. İstanbul’un göbeğinde arkadaşlarımız iki gündür direniyor. Bunun devletin görmemesi mümkün değildir. Hükümetin görmemesi, Cumhurbaşkanının görmemesi mümkün değil. Çalışma Bakanı ne işe yarıyor, hükümet ne işe yarıyor. Hükümetin çıkardıkları yasaları patronlar ayaklarının ökçesi ile eziyorsa buna karşı yetkililer harekete geçmesi gerekmiyor mu?. Öyle yağma yok, bu arkadaşlar işe geri alınacak. Farklı iş kollarından işçiler olarak arkadaşlarımızın yanında olacağız. Birleşeceğiz ve kazanacağız. Biz bu düzene mahkûm değiliz. Yasaları olmayan, adaleti olmayan kapitalist sisteme mahkûm değiliz. Patronların önünde diz çökmeyeceğiz. Bu onur direnişidir ve destekliyoruz” dedi.
Kaldıraç Temsilcisi Hakan Dilmeç: Yağmacılar iş başında
“Herşeyimiz yağmalanıyor. Bir yağma politikası var. Şehrin, doğanın yağmalanması…Yine emekçilerin alınterini yağmalıyorlar. Yağmacılar iş başında. Arkadaşlarımızın emeğini yağmalıyorlar. Burada bir avuç arkadaşımız direniyor ve direnmeye devam edecekler. Ama zannedilmesin ki içerdeki arkadaşlar mutlu mesut. Bıçak kemiğe dayanıyor. Bu tablo değişecek. Bizler direnişe destek olmaya devam edeceğiz. Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği” dedi.
Nedex Kimya işçilerinin grevine ziyaret
Yine 7 Temmuz Çarşamba günü, İnsanca ve Onurlu Yaşam İnisiyatifi’nin Kocaeli bileşenleri ve Sinbo direnişçisi Dilbent Türker, grevlerinin 21. gününde olan Nedex Kimya işçilerine ziyaret gerçekleştirdi.
İnsanca ve Onurlu Yaşam İnisiyatifi Kocaeli Bileşenleri ve TOMİS üyesi Sinbo direnişçisi Dilbent Türker grevde olan Nedex Kimya işçilerini ziyaret etti. Grev alanına “Hak verilmez alınır, zafer sokakta kazanılır”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek”, “Pandeminin ve krizin faturasını ödemeyeceğiz”, “Genel grev genel direniş” yazılı ortak dövizler ve sloganlarla yürüyüş yapıldı. İşçilerin karşılaşmasının ardından konuşmalar gerçekleştirildi.
Sinbo direnişçisi Dilbent Türker, “Ücretsiz izin saldırısını direnişle püskürtmelerini ve ardından gelen Kod-29 saldırısına karşı direnişle yanıt vermeye devam ettiğini” anlattı. Ardından direnişlerin ve hak mücadelesinin kazanması için birleşmenin gerekliliğini ifade etti. Grevci İşçiler, “Sinbo işçisi yalnız değildir” sloganı ile konuşmaya karşılık verdiler.
Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu konuşma gerçekleştirdi. BDSP konuşmasında pandemi ve kriz döneminde artan hak gasplarının yoğunlaşarak devam ettiği, direniş ve grevlerle yanıt veren işçilerin mücadelesinin yol gösterdiği ifade edildi. Saldırıları püskürtmek ve sermayenin sömürüsünü parçalamak için birleşmesinin önemi vurgulandı.
Birleşik İşçi Kurultayı, tek tek direnişlerin ve grevlerin önemli olduğu ama sonuç almak için yumruk olmayı bilmek gerektiği belirten bir konuşma yaptı.
Birleşik Mücadele Güçleri adına yapılan konuşmada, grev ve direniş alanlarındaki mücadelelerin süreklileşmesi ve yaşamın her alanına taşınmasının önemi söylendi.
Devrimci Gençlik Birliği, üniversitelerde yaşanılan sorunlardan ve verilen mücadeleden bahsederek mücadele eden işçilerin yolundan yürüdüklerini ifade etti.
Yapılan konuşmaların ardından çadırda sohbetler edildi. Ziyaretin devamında halaylar çekilip hep beraber sloganlar atıldı.
Grevci işçileri ziyarete Umut-Sen’de katıldı.
Söğütlüçeşme’de bildiri dağıtımı: “Yaşamımıza çöküyorlar, buna izin vermemeliyiz”
8 Temmuz Perşembe, sabah saatlerinde, Kadıköy Söğütlüçeşme’de emekçilere insiyatifin bildirileri ulaştırılarak, çete mafya düzenine karşı birlikte mücadele çağrısı yapıldı.
Vatandaşlara dağıtılan bildirilerde sistemin ürettiği tüm olumsuzluklar anlatılırken, İnsanca ve Onurlu Yaşam İnisiyatifi üyesi ve DİSK Limter-İş Sendikası Başkanı Kamber Saygılı yaptığı anonslarda şunları ifade etti:
“Doğamıza, ormanlarımıza, yaşam hakkımıza, sigortalarımıza, işsizlik fonunda biriken alınterimize çöküyorlar. Ama sonunda onlarda çökecekler. Çünkü, biz bu düzene mahkum değiliz. Birlikte mücadele edersek bu düzeni yenebiliriz. Hukuksuzlukları, adaletsizlikleri ortadan kaldırabiliriz. Bir tarafta yoksulluk, diğer tarafta şaşaalı bir yaşam. Sömürücü ve kan emici bu düzenin her tarafından pislik akıyor. Çeteleşmiş mafya düzeninde kadın ve iş cinayetleri yaşanıyor. Kapitalizm baskı ve sömürü demektir. Tüm halkımızı bu sisteme karşı mücadeleye çağırıyoruz. Diz çökerek yaşamayı reddediyoruz. İstersek değiştirebiliriz. Bunun yolu birlikte mücadeledir”