ABC Gazetesi ve TELE 1 Televizyonu, iktidar yanlısı çetelerin iç savaş hazırlığı yapmak amacıyla silahlı eğitim kampları kurduğu iddiasını, ulaştığı belgelerle kanıtladığını iddia etti.
İyi Parti lideri Meral Akşener’in iddialarıyla gündeme gelen, iktidara yakın bazı grupların Türkiye’nin çeşitli illerindeki yasadışı kamplarda silahlı eğitim gördükleri; ve bu grupların 2019 başkanlık seçimlerini AKP’nin kaybetmesi halinde bir kaos ortamı yaratmaya hazırlandıkları iddiası büyük tartışma yaratmıştı. Muhalefet partileri olayın üzerine giderken, sadece MHP sessiz kalmış, AKP yöneticileri ise haberi yalanlamıştı.
ABC Gazetesi ve TELE 1 Televizyonu, hem iddia boyutunda kalan açıklamalara kanıt niteliği taşıyan belgelere ulaştı hem de somut ve nerede çekildikleri açık olan belgeleri elde etti.
ABC ve TELE 1’in ulaştığı belgeler ise, tartışılmaz kanıtlar olarak bu eğitim kamplarının varlığını ve nerelerde olduklarını doğruluyor. Elimizdeki bilgiler kampların kimler tarafından ve nerelerde bulunduğunu, kimlerin silahlı eğitim verdiğini ve bu eğitimlere hangi kesimlerin katıldığını ortaya koyuyor.
Ulaştığımız bilgi ve kanıtlar, tehlikenin Meral Akşener ve Ümit Özdağ’ın yaptığı açıklamaların da ötesine geçtiğini, kampların sadece Konya ve Tokat’ta olmadığını, tam 7 ilde kurulan kamplarda yasadışı silahlı terör eğitimi verildiğini ortaya koyuyor. Elimize ulaşan bilgiler İstanbul’daki silahlı eğitim kamplarından. Öte yandan açıklamalara daha önce adı geçmeyen dört il daha var. Bu kampların bir kısmının yerinin tespit edildiği belirtiliyor.
İslamcılar (bir bölümünün imam hatip lisesi mezunu ya da mensubu olduğu belirtiliyor), Osmanlı Ocakları üyeleri ve AKP ile işbirliği halindeki bazı ülkücüler bu kamplarda birlikte talim yapıyor.
İSTANBUL
Edindiğimiz bilgilere göre, milis yetiştirme kampları sadece Konya ve Tokat’ta değil; yedi ilde bulunuyor. Bu illerden altısını tespit ettik; Tokat, Konya, Düzce, Kocaeli, Kayseri ve İstanbul! Yedinci ilin ise Orta Karadeniz’de olduğunu belirtiliyor. Ancak bu ilin adını kesinleştiremediğimiz için şimdilik vermiyoruz. İstanbul’daki kampın ise Kumburgaz’da bulunduğu, haftada bir gün eğitim verildiği, yerleşik bir düzenin kurulmadığı da ulaştığımız bilgiler arasında.
400’DEN FAZLA KİŞİ EĞİTİLDİ İDDİASI
Tespit edilebildiği kadarıyla, Düzce’de, Adapazarı ve Hendek arasında kalan bir bölgede yapılan silah atış eğitimi ve talimlere onlarca kişi katıldı. Edindiğimiz bilgiye göre, tüm kamplarda eğitimci olarak görev yapan kişi, Sakaryalı ve Çerkes kökenli. Kamplarda ‘Komutan’ olarak hitap edilen bu kişi Düzce’deki kampı 15 günde bir topluyor. Yasadışı terör eğitimi veren bu kişinin açık kimliğine ilişkin bilgiler de elimizde. Ancak, bu bilgileri henüz teyit edemediğimiz için yayınlamıyoruz.
ABC’ye bilgi veren kaynaklar bu yedi kamptan altısının konumunu tespit etti. Sadece bir kampın Orta Karadeniz’de olduğu tahmin ediliyor. Kampların Sakaryalı ‘eğitmeni’nin şimdiye kadar 400’ün üzerinde ‘milis’ eğittiği iddia ediliyor.
İstanbul’daki silahla atış, yakın çatışma, yakın dövüş, saldırı, savunma, operasyon, sabotaj gibi konularda yasadışı eğitim verilen kamp, Kumburgaz yakınlarında ağaçlık bir alanda bulunuyor. Bu eğitim alanı, Trakya’dan İstanbul’a gidiş güzergahına göre Kumburgaz’da yolun solunda kalıyor.
EĞİTİMLER NE ZAMAN YAPILIYOR?
Kaynaklar, Kayseri ve Düzce’deki kampın 15 günde bir yapıldığını; İstanbul-Kumburgaz ve Kocaeli kamplarının ise haftada bir toplandığını belirtiyor.
Kayseri kampı, Yahyalı ilçesinin Aladağ-Aksuderesi bölgesinde. Burada gençlere yakın çatışma, beden eğitimi, silah kullanma ve patlayıcı madde eğitimi verildiği ileri sürülüyor. Bu kampa Nevşehir, Niğde, Kırşehir ve Kayseri merkezinden özellikle imam hatip öğrencisi gençlerin getirildiği vurgulanıyor.
Kocaeli kampı ise, Kandıra ilçesi Kıncıllı mevkinde bulunuyor. Burada ormanlık bir alanda bulunan kampta da Kocaeli, Sakarya ve Düzce bölgelerinden gelen gençler aynı eğitimden geçiriliyor.
PEKİ KİM BUNLAR?
Peki, bu kamplar kimler tarafından kuruldu ve kimler tarafından yönetiliyor?
Meral Akşener, ilk açıklamasında SADAT’ı işaret etmişti. Ancak kaynaklar, bu kampların daha karmaşık bir yapı tarafından işletildiğini ifade ediyor. Karşımıza çıkan ilk adres 1970’li yıllarda kısa adı Ak-Genç olan İslamcı Akıncı Gençler Derneği… Necmettin Erbakan’ın 1970’li yıllardaki örgütü Milli Selamet Partisi’nin (MSP) denetiminden olan, AKP kurucu ve yöneticilerinin önemli bir bölümünün de yetiştiği ocak niteliğindeki bu dernek 12 Eylül 1980 darbesinden sonra kapatıldı. İşte silahlı eğitim verilen bu kapmları kuran ve yönetenlerin büyük bölümü de söz konusu İslamcı örgüt Ak-Genç kökenli. Zaten AK Parti adı da Ak-Genç göndermesinden geliyor ve asıl açılımının “Akıncılar Partisi” olduğu belirtiliyor.
Söz konusu İslamcı gençlik derneğinin iki önemli üyesinin, bu kampların kurucuları olduğu ileri sürülüyor. Akıncıların Kayseri’de bulunan kamplarında 1980’nin Ağustos ayında jandarmayla çıkan çatışmada yaralanan üç kişiden ikisi Osman Y. ve Sami Ö., bu kampların da kurucusu konumunda. AK-GENÇ kısaltmalı bu derneğin 1980 öncesinde Türkiye’nin çeşitli illerinde tespit edilebildiği kadarıyla 30 kampı bulunuyordu.
ÜLKÜCÜLER VE İSLAMCILAR KOL KOLA
Kampta İslamcıların ve ülkücülerin birlikte eğitim yaptığını vurgulayan kaynaklar bunu fotoğraflardaki ayrıntılarla da kanıtlıyor. İstanbul kampında çekildiği belirtilen fotoğraflarda üstünde ‘Türk’ yazan kurt simgeli bayrakların yanında, bize ipucu veren bazı kitaplara da yer veriyor. Bu kitaplardan biri Emekli Polis Özel Harekat Derneği’nin öncülüğünde çıkartılan “Özel Harekatçı Olmak” isimli kitabı, diğeri ise Sun Tzu’nun dünyaca ünlü eseri “Savaş Sanatı’nı kendi yorumuyla yeniden yazan HEPAR kurucusu eski asker Osman Pamukoğlu’nun İnkılap Yayınları’ndan çıkan “Savaş Sanatı” isimli kitabı.
TARTIŞMA NASIL BAŞLAMIŞTI?
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 2 Ocak 2018 tarihinde çok kritik bir iddia ortaya attı. Sözcü’nün Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk’e konuşan Akşener, iki ilin ismini vererek “Buralarda silahlı eğitim kampları kurulduğuna dair duyumlar alıyoruz” dedi. “Son dönemde bazı uzun namlulu tüfek taşıyan şahısların ortalıkta dolaştığı” bilgisinin tarafına geldiğini söyleyen Akşener’in verdiği iki il Tokat ve Konya’ydı. İddiaların bir an önce araştırılmasını isteyen İyi Parti lideri, “Bunların seçim döneminde rol alacakları, istenmeyen bir sonuç çıkması halinde karışıklık yaratacakları yolunda yoğun söylentiler var” da diyerek, SADAT’ın ismini zikretmiş ve ‘acilen’ önlem alınmasını istemişti. AKP Sözcüsü Mahir Ünal ise bu sözlere “Böyle bir şeyi konuşmak her şeyden önce sorumsuzluktur. Bu bir iç savaş çığırtkanlığıdır” diye tepki göstermişti…
ERDOĞAN’IN DANIŞMANININ ŞİRKETİ…
SADAT’ın açılımı Uluslararası Savunma Danışmanlık Ticaret Şirketi. Şirketin kurucusu, emekli tuğgeneral Adnan Tanrıverdi, Cumhurbaşkanı Danışmanı olmasının ardından şirketin yönetim kurulu başkanlığından ayrılmıştı. Bunun yanında, AKP’ye yakın İslamcı eski askerler tarafından kurulan ‘özel güvenlik şirketi’ SADAT’ın kurulduğu günden beri yasadışı olarak faaliyet yürütüp yürütmediği tartışılıyor. Amaçlarını defalarca çeşitli yollarla açıklayan karanlık şirket ‘iç ve dış düşmana karşı askeri taktik ve organizasyon’ hizmeti verdiğini ilan etmekten şimdiye kadar hiç geri durmadı…
VE SADAT KONUŞTU
Akşener, bu açıklamayı yaptığında tarih 2 Ocak’tı. Aradan günler geçti, iddialar aynı yakıcılıkla tartışıldı ve eleştirildi ama iddiaya konu kurumdan ya da yakınlığı aşikar AKP’den bir yanıt gelmedi. 3 gün boyunca AKP, konuyu sessizlik ve cılız yanıtlarla geçiştirmeye çalışırken, herhangi bir soruşturma veya inceleme de başlatılmadı. Derken, 5 Ocak’ta SADAT sessizliği bozdu. SADAT Yönetim Kurulu Üyesi Ali Coşar, Akşener’e “SADAT’a ait olduğu iddia edilen eğitim kamplarıyla ilgili delili varsa derhal savcılığa suç duyurusunda bulun” restini çekti. Aynı zamanda emekli albay olan Coşar, bu iddiaların şirketi karalamaya dönük olduğunu savunarak, silahlı veya silahsız askeri gücü olmadığını söylediği SADAT’ın sadece “uluslararası alanda silahlı kuvvetler, iç güvenlik alanında stratejik danışmanlık ile askeri eğitim ve donatım alanlarında hizmet verdiğini” açıkladı. Coşar’ın bu açıklaması aynı zamanda bir itiraf niteliğinde. SADAT’ın herhangi bir askeri gücü olmadığını iddia ediyor fakat askeri eğitim hizmeti verdiklerini de söylüyordu.
‘SADECE KONYA VE TOKAT DEĞİL’
Bunun ardından, İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özdağ, 7 Ocak’ta Akşener’in iddialarını da tekrarlayarak yeni bir iddia ortaya attı. Özdağ, “Sadece Konya ve Tokat’ta değil, ülkenin belirli yerlerinde kamplar kuruluyor. Nokta da verebiliriz” derken, bu kampların ‘seyyar’ olduğunu kurulup eğitimden sonra kaldırıldığını savundu.
JANDARMANIN KEŞİF YAPTIĞI YERLER…
Bu kampların yerleri ile ilgili soruya Özdağ şu yanıtı verdi:
“Çok önemli değil, nokta da verebiliriz. Hatta Jandarmaya yapılan suç duyuruları da var. Jandarmanın gidip keşif yaptığı yerler de var. İhbardan sonra tutanak tutuluyor. ‘Siyasi konjonktür fazlasını yapmaya müsait değil’ diyor. Tam cümle bu. Genel başkan, ‘Hukuk bunlara el koysun, kim bunlar’ dedi. Nasıl fotoğraf çektiriyorlar. Kendilerine ‘özle harekat’ adını veriyorlar.”
ABC Gazetesi